Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yeni "Türkiye" logosu, yine bir adım...

Yeni "Türkiye" logosu, yine bir adım...
 

Kaynak: İnternet


Sürekli okurlarım bilir; uzun yıllar ihracat işiyle iştigal ettim. Hal böyle olunca "Türkiye'nin yeni logosu"nu da irdeleme hakkını kendimde fazlasıyla buldum.... 

Bir kere, neden yıllardır kullanılan "Made in Turkey" ibaresinin değiştirilmek istenmesini anlayamadım! Zira Almanya "Made in German" der, Fransa keza...Çin... Japonya... Ukalalık yapmayayım, son sekiz yıldır bu işlerin içinde değilim, bir şeyler değiştiyse yanlışım olabilir, ancak deneyimlediğim uzun yıllar içinde her ülke kendi içinde üretilen mallar için aynı ibareyi kullanır.

Bunu kafasına göre de yapamaz! Standartları vardır; o standartlar resmi gazetelerde yayınlanır, etiketler, kutu baskıları, gerektiğinde ürün üzerindeki baskıların da bir genelgesi vardır. Bilmem kaç santime bilmem kaç santim, ürüne göre milim falan...

******

İnternette çok aradım sizlere tarih vereyim diye ama bulamadım; tarih hafızam ise sıfır, asla çok emin olmadıkça veremem ki en emin olduğum doğum tarihim, oğlumu doğurduğum tarih falan... (Konuyla hiç ilgisi yok ama şu kadarını diyeyim: Yıllar önce oğlum cep telefonu şifremi değiştirmişti. Yeni şifren bu anne dediğinde "Oğlum, ne zor şifre bulmuşsun!" dediğimde çocuk hayretler içindeydi... Kendi doğum yılım ya anne...)

İhracat yaparken tüm dünya ülkelerini tanıyorsun bir şekilde, gümrük mevzuatlarını da takip ediyorsun el mahkum; "Turkey" İngilizce lisanında "Hindi" anlamına geliyor ki bunu bilmek için dil bilmeye de gerek yok!

Eee, elin adamı da bu "Hindi" muhabbetini çevirdikçe çeviriyor, bizim de elimiz-kolumuz bağlı oluyordu ki uzun çabalar sonucunda "Turkey" yerine dış ticarette "Türkiye" adını kullanmayı kabul ettirmiştik!

İşte o mevzuatı bulamadım! Bulsaydım iyiydi...

Ama, o tarih sonrasında çok akreditifte "Türkiye" adının geçtiğini, o şekilde evrak düzenleyip de ihracat yaptığımızı çok iyi biliyorum!

******

Konuyu saptırma hususunda elime su döken olamaz, bu bilinçle, "Konuda kal kızım" diyerek kendime telkinlerde bulunuyorum ki bu gece şanşlısınız! Aklım, ruhum, elim konuda kalmayı kabul etti gibi... Hadi hayırlısı...

******

Bir kere neden böyle bir değişime gerek duyuldu, önce onu çözelim! (Bu işler çocuk oyuncağı değildir; dünya piyasası da bildiğiniz mahalle pazarı değildir)!

Turkey yerine "Türkiye" adı kabul edildiğinde "Made in Türkiye" diye logo değişikliğine gidilseydi kimse yadırgamaz, hatta alkışlardı!

İhracat piyasası göz önüne alınarak, oluşturulmuş bir marka zarar görmesin diye, muhtemelen, dokunulmamış olan logoya şimdi ne amaçla dokunuluyor?

Valla, yeni logo ahım-şahım bir şey olsa, mesela "Ayyy, bir tasarım dehası" diye haykırtırcak olsa, Türkiye yerine niye Turkey denmiş diye sorardım ama bu kadar da yazmazdım!


******

Logo "Logo" değil arkadaş, hele ki "Made in Turkey" yerine kullanılacak bir şey hiç değil!

Haa, reklam yapacağız illa, "Made in Turkey" altına bir de bunu koyalım denilse ki o bile çok sakil, ne diyelim, emir büyük yerden deyip, görmemişin bir şeyi olmuş, şeyi şey etmiş falan diyeceğiz...

"Discover the potential" ayrı bir şey... Şeyyy, "gücümü gör" demek isteyen birinin isteği doğrultusunda İngiliz tasarımcıların müthiş(!) bir çalışması sonucu ortaya çıkan sonuç: İngiliz tasarımcıları da şaibe altında bırakmak istemiyorum, adamlar kimbilir ne zorlanmışlardır! İstekler ile logo veritabanını birleştirip de müşteriyi memnun etmek konusunda, muhtemelen, ömürleri boyunca anlatacakları bir anıları olmuştur...

Zira, logo en az söz, en az çizgi ile en çok anlam ifade etmesi beklenen bir tasarımdır ki şimdi resme bir kez daha bakın: "Made in Turkey" ile kıyaslayın!

(Haa, bu durumun ihraç ürünler üretenler açısından da maliyetine falan da bakmak gerekir. Daha çok yazı, daha çok görsel, daha çok renk... El mahkum, maliyet yükselecek!)

******

Yeni logo her açıdan negatif! Bir açıdan doğru; o da "Made in Turkey" yazmıyor! Eski Türkiye algısını sıfırlayıp, "Türk Malı" diye hafızalara kazınmış ibareyi değiştirerek "Yeni Türkiye" imajını yerleştirmek!

Demek ki istenen buYoksa, bu emrivaki  değişimin ne Türkiye Cumhuriyetine, ne ihracatçılaithalatçılara, ne üreticilere ve de vatandaşlara hiçbir getirisi yok; götürüsü var, o başka!

(Ambalaj sanayisini bilmiyorum, harcanan malzemeler ülke içinde mi üretilir, yurt dışından mı getirilir? Boya keza, mesela eski amblem için gerekli olan boya renkleri ve hacimleri ile şimdiki arasında var olan dağlar kadar fark ülke içinden mi temin edilecek, yoksa ithal mi edilecek?

Yani, şekli-şemalinin yanlış olmasından fazla işin bir de maliyetine ve de tedarik edicilerine bakmak gerek!

******

Hoş, Türkiye Cumhuriyeti'ne ait hiçbir şey kalmadı; bu logo bir başlangıç, pek uzak değil, bir zaman sonra "New Turkey" yazacaktır! (Ki, tabelalarda çok yer kaplıyor diye "T.C." ibaresi de kaldırılıyor), tabelalara sığdırılamayan T.C. yerine "Turkey" Discover the Potential" yazdırılıyorsa... Anlayın yani...

******

Hazır tek konuya sadık kalmayı başarmışken işin bir de ithalatçı ülkeler tarafından algılanışını anlatayım: Bir çok ülke kendi ürettiği ürüne kendi ülkesinin adını vermekten dolayı bir sıkıntı yaşamaz. Sıkıntı yaşayan ülkelere de pek fazla güvenmez.

Neden güvenmez dersek, ihracat-ithalat bir ticari meseledir ki tek farkı farklı ülkelerdem malların alınıyor-satılıyor olmasıdır.

Dış ticaretin belli kuralları vardır, ülkeler arası yapılan anlaşmalar, uluslararası uyulması gereken teamüller, falan... Bankalar da şirketler kadar işin içindedir...

Nakliye de keza...

******

Savaş durumu gibi özel haller dış ticaretin her alanında var olan bir risktir; sigorta şirketleri ki bir malın nakliyesi bir şekilde sigorta edilir; anlaşmaya göre satıcı - alıcı olabilir.

Bunların primleri ülkelere göre değişir; riskli ülker için artar, diğerleri için azalır.

Fazla detaya girmeyeyim, "Güvenli bir ülke" koduyla mı geç,yordur sizce adımız?

Mesela, aynı kriteri turist şirketlerine de uygulayabiliriz; İtalya'dan biri gidip de Türkiye'ye gitmek istiyorum dese, "Aaaa, tabiii, zaten Pippa Bacca da gitmişti; gerçi öldürülmüş halde döndü ama neyse..." diyecek değil herhalde!'

Aaaa, bizde olur, vallaha olur! Sırf satış yapmak uğruna, prim almak amacıyla ilgili ülke hakkında doğruları söylemezler! Sorsan, yalan da söylememiş olurlar! Hiçbir olumsuz yorum yapmadan satışa odaklanırlar!

Şeyy, ama bizim gönderdiklerimiz sağ-salim geri döndüklerindendir! Hani, turistik bir gezide saldıya uğrayıp, tecavüz edilip, başı ezilenlerlerimiz olsa olaya farklı bakardık ki en büyük farkımız da "Müslünanlara bunu reva gördüler" şeklinde olurdu....

******

Eeee, ihracat yapmanın çok meşakkatli olmasının yanında kazandırdığı geniş bakış açısı var ki işe mi yarıyor, yoksa hiç bilmesem iyi miydi diye sorguluyorsa insan kendini yaşadığı ülkede, işte o ülke "Discover the Potential" diye amblem atan bir ülkede "Ne discover'ı, yürü lan zübük! Sen kime hava atıyorsun, alırım havanı! diye üstüne yürüyecek yüz binlerce kişinin hazır bulunduğu bir ülke ki kefenleriyle miting alanlarına gidenleri alkışlayan, Gezi Parkı'nda ağaçlar kesilmesin derken yedi genç canın ölümüne, yüzlerce gencin kör olmasına "Bu bir darbe girişimidir" diyerek kendini "ak"lamaya çalışan hükümetin "Yeni Logo"sunun her haliyle kullanımdan uzak ancak ille ki "Yeni" takıntısından başka bir şey olmadığını iç rahatlığıyla söyleyebilirim!

Tek hizmet ettiği amaç: "Türk" ifadesini kaldırılmış olmasıdır ki o da zaten "Yeni Türkiye'nin vazgeçilmez hedefidir!

Mail:gulgun_2006@hotmail.com.tr

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..