Yemin ettiler de ; ne oldu...

Basına yansıyan haberlere göre; AKP, Milletvekillerinin yemin metninden Atatürk’ü ve laikliği çıkarıyormuş…

Milletvekilleri; İlkokul sıralarından beri: …“Türküm, doğruyum, çalışkanım diyerek ve Atatürk’ün yolundan gideceklerine dair yeminler ettiler…

Milletvekili olduklarında da Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacaklarına dair yemin ederek Meclise girdiler… Şimdi aklımıza şu soru geliyor : “Bu milletvekilleri yeminlerine sadık kaldılar mı? Geldiğimiz bu noktada; yemin metnini değiştirdiklerine – değiştirmek istediklerine- göre yeminlerine sadık kalmadıkları görülüyor… Yemin metni ne olursa olsun, yeminlerini devamlı bozabilecek bir kitle ile karşı karşıyayız… Zoru, baskıyı gördükleri zaman yemin dinlemeyenlerden, yeminlerini bozanlardan bu ülkeye hayır gelmeyeceğini anlamamız gerekiyor…

Tüm bunlar bizde şu çağrışımları da yapıyor… Demek ki şimdiye kadar sahte yeminler etmişler yani takiyye yapmışlar ve toplumumuzu kandırmışlar… Asıl kandırılmış olan bizleriz ve yeminlerini bozanlardan da davacı olma hakkına sahibiz…

Nasıl bir değişiklik öngörüyorlarmış şöyle bir bakalım:

“İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağıma, devletin bağımsızlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma mukaddesatım ve şerefim üzerine yemin ederim.”

Buna göre AKP, mevcut anayasa metnindeki, “Demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma” ve “Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma, büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim” ifadelerine yer vermemiş oluyor.

Şimdi, yeni yemin metnine şöyle bir bakalım. İnsan haklarına saygılı mıyız? İnsan haklarını koruyor muyuz? İnsan Hakları ihlalinde en çok yargılanan ülkelerin başında geliyoruz… Hukukun üstünlüğü deniyor… Hukukun ne hale getirildiğini Başbakanın şu sözü çok iyi açıklıyor olmalı” Yargıya söyledim, gerekenler yapılacak”…

Ülke bütünlüğü deniyor, ülkemizin bütünlüğü şimdiye dek bu kadar tartışmaya açılmamıştı… Bütünlüğümüz tehlikeli bir yöne doğru gidiyor…

Şimdi de bir “mukaddes” kavramı eklendi yemin metnine… Nedir mukaddes:

Kutsal sayılan her türlü inanç ve davranışlara mukaddes deniliyor…

Mukaddes kavramı kişilerin inanç ve davranışlarına göre farklılık gösterebilir… Kimse kimsenin inancını ve mukaddesatını sorgulayamaz… Mukaddes değerler, toplumdan topluma, mekandan mekana, zamandan zamana da değişimlere uğrayabilirler…Zamanla, doğruluk, çalışkanlık, ülke sevgisi, Türklük, Atatürk ilke ve devrimlerinin yeminlerle içinin boşaltıldığı gibi, “Mukaddes kavramı” da, yeni yemin metniyle birlikte içi boşalmış bir kavram olarak karşımıza çıkabilir…

Yemin ede ede bu hale geldiğimize göre, yemin etmeye gerek yoktur diye düşünüyorum…

Bugün, Türklüğümüz, doğruluğumuz, çalışkanlığımız, yurt sevgimiz, Atatürk sevgimiz sorgulanıyorsa demek ki yeminler amacına ulaşmamış demektir…

Yemin ettik böyle olduysak, yemin etmeyelim daha iyi…