Yazı tura

Silahı vardı, silahım vardı; yaralıydı, yaralı olmasına rağmen çok hızlı hareket ediyordu, kaçıyordu; beni gördü, taradı beni, ben de onu taradım; başından, sırtından....

Ortalık sakinleşince, ortalık aydınlanınca; karların içinde yatan ölüleri, ölmüşlerin üstlerini ararken...

O resim, benle onun hayata ümit dolu baktığımız resmimiz, nasıl oldu da....Rıdvan, Rıdvan bu resimdeki sen değil misin? Doğanın içinde yalnızca biz vardık, silahlı biz ve ölü, ölmüş olan onlar vardı, düşman ve onlardan biri sevdiğim kızdı; hayııırrrr!...

Doğayı taraya taraya koştum koştum ve patladım ve can arkadaşım Cevher de benimle birlikte...

Ben sağ bacağımı kaybettim, bitti benim için futbol. Oysa askerden sonra Denizlispor'a transfer olacaktım, hani sonra olursa F.Bahçe olurdu hani, niye olmasındı; nörüyon?

Cevher, Hayalet Cevher, her attığını vuran arkadaşım, o da sağ kulağından oldu, ordan duymaz, duyamaz hayatı.

Rıdvan, hey Rıdvan sen şimdi Göreme'ye mahkum mu oldun?

Cevher, İstanbul'da, o doğadan sonra bu doğada sen olarak ayakta kalabilecek misin, Hayalet Cevher?

Firuz ağabey, senin arkadaşın olacak adam, kızını da alıp dönmeseydi köyüne, ölmeyecekti, öldürmeyecektim ben sevdiğim kızı ve onunla birlikte yaşarken ölmeyecektim ben, Firuz ağabey, ya o adam, ya bitirdi bizi!

Sencer, sen nasıl bir arkadaşsın be Sencer, aldın evleneceğim kızı, kaçırdın gittin, bana hiçbir şey söylemeden; gerçi ben liseli aşığımın hayaliyle yaşıyorum ya...

Anne, Şeytan Rıdvan'ın annesi, yıka, daha iyi yıka Rıdvan'ı ölümden hayata!

Göreme'den İstanbul'a uzanıyoruz, Cevher'in dünyasına...

Büfesiyle hayata tutunacaktı Cevher, belki İstanbul'da kendisini kurtaracaktı böylece, ama doğa izin vermedi buna, depremde yıkıldı büfe ve amca öldü ve baba yaralandı ve yaraları sarmaya Yunanistan'dan abi geldi annesiyle, şey, biraz şeydi; bu biraz değil, çok tersti Cevher'e.

Cevher, Teo'yu anlamaya çalış Cevher!...

1.Not: Millet depremde kan ağlarken, siz, sizler, sizin gibiler ne halt yiyorsunuz böyle sokaklarda, ha; öyle mi, öldüresiye döv, gücün, gücünüz zayıfa yeter değil mi; hayır Teo, dur Teo, burası Atina değil, burası İstanbul Teo!...

2.Not: Cevher yetiş, yetişti Cevher Teo'ya; Teo, o bu şu, her neyse ne, o, Cevher'in abisiydi yine de ve Cevher bir, iki, üç dinlemedi Hayalet Cevher, hepsini orada...

3.Not: Hem Rıdvan, Şeytan Rıdvan, hem de Cevher, Hayalet Cevher, sizler rahat uyuyun diye, yaşayın diye orada kaybettiler hayatı yaşarken, hiç siz gibi, sizler gibi yaşayamadan, o şansızlıkta, birer birer düştüler, düşürüldüler dünyadan, dünyalarından; bilmem farkında mısınız, bu filmden sonra, seyirden, aynı siz değilsiniz, kalamazsınız aynı siz olarak; nörüyonuz?..