Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '08

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Yemekteyiz!

Yemekteyiz!
 

Hamdolsun kelimesinden habersiz yarışmacılar yarışıyorlar.


TABAĞIMDA KIL ÇIKTI!

Uzun zamandır bu komedi yarışma programı hakkında yazmak istiyordum. Şimdi tam zamanı. Hem gülüyorum hem yazıyorum. Dün akşamki program tam bir komediydi.

Abi ben böyle bir şey görmedim ya! Bir yarışma programı seyrediyorsunuz, 4-5 kişi yemeğe davetliler bir diğer yarışmacının evinde. Yemek yiyecekler ve yarışmacının yemek pişirme, masa düzenleme, misafir ağırlama, dedikodu yapma gibi özelliklerine bakarak değerlendirme yapacaklar. Hafta sonu da birinci seçilen 10 bin YTL kazanacak.

Bu programda ne yemek pişirmesini öğrenebilirsiniz, ne sofra adabını, ne saygı ve sevgi dolu insanî ilişkileri. Birbirleriyle yemekte münakaşa ediyorlar. Çorbayı ağızlarına götürmeden burunlarına götürüp kokluyor muhteremler. Sanki çorba değil de yıllanmış şarap kokladıkları.

Bu akşam SAHRA Hanım'ın evinde yemekteler. 4 davetli ve ev sahibi Sahra Hanım. Zenginliği evin döşenişinden belli olan, sesi biraz da borudan çıkar bir durumda, evinde şapka ile dolaşan, burnundan kıl aldırmayan asortik bir hatun kişi. Yaşının ilerlediğinin farkında ama başkalarının fark etmediklerini düşünüyor gibi bir hali var.

Konu dağılmasın, Sahra Hanım misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak için tabii ki elinden gelen her şeyi yapmış.
Titiz bir kadın olduğu her halinden belli.

Aman Allah'ım o da ne! Yarışmacılardan biri yemek anında,

- Ben devam edemeyeceğim, tabağımda kıl var! diyor.

- Olamaz, bu evde kıl bulunmaz, diye kendisini savunuyor Sahra Hanım.

Evde kıl olmayabilir de saçlarımız kıllardan oluşuyor, yemek hazırlarken bağlayıp örtmezsen saç yemeğe girebilir. Kavurma almışsın marketten, onda kıl vardır. Bunda kıl olacak ne var? Kıl çıktıysa biraz nazik davranın, yok ediverin.

Yoook! İlle de karşı tarafı rencide edecekler. Sahra Hanım şaşkın ve kıla inanmıyor. Taaa ki davetli, tabağındaki kılı önüne uzatıp teftişine sununcaya kadar.

O da ne? Diğer misafir de olaya karışıyor,

- Benim tabakta da kıl var, aha burada!

Bu sefer olaya karışmamış iki misafir de tabaklarda kıl aramaya başlıyorlar. İkisi birden,

- Benim tabakta da kıl var, deyince Sahra Hanım inanıyor.

Ama yine de şüpheleniyor.

- Bana kıllık yapmak için bu kılları kendiniz mi getirdiniz? diye müdahalede bulunuyor.

Bu suçlamaya dayanamayan bayan yarışmacının birinin tansiyonu yükseliyor ve Sahra Hanım hemen ölçerek korkulacak bir durum olmadığını belirtiyor. Diğer bayan da ağlamaya başlıyor. Tabağında kıl çıktığı ve suçlandığı için.

Aksiliğe bakın ki burnundan kıl aldırmayan Sahra Hanım'ın davetinde tabaklarda kıl çıkıyor.

Bu evde kıl yoktur diyen Sahra Hanım sonunda,

- Kılın dışında bu masada başka bir aksaklık yok, her şey düzgün, diyor.

Ama misafirler memnun değiller. Kıl bütün ziyafeti rezil ediyor.

Bunlar ne biçim yarışmacılar böyle? Fakir, fukara, garip, guraba açlık içinde kıvranırken, bir küçük kıl için bütün yiyecekleri yemeden bırakıyorlar.

HAMDOLSUN, kelimesinden bihaber bunlar. Başbakanımızın eğitiminden geçmeliler.


KIL İLE İLGİLİ BİR FIKRA:

Yunanlılarla her konuda masada ters düştüğümüz, onların Avrupalı dostları sayesinde masada kaybettiğimiz yıllar. Kıbrıs çıkarmasından sonraki yıllar yani.

Yunanlılarla Mok Yeme Yarışmasındayız. Tabak tabak mok konuyor yarışmacıların önüne. Yunanlı 30 tabak mok yemiş, Türk yarışmacı 36... Yarışı kazanmak üzereyiz, Türk heyeti mırıldanıyor,

"- Bari şunları masada mok yeme yarışında geçelim!" diye. Bizim yarışmacı 4 tabak daha yese kazanacağız ama 36. tabakta duruyor. Yunanlı devam ediyor yemeye. 40. tabağı afiyetle yiyip yarışmayı kazanıyor.

Bizim heyettekiler,

- Ulen Allah melanı versin, niye 36. tabaktan sonra yemedin de yarışı kaybettirdin bize? diyorlar.

- Kusura bakmayın abiler, tabağımda kıl çıktı, midem bulandı yiyemedim.


Yahu bu "YEMEKTEYİZ" gerçekten çok kıl bir program. Tabakta kıl çıkmadan da kıl bir program.

Yakından yayından kaldırırlar da seyirci rahatlar. Yoksa onlara bir kıllık yapmayı düşünüyorum. Kıllarını koysunlar diye.

Saygı ve sevgiler.

Mustafa Mumcu, 12 Aralık 2008 Saat: 09:50

Zehra Pınar ZORA'nın son bloğunu okudunuz mu? Tıklayınız!

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..