Yeni Dünyaya merhaba derken...

Kendinize ve düşünmeye zaman ayırın. Durup da hayatınıza bir bakın. Her şey yolunda mı? Her şey istediğiniz seyirde mi ilerliyor? Hoşunuza gitmeyen bir pürüz yok mu? Sorun olarak adlandırabileceğiniz bir durum yoksa ne mutlu size! Siz bunu başarıyorsunuz demek ki.

Ya kendini bu gruba dâhil etmeyenler? Muhakkak hayatınızda bir şeylerden memnun değilsiniz. Ve bunu değiştirmek yerine, durumu çoktan kabullenmiş ve olumsuzlukların kölesi olmuşsunuz. Hiçbir şey sizin elinizde değildir ve gelene de boyun eğmekten başka çareniz yoktur değil mi?

Bazen seçimlerimizi yaparken hür irademizle yol alamayız. O zaman biz kendi hayatımızı da yaşıyor olamayız. Başkalarının katkısı var ise, başkalarının istediği şekilde ilerliyorsa, onların düşüncelerini yaşıyoruz. Kendimizinkini değil. Hayat bizim hayatımız olmaktan çıkıyor. İpler kayıp gidiyor elimizden ve bize sadece seyretmek kalıyor. Sesimizi çıkarmıyoruz, seyrine bırakıyoruz. Ana karakterin ‘biz’ olduğu filmi seyirci gibi izlemeye başlıyoruz. O zaman o güzel filmin yaşamamız gereken nadide sahnelerini kaçırıyoruz. İçindeyken yaşayamadığımız hislerin dışarıdan ne kadar tadına varabiliriz ki?

Her insan önce ‘ben’ demeyi öğrenmeli. Siz önceliklerinizde kendinizi geri plana attığınız sürece bu böyle devam edecektir. Kimse sizi, sizden daha iyi düşünemez. Bunu herkes kendi başarmalı. Önce ‘ben’ dediğiniz zaman daha çok saygı göreceksiniz. Siz kendinize ne kadar değer verirseniz, başkalarından da o ölçüde değer görürsünüz. Hayatınızda canınızı sıkan ne varsa kurtulun onlardan. Omuzlarınızda yük olarak gördüğünüz ve ya kendinizi kötü hissetmenize sebep olan her ne varsa, onlar siz bırakmadığınız sürece gitmeyecektir. Bu bir insan dahi olsa, size iyi gelmiyorsa görüşmeyin. Eğer hayatınızdan çıkaramayacağınız biriyse ve sürekli görmek durumundaysanız, o zaman o insanı iyi yönleriyle görmeye ve tanımaya çalışın. Neden öyle davranıyor? Mutlaka bir sebebi olmalı değil mi? Belki de o insanın yaşadığı olaylarla ve geçmişiyle alakalıdır. O zaman onu insanı da anlayabilir, onun hoşunuza gidecek yönlerini görmeye çalışabilirsiniz. Belki çoğunuza başarması zor gelecek bir durum bu fakat bakış açınızı bu yönde geliştirirseniz her şey daha kolay olacaktır emin olun. Aslında olay tamamen neyi nasıl gördüğümüzle alakalı. Gördüklerinizde hep olumsuzu arıyorsanız çok üzücü. Her şeyde iyiyi aramak ve onu görebilmek büyük erdem. Bunu deniyor olmak bile hayatta attığınız önemli bir adımdır.

Her birimize bu güzel, sonsuz kaynakla dolu hayatta yaşama fırsatı verildi. Nefes alabildiğimiz sürece, bize bahşedilen bu mükemmel bedene saygı duymalı, layığıyla ödüllendirmeliyiz. Böyle düşündüğünüz zaman, ruhunuza ve bedeninize daha özenli davranır, daha sağlıklı bir hayat için uğraşır ve daha huzurlu bir ruh için çaba gösterebilirsiniz. Her an alabildiğiniz nefese, her yeni gün doğan güneşe, sunulan kaynaklara… Her şeye şükredin. Hatta henüz sahip olmadıklarınıza da şükredin. İşte o zaman size istediğiniz şey fazlasıyla gelecektir.

Kendi hayatınızı, siz istediğiniz şekilde yaşamanız ve ne kadar değerli olduğunuzun farkına varmanız dileğiyle…