Yeni "Demokratikleşme paketi" tasarısı mecliste!

Hükümetin ‘demokratikleşme paketi ‘kapsamında hazırladığı birçok düzenlemeyi içeren tasarı Meclis’e sevk edildi. Önce tasarıdaki bazı düzenlemelere şöyle bir bakalım.

PARTİ ÜYELİĞİ: “Kamu hizmetinden yasaklılar, yüz kızartıcı suçlar, kaçakçılık, ihalelere fesat veya devlet sırlarını açığa vurma suçlarından mahkûm olanlar, taksirli suçlar hariç 5 yıl veya daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar, devlete karşı işlenen suçlardan mahkûm olanlar ve terör eyleminden mahkûm olanlarla ilgili siyasi partilere üyelik yasağı kalkıyor. Tasarıda kaldırılan yasaklara ilişkin yeni bir düzenleme de öngörülmüyor. Bu durum düzenlemeyle Abdullah Öcalan ve diğer tüm mahkûmlara partilere üye olma yolu açıldığı görüşüne neden oluyor. Anayasaya göre milletvekili seçilme şartları ayrıca düzenlendiği için Öcalan’ın milletvekili adayı olmasının ise söz konusu olmadığı belirtiliyor.

NAMAZI ENGELLEMEK SUÇ: Halen “Dini ibadet ve ayinlerin toplu olarak yapılmasının” engellenmesine 1-3 yıl hapis veriliyor. Tasarı buna ek olarak namaz, oruç gibi “bireysel” ibadetlerin engellenmesine de ceza verilmesini öngörüyor. Tasarıda ‘engellenme’ kriterinin hangi halleri kapsayacağı uygulamada ortaya çıkacak. Yargı kararlarına göre çalışma ve eğitim öğretim saatlerinin namaz saatlerine göre ayarlanması bile gündeme gelebilecek. Gerçi birçok okulda bu uygulama zaten var. Özellikle Cuma Namazı saatlerine göre dersler ayarlanmış vaziyette.

YAŞAM TARZI KORUMASI: Tasarı ayrıca “Cebir, tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale eden veya bunları değiştirmeye zorlayan kişiye” de aynı ceza verileceği yazıyor.

NEFRET SUÇU: TCK’daki “ayrımcılık” maddesi yerine “nefret ve ayırımcılık” suçu getiriliyor. Tasarı beklenenin aksine ırkı ya da milliyeti nedeniyle işlenen suçlarda artırım yapılmasını öngörmüyor. Ayrıca farklı cinsel yönelimdeki kişilere yönelik ayrımcılık da yasada yok.

EŞBAŞKANLIK: Partiler ve adaylar Türkçe dışında propaganda yapabilecek. Partiler, “eşbaşkanlık” uygulamasına geçebilecek. Genel seçimde yüzde 3’den fazla oy alan partilere en az 1 milyon TL devlet yardımı yapılacak. Gerçi şu anda “eşbaşkanlık” sistemi zaten uygulanıyor.

ANADİLDE EĞİTİM: Türkçe dışında “geleneksel” dil ve lehçelerle eğitim ve öğretim yapmak amacıyla, özel okul açılabilecek.

İSİM DEĞİŞİKLİĞİ: 1949 yılında Türkçe olmayan köy adlarının değiştirilmesine ilişkin kanun kaldırılacak. Ancak bu kanuna dayalı olarak ismi değiştirilen köylere eski adlarının verilmesine ilişkin bir hüküm konulmamış. Ayrıca artık uygulanmayan Şapka Kanunu ile x,w ve q harflerinin kullanılması yasağı yasalardan çıkartılıyor.

MİTİNG VE GÖSTERİ: Yapılacak her türlü eylem mülki amire bağlanıyor.  Yani iktidarın iznine bağlı! Tasarıdaki bu madde Anayasa’ya aykırı görünüyor. Çünkü Anayasa’nın maddesi açık:  Madde 34. - Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.

Bu kadar aykırılık “Kadı kızında da bulunur” diyorsanız söylenecek fazla söz yok.