Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '16

 
Kategori
Güncel
 

Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol

Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol
 

"Laiklik yeni anayasada olmamalıdır." diyen TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ı bu görüşünü beyan etmesinden ötürü kınıyorum. Böyle bir görüşe sahip olmasını da ülkem adına tehlikeli buluyorum. Bırakın özür dilemesini, kendisini istifaya davet ediyorum.

Nedenini açıklayayım: Türk Dil Kurumu'na göre "laiklik"demek: "Devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması" demektir. Yani Meclis Başkanı aslında şunu demek istiyor: "Devlet ile din işleri ayrılmasın, din devletin tekelinde olsun, dine devlet hükmetsin. Devlet, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından tarafsız olmasın, vatandaşların kişisel maneviyatı dinine de vicdan denen özgür iradesine de devlet karışabilsin, kontrol edebilsin."

Laiklik aynı zamanda vicdan özgürlüğü demektir. Peki "vicdan" ne demek?

Vicdan: "Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç" demektir. Yani Meclis Başkanı şunu demek istiyor. "Vatandaşların ne giyeceğine, ne yeyip ne içeceğine, nereye gideceğine, günlük hayatta ne yapıyorlarsa hepsine kişinin kendisi değil, devlet veya herhangi başka biri karar versin."

Peki Laik ne demek?

Laik demek: "Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan" demektir. Yani laik devlette kişi, devlet adamıysa görevini yaparken din gözetemez. Siyasetçiyse siyasetine dini alet edemez. Laik devlet adamı, vatandaşın vicdan özgürlüğüne de saygılı olduğundan kişilerin günlük yaşam tarzına da karışamaz ve karışılmasını da önler, çünkü özgürlükçüdür.

"Laiklik yeni anayasada olmamalıdır" demek: "Devlet işlerine din işleri karışsın, devlet işleri din ile birlikte yürütülsün, devlet dine göre yönetilsin" demektir.

***

İçimiz rahat olmalı. Çünkü Meclis Başkanı'nın meclisteki yemini şöyledir: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim."

Amerikalı ünlü yazar Dale Carnegie'nin de dediği gibi: "Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol."

***

Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, laiklik ve din konusunda şunları söylüyor:

"Softa sınıfının din simsarlığına izin verilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler. İğrenç kimselerdir. İşte bu duruma karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz."

"Bizi yanlış yola sevk eden soysuzlar bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir."

"Laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, İlerleme ve canlılığın düşmanları ile gözlerinden perde kalkmamış doğu kavimlerinin fanatiklerinden başka kimse olamaz."

"Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar."

"Laik hükumet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz."

Mustafa Kemal Atatürk

Osman Genç

 
Toplam blog
: 301
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.05.07
 
 

"1988 Adana doğumluyum. Oldukça başarılı bir öğrencilik serüvenimin ardından eğitimimi noktaladım..