Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Yeni Anayasa çalışmaları bizim AB ye girme sürecine benzeyecek...

Yeni Anayasa çalışmaları bizim AB ye girme sürecine benzeyecek...
 

"Eğer AB ninin her dediğini yaparsak, ayrıca Fransa ve Almanya ikna edilirse Avrupa Birliğine üye olabiliriz."

Peki bu olasılık dahilinde mi?

Bu olasılığa inanan kişi sayısı ne kadar?

Bence sıfır....

Aslında biz AB üyeliğinden çoktan vazgeçtik de bunu kimse dillendirmiyor. Onların bizi istemediklerinin yanında Euro bölgesindeki ekonomik problemler AB nin gelecekteki durumunu da belirsizleştiriyor.

17 Aralık 2004 tarihli Brüksel Zirvesi'nde, AB-Türkiye ilişkilerinde bir dönüm noktası daha yaşanmış ve Zirve'de Türkiye'nin siyasi kriterleri yeteri ölçüde karşıladığı belirtilerek 3 Ekim 2005'te müzakerelere başlanması kararı alınmıştı. Bu karar bilhassa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in yaptığı organizasyonla büyük bir şova dönüşmüş, bir anda kendimizi Avrupa'nın ortasında bulmuştuk.

2005

3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye’nin AB’ye katılım müzakereleri ve Tarama Süreci resmen başladı. Müzakere Çerçeve Belgesi kabul edildi.

Sonra ne oldu?

2006

AB Türkiye’nin Gümrük Birliği yükümlülüklerini Birliğin yeni üyelerinden Kıbrıs’a karşı uygulamadığı için 8 başlıkta müzakereleri bloke etti.

2007

AB’ye yeni üyelerin girişini referanduma sunmayı anayasal zorunluluk haline getirmiş olan Fransa tam üyelikle bağlantılı beş başlığın müzakeresini bloke etti.

2010

Haziran 2010 itibarı ile 35 başlığın 13’ü müzakereye açılmış ve 1 tanesi geçici olarak kapatılmış durumda.

Kalan başlıklardan bir bölümünün açılabilmesi için açılış kriterlerinin yerine getirilmesi, siyasal nedenle müzakeresi bloke edilen başlıklara yönelik engellemelerin de siyasal yoldan kaldırılması gerekmektedir. Başta “Tarım ve Kırsal Kalkınma” olmak üzere bazı başlıkların açılabilmesi de hem siyasal engellemelerin kalkması hem de teknik açılış kriterlerinin yerine getirilmesine bağlıdır.

Sonuç olarak müzakerelere başladıktan altı yıl sonra görüşmeler tıkandı.

Şimdi gelelim yeni Anayasa taslak çalışmalarına...

Bütün partilerin tam mutabakat içinde olacağı bir Anayasa hazırlanabileceğine inanan kaç kişi var bu ülkede?

TBMM de grubu bulunan 4 partinin anlaştığı mutabakata göre her parti Anayasa komisyonuna 3 üye veriyor.

İSTANBUL Anayasa yapım sürecini yönetmek ve anayasa taslak metnini hazırlamak amacıyla kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu, çalışma usullerini belirlemiş. Buna göre, komisyon çalışmaları, 4 aşamadan oluşacak. Birinci aşama; katılım, veri toplama ve değerlendirme, ikinci aşama; ilkelerin belirlenmesi ve metin oluşturma, üçüncü aşama; metnin kamuoyuna sunulması ve kamuoyunca tartışılması, dördüncü aşama, kamuoyunda belirlenen görüşlere göre taslağın gözden geçirilerek teklif haline getirilmesini kapsayacak. Kararlar mutabakatla alınacak.

Birinci aşama, 2012 yılının nisan ayı sonunda tamamlanacak. Diğer aşamaların süreleri Komisyon tarafından kararlaştırılacak.

Bence bu komisyon birinci aşamayı geçer, ikinci aşamanın ortasında dağılır. Neden mi?

Önce MHP nin görüşlerine bakalım. MHP hazırladığı kitapçıkta neler demiş?

"Unutmayalım ki Anayasa, partilerin işine gelmediği yerleri

değiştireceği, işine gelenlere ise göz yumacağı alelade metinler

değildir."

* Vatanımıza yönelik tertipçi ve bozguncuların artan

faaliyetleri vardır.

Milletimizin huzuruna, devletimizin asayişine ve

selametine karşı girişilmiş ağır ve vahim suikastlar

görülmektedir.

Tahrik ve kışkırtma politikalarıyla ülkeyi istikrarsızlığın

dehlizlerinde terk eden; dünün mağdurları, bugünün

haramileri ve yarının mahkûmları bulunmaktadır.

Milletimizin bin yıllık kardeşliğini bozmaya karar vermiş

olan ve közlenmiş intikam duygularının tutuşturduğu kin

ve husumet ateşiyle, gözleri ihtiras ve gaflet perdesiyle

çekilmiş olanların nursuz yüzleri vardır.

MHP burada her ne kadar isim vermiyorsa bu sözlerin hedefi PKK nın destekçisi olan BDP dir.

Peki BDP nin görüşleri neler?

TÜRKİYE 7 EYALETE AYRILIYOR

DTP’nin öneriler listesinde ilk sırada demokratik özerklik projesi yer alıyor.

DTP, yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin gerekliliğine de dikkat çekiyor. Doğal zenginliklerin paylaşımı konusunda belediyelere hak tanınması isteniyor. Petrol ve maden kaynaklarının bölüşümü ve kullanılmasının yerel idarelere bağlanması talep ediliyor.

Öneriler listesinde Anayasa’da dil ve eğitim özgürlüğü’nün güvence altına alınması da talep ediliyor. Anayasa metninde hiçbir etnik köken vurgusu yapılmaması, ancak kimliklere milliyet yazılması isteniyor. Irak Anayasası’ndan örnek verilerek eğitim ve dil konusunda çok kültürlü yapının gereklerinin yerine getirilebileceği belirtiliyor.

Listede “Bask Modeli”nin Türkiye’de birebir uygulanabileceği belirtiliyor. İspanya’da Franco döneminde genel af çıkarıldığı hatırlatılıyor. Türkiye’de de geçmişle hesaplaşmanın bırakılması ve genel af ilan edilmesi öneriliyor.

Peki bu görüşlere sahip partilerle ortak bir noktada uzlaşı sağlanması olası mı?

Aslında bu yazıyı hazırlarken partilerin internet sitelerinden Anayasa ile ilgili görüşlerini almak için girdiğimde ilginç bir durumla karşılaştım. Mecliste grubu bulunan 4 partiden üçünün www.akparti.org.tr, www.chp.org.tr, www.mhp.org.tr başlıklı internet siteleri varken dtp nin org uzantılı bir internet sitesine rastlayamadım. Ancak araştırmalar sonunda aşağıdaki linke ulaştım. Bütün PKK yandaşlarının aşağıdaki siteye girerek nasıl tuzağa düştüklerini görmek için bu siteyi incelemelerini öneririm.

http://www.barisvedemokrasipartisi.com/

Sonuç olarak dört partinin mutabakat arayarak hazırlayacağı Anayasa bizim AB birliğine girme sürecinden farklı olmayacaktır.

 

 

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..