Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '10

 
Kategori
Siyaset
 

Yazıyor, yazıyor... Güncem, ülkemin makus tarihini yazıyor...

Yazıyor, yazıyor... Güncem, ülkemin makus tarihini yazıyor...
 

Yazıyor, yazıyor... Güncem, ülkemin makus tarihini yazıyor...


Yazıyor, yazıyor... Güncem, ülkemin makus tarihini yazıyor...

Kendi yaşamınızla ilgili bir günün güncesini yazmaya kalktığınızda, sabah güne uyandığınız andan itibaren gece yatağa girene dek yaşadığınız her olayı betimleyerek kaleme alırsınız...

Kendinize özgü cümlecikler kurar, yanına parantezler içinde küçük küçük notlar alırsınız... Bu küçük notlar daha ileriki yaşamınızda o anki düşüncelerinizin açılımı olurken, yaşadığınız ana da katkısı olur... Sonuçta bu sizin güncenizdir, size aittir ve size özeldir...

Peki bir günün toplumsal ve siyasal güncesini yazmak nasıl bir şeydir?..
İşte bunu takip etmek büyük bir zaman, sabır ve inceleme ister...

Çünki toplumsal ve siyasal olaylar o kadar hızlı gelişir, o kadar çeşitlilik gösterir ki, her an her yerde olamayacağınız için çoğu şeyi gözden kaçırmış, atlamış ve atlatılmış olabilme yanında sadece şahit olduklarınızla günü kapatmak zorunda kalabilme şansınız yüksek olacağından, o zaman, sizi besleyecek görsel ve yazılı medya araçlarını kullanarak eksiklerinizi tamamlama yoluna gidersiniz...

Peki o zaman ne olur?

O zaman da o günce, size ait ve size özel olmaktan çıkar, beslendiğiniz kaynakların güncesine haline dönüşür ve siz de tuttuğunuz günlük notlarla, o günceye hizmet etmiş olursunuz...

Neyse biz görsel ve yazılı medya araçlarının yorumlarına kendimizi kaptırmadan, dün akşam Meclis'te yaşanan kavgayı bir vatandaş olarak nasıl gördüğümüzü anlatalım...

Öncelikle dün akşamki oturum, hiç hoş, hiç içaçıcı değildi...

Bu görüntüyle Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu ülkenin vatandaşlarının sorunlarının tartışıldığı yer olmaktan çıkmış, bir boks arenasına, bir güreş minderine dönüşmüştü... Kavga yüzünden hastanelik olanlar bile oldu...

Kavga, küfür ve yumruklaşarak mı o ağızlarına pelesenk ettikleri "muassır medeniyetler seviyesine" ülkemizi çıkartacağız?

Hiç sanmıyorum...

Kim kimin için ne demiş, kim kimin karısıyla ilgili söz söylemiş, kim kime kızmış, kim kimle yumruklaşmış, vesaire, vesaire, vesaire...

Bunların hiçbiri zerre kadar bu toplumu ilgilendirmiyor...

Halkın oylarıyla Meclis'e gelenler, halkın sorunlarını çözeceği yerde böyle kişisel kavga gürültü içine girerlerse, bu memlekette işler sağlıklı yürür mü?

Güya, TBMM Genel Kurulu, dün akşam Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı konusunda görüşme yapacaktı, yaptı da... Ancak görüşme sonunda çıkan şu sonuca bir bakın...

Gensoru önergesi reddedildi, mecliste kavga edildi... Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis başkanı Güldal Mumcu'ya müdahale etti. Yani, Yürütme, Yasama üzerinde baskı oluşturmaya kalkıştı...

Bu nasıl bir Meclistir? Vatandaş olarak soruyoruz: "Bu nasıl Meclis'tir?"

Dışarıda Tekel işçileri ölüm orucunda, yarın ülkede genel grev provası var... Bu ülkede çözülmesi gereken bir çok sorunlar askıdayken, Meclis'te ise tekme-tokatlı kavga...

Meclis'e dışarıdan sıradan bir vatandaş olarak bakınca, hiç hoş bir görüntü vermediğinizi bilin Sayın Milletvekilleri...

Bugün haber veren TV kanallarında sabahtan beri bu konu işleniyor... Bir AKP'den milletvekili çıkıyor konuşuyor, bir CHP'den biri çıkıyor konuşuyor, bir MHP'den biri çıkıp konuşuyor... Az önce de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuştu... Şu satırları yazdığım sırada da Bülent Arınç konuşuyor...

Ekmeğe zam gelecekmiş, doğalgaza zam gelecekmiş, emekli maaşları yetmiyormuş, işçiler, memurlar geçinemiyormuş, 4C'ler yüzünden millette huzur kalmamış, TÜİK bugün Ocak ayı enflasyonunu açıklamış, şu olmuş, bu olmuş... Ülke gündemi elbette geniş... Bu konularda "tık" ses yok...

Bu halkın asıl gündemi boşu boşuna güme gidiyor... Yepyeni tartışmalarla dikkatler başka yönlere çekiliyor...

Nerden nereye geldim... Oysa bugün kendi güncemi yazmak için bilgisayar karşısına geçmiştim, ülkemin makus tarihinden bir bölümünü yazdım...

Yazık oluyor bu ülkeye ve bu ülkenin insanlarına... Yazık oluyor...

Ertan Yurderi

 
Toplam blog
: 111
: 1140
Kayıt tarihi
: 15.10.07
 
 

Kocaeli doğumlu. Yüksek tirajlı gazetelerin bilgi işlem ve yazı işleri bölümlerinde çalıştıktan s..