Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Yeni kredi kartı ödeme metotları!

Yeni kredi kartı ödeme metotları!
 

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan her ne kadar mağdur olarak görmese de, kredi kartı kullanıp, borçlarını ödeyemeyen, kredi kartı borçluları, sıkıntılarından kurtulmak için birbirinden farklı yöntemlere başvuruyor. Bu yeni kredi kartı ödemelerinden birisine de ben şahit oldum.

Bildiğiniz gibi ülkemizde, kredi kartını yoldan gelip geçene, posta yoluyla, telefon numarasındaki adrese göre dağıtan bankaların burada tek amaçları var. Asıl işlevi topladıkları parayı satmak olan bankaların, bu parayı krizi bahane edip, stokta tutarak, buradan uğradıkları kayıplarını, önüne gelene kredi kartı dağıtıp, ödemelerde gecikme olunca, normal faizin beş altı katı faiz alıp, karlılıklarını arttırmaktadırlar.

Birde tüketici bilinçli değilse, (tıpkı bizde olduğu gibi) kredi kartı ile aldığını bedavaya alıyormuş gibi davranarak, zaten limiti yüksek olan kartı ile istediği gibi harcama yapıp, gelirinin üç-dört katı harcama yapabilmektedir. Tabi ödeme zamanı gelince de ödeyememekte...

İşte böyle tüketicilerin borçlarını birkaç ay ödeyememeleri durumunda, faizleriyle birlikte daha da artan borçları eritebilmek için başvurdukları yöntemler arasında, gazetelere yansıdığı kadarıyla, altın alım-satımı gibi ilginç uygulamalar yer alıyor.

Malumunuz olduğu üzere, son aylarda kamuoyunun gündeminden hiç düşmeyen ve de özellikle Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın "kredi kartından mağdur olmaz, onları bir kalem geçeceksin" demesi ile birlikte, kredi kartı borcu olan yüz binlerce kişi kara kara düşünüyor.

Başbakan her ne kadar mağdur olarak kabul etmese de, kredi kartı mağdurlarının(!) borçları 32 milyar liraya(katrilyon) ulaşmış vaziyette. İşte tam burada, paradan para kazanmak ve krizi fırsata dönüştürmek isteyen, nakit parası olan bazı uyanık zümreler, bankaların kazandığından üç beş kat daha fazla kazanma yolunu keşfettiler. Bu konuda faaliyet gösteren uyanıklar, tüketicilere ulaşmak için, gazetelere reklâm bile veriyorlar. Hele, hele internet siteleri, bu iş için biçilmiş kaftan!

Yol çok kolay!

Hemen bir internet sitesi kur, buradan tüketicilerin adreslerine mail gönder ve bir şekilde irtibat kur. Gerisi çorap söküğü gibi geliyor.

Basına yansıdığı kadarıyla, kredi kartı borcunun ödenmesi konusunda ilk sırada altın alım-satımı geliyormuş. Bir altın ve finans firması, ''ticaret hukukuna uygun'' olarak nitelendirdiği yöntemlerle tüketiciye nakit avans sağlıyormuş. Firma, örneğin kredi kartına bin liraya altın satıyor. Bin lirayı kredi kartına 12 ay taksitlendiriyor. Ardından yüzde 25 düşük fiyata 750 liraya hemen geri alıyor. Tüketici, böylece nakit paraya ulaşmış oluyor. Tüketici, yüzde 25 faiz ödediğini sanırken, faiz yüzde 33'ü buluyor.

Başka bir firma da benzer şekilde para sağlıyormuş, ancak bunu randevulu sistemle yapıyormuş. Firma, altın ve pırlanta alım-satımı yaparak tüketiciye nakit para veriyormuş. Tüketici, taksitle pırlanta alıp peşin satarak hedeflediği paraya ulaşabiliyormuş. Firma bu işlemleri faizsiz yaptığını iddia etse de, hiçte inandırıcı değil. Sanki babasının hayrına böyle bir iyilik(!) yapıyor.

Tabi bilinen birde eski yöntem var. Özellikle beyaz eşyadaki kampanyalar ve kampanyada uzun taksitlere bölünme imkânı. Al beyaz eşyayı kutusunu açmadan, hemen götür spotçuya sat. Tabi böylesi satışlarda kutusu açılmamış buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi, televizyon, doğal gaz sobası gibi eşyaların yüzde 50'ye varan değer kaybı oluyor.

Tüketiciler Birliğine göre; kredi kartı mağdurlarının(!) 32 milyar lira olan borçlarından, 15 milyar lirası ödenemeyen borçlar katagorisine giriyormuş.

Burada en enteresanı, tüketiciler kredi kartı borçlusu olduğu için, hiçbir bankadan tüketici kredisi veya eşya kredisi gibi... Her hangi bir kredi alma imkanı bulamıyor. Bu yöntemlerin dışında kalanlarda, direk tefecinin eline düşüyorlar, aylık yüzde 10 gibi çok yüksek meblağlarla nakit alıp, kredi kartı borçlarını ödüyorlar. Kredi kartı borcu nedeniyle kara listeye alındığı için bir daha kredide alamayan tüketici, tefeciye her ay faizini ödeyip, anaparasına dokunmadan yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Hiç dikkat ettiniz mi? Son zamanlarda ülkenin her tarafından ısıtmalı para veren tefeciler çığ gibi çoğaldı. Yani 1980 yılların başında türeyen Bankerler gibi…

Bakın kredi kartı borçlarının faizleri ile ilgili yıllardan beri çeşitli söylemlerde bulunan idareciler, çıkarttıkları yasanın hiç bir işe yaramadığını hala göremediler. Çünkü kredi kartı faizleri hala çok yüksek. Bu arada kredi kartlarından alınan kullanım ücreti konusunda da hala bir ilerleme yok. İşte bu nedenledir ki! Başbakan’ın bankacılar hakkında söylediği onca söze rağmen, hiçbir bankacı çıkıp ta, "herkes kendi işine baksın, biz kendi işimizi yapıyoruz" diyemedi.

Diyemezde!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..