Ye önlüğüm ye uygulaması

Milliyet'te haberlere bakıyorum da. Bakanımız Adana'da öğrencilere kılık kıyafet nasıl iyi oldu mu diye sormuş ve kardeşlerimiz "Hayır" cevabı vermiş. Bende geçenlerde bu konu hakkında görüşlerimi belirtmiştim. Sonra baktık pekeke dağdan inmiş ve çocukları terör üniformaları giymeleri için zorlamış. Şimdi diyeceksiniz ki "Onlar da giymeseymiş". Ben de diyeceğim ki "Sıkıysa sen giyme". O geldi birden aklıma ve sizinle paylaşayım istedim. Hayırdır İnşallah.

 

Kaç zamandır okullardaki kılık kıyafet mevzusu ortalıklarda dolaşıyor. Ben de konuyla ilgili etraftaki yazıları okuyorum. Bakalım kim ne diyor ve kim ne saçmalıyor diye bekliyorum. Özellikle benim eksi beş ile artı beş yaş çevremin düşüncelerinin çabuk değişmesi, beni geç yazmaya itti.

 

Önce hamurumuzu bir elimize alalım bakalım. Öğrencimiz tek tip kıyafet ile okullara geliyordu şimdi ise istediği kıyafet ile okullara gelebilecek. Bunun neresinden tutacağımı bilemiyorum. Çünkü ülkemiz için hem iyi hem kötü yanları var.

 

Benim üzüldüğüm konu ise. “ye Önlüğüm ye” olayı. Kılık kıyafeti değil de maçanız yerse eğitimi tartışalım. Aldığımız eğitim düzeyini. Koyunvari bireyler çıkartmaya dayalı pasif eğitim alanlarımız olan okullarımızdaki eğitim koşullarını tartışalım. Neyse konu bu değil raydan çıkıyoruz yine.

 

Ekonomi insanları eşit düzeyde kucaklayamaz. Bu sadece bizim ülkemizde değil her ülkede böyledir. Paranın adalet dağılımı hiç bir yerde eşit değildir. Bu yüzden çocuklarımıza tek tip kıyafet giydirerek kendimizin gözlerini boyamaya gerek yok. Maddiyat üzerine dem vuran bazı kişilere baktığımda kesinlikle bu uygulamaya karşı olduklarını görüyorum. Geçerli sebepleri ise herkesin giysi alacak parası olmayışıdır. Zengin ailenin çocukları her gün farklı bir nayk elbise giyerken fakir ailenin çocukları tek tip pazar elbiseleriyle okula gelecekler. Çok mantıklı bir düşünce aslında. Buraya kadar her şey normal geliyor insana. Fakat burada suç çocuğun değil çocuğa o imkanı sağlamayan devlet büyüklerinindir. Bu uygulama ile bırakın onlar utansınlar siz değil. Hem bu çocuklar okul hayatı dışında önlükle mi dolaşıyorlar ? Vardır elbette giysileri. Hatta çok ucuz paralarla çok güzel elbiseler bile giyerler bu çocuklar.

 

Hepimizin maddi durumlarının bozuk olduğu dönemler olmuştur elbette. Benimde babamın iflas ettiği bir dönemim vardı. Okulda herkesin tek tip eşofman almak zorunda olduğu bir dönem. Tüm okul o eşofmanı öpe öpe almak zorundaydı. Dışarıdan daha güzelini daha ucuza alabilecekken biz o eşofmana o kadar para verip almak zorundaydık. Yada evden eşofman getirebilecekken okuldan almak zorunda olduğumuz vede almaz isek herkesin içinde fırça yediğimiz, derse alınmadığımız o eşofmanı almak zorundaydık. Hiç kem küm etmeyin neredeyse her okulda var bu durum. Bu gün asortik mağazaların “enayisi” olan, Kılıçtaroğlunun giyiminde harcadığı masrafın en büyük rakibi olan bennn, şahsen o eşofmanı alacak gücü bulamamıştım. Bunun ayıbı yok. Bir fırça yedik, iki fırça yedik. Maddi durumun olmadığını anlayan hocam Şenol Günaydın bkz. Allah razı olsun eşofmanı çaktırmadan kendi cebinden karşıladı ve bana hediye etti. Kendisi yukarıda tarafımdan 1-0 önde başlayacak. Sizce bu duruma gerek var mıydı ? Yukarıda ki 1-0 önde başlamasına gerek varmıydı demiyorum yanlış anlaşılmasın. Benim o gün yardım almama, kendimi kötü hissetmeme gerek var mıydı ?

 

Bence hiç gerek yoktu. Ben eşofmanımı evden getirseydim o gün orada mahcup olmayacaktım haksız mıyım ?

 

Buraya kadar ki kısım kılık kıyafet uygulamasının yararlı bir uygulama olduğu hususudur. Elbette üzücü tarafları olacaktır. Erkekler için gömlek ve pantolon ikilemesi denen yeryüzünün yaratılmış en iyi kombinasyonu var. O yüzden okulda giyilecek elbise belli. Tek sıkıntı ayakkabılarda. Şimdi eleman pazardan ayakkabı alacak. Diğeri ise nayklar pumalar giyecek. Haliyle bir özenti olacak. Bu durum üzücü olacak. Ama bu durum sadece kılık kıyafette değil ki. Her şey için geçerli. Örneğin ben liseye giderken. Sağolsun istanbul belediye başkanımız maddi durumu müsait olmayan ailelere okul çantası yardımı yapıyordu. Allah razı olsun çantada ise şu yazıyordu

 

“BU ÇANTA İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ TARAFINDAN FAKİRLERE YARDIM AMAÇLI DAĞITILMIŞTIR”

 

işte demin size belirttiğim gibi yapalım. Kılık kıyafeti eleştirmeyi değil. Bizim o duruma gelme sebebimizi eleştirelim. Bırakalım biz değil, bizi o yardım çantasını almak zorunda bırakanları vede bize ezik muamelesi yapanları eleştirelim. İnanın o çantada böyle bir yazı vardı ve bu çanta o dönemde çokta konuşulmuştu. Allahtan babam işleri yerine oturttuydu =)

 

Biliyorum bu kadar uzun yazı okunmaz. Bende olsam bu kadar uzun bir yazıyı okumam. O yüzden son cümlelerimle olaya yaklaşıyorum.

 

Kılık kıyafet

 

1) 20 liraya alınabilecek bir elbiseyi 100 liraya almak zorunda olmadığımız için yararlıdır.

 

2) Zengin bebeleri her gün farklı gömlek, farklı pabuç giyerken diğer bebeler her gün aynı şeyi giymek zorunda olacağı için zararlıdır.

 

3) Madem çocuklar kendisini ezik hissediyor. Zengin bebeleri 200 liralık nayk ayakkabı giydiklerinde diğer bebelerin 10 liralık çakma nayk giyebileceği vede hiç bir fark olmayacağı için yararlıdır.

 

4) Biri orjinal giyinirken diğeri taklit takılacağı için, çocuklarda o yaşta “Anne benim neden püskevitim yok”  dedirtecek ve insanlara kendilerini olmadığı biri olarak gösterme sendromu, bu yaşlarda egomuza empoze edileceği için zararlıdır.

 

5) Baş örtüsü olayına gelince. İster kıl olun ister olmayın. Kız belki yoksuldur. Başörtüsü ve daha sade bir elbise ile gelir. Dinimiz bunu emrediyor der. Öyle güzel kapak yapar ki gıkınızı çıkartamazsınız işte bu yüzden yararlıdır.

 

6) Lisede etekler gömlekler hep teftiş altındaydı. Kızlar ve erkekler istedikleri gibi giyinemiyorlardı bu yüzden zararlıdır.

 

7) Artık liselerde kızlarımız mini mini etekler giyinebilecekler. Yeni olgunlaştıklarından herkes kendilerini beğensin diye eskiden gizli kapaklı yaptıkları gömleklerinin üst düğmelerini açarak çatallarını gösterebilecekler veya badi ile gelebilecekler. Erkek öğrencilerimiz çok şükür her gün okula gelecek ve devamsızlık sorunu ortadan kalkacak. Ata Demirer’in dediği gibi ergenlik çağında olan bu erkeklerin ürolojik bölgeleri ile beyinleri yer değiştirdiğinden, kan beyinlerine sıçrayacak. Belki liselerde çocuk doğurma oranımızın -artma ihtimali- bile olabilecek. Ayrıca yeni Ramiz dayılarımız, Polat abilerimiz ile tanışabileceğiz. İşte bu yüzden YARA-RLIDIR.

 

Not: 7. Maddede OHAAA OHAAA deyinde size liseli yıllarınızı, gördüklerinizi hatırlatmak zorunda kalayım