- Kategori
- Dil Eğitimi
Yeni Türk Yazısı
Falih Rıfkı,
“ ATATÜRK VE DİL”
başlıklı yazısında,
“ Dilde ilk şart, yazıyı değiştirmek ve Türk kafasını Arap kültür kaynaklarına esir olmaktan kurtarmaktı.”
der.
Yazı değişikliği,
Türkçenin, kendi benliğine kavuşturulması çabalarının
“önkoşulu”
durumundadır.
Yazı değiştirilmeseydi, Türkçenin
“kendine dönüşü”
sağlanamayacağı gibi,
“eğitim”
sorunu da çözülemezdi.
Dolayısıyla, Türk toplumu, hızlı uygarlaşma sürecine giremezdi.
Çünkü
Türk eğitiminin,
dolayısıyla da
Türk düşüncesinin
gelişme sürecinde en önemli engeli,
“eski yazı”
oluşturmakta idi.
Badia Akarsu’nun anlatımıyla,
“ Atatürk’ün ereği,
uygarlık yolunda her alanda
yenileşmedir;
iyiye, güzele doğru
değişmedir.
Her şeyden önce de bu düşüncenin değişmesidir, ulusun her bireyini
düşünebilen insanlar
yapmadır.“
Bunun için,
Türkçenin ses düzenine uygun, kolay öğrenilip öğretilir bir yazıyla eğitimi yaygınlaştırmak gerekiyordu.
Yalnız Türkçe sözcükler göz önünde tutularak oluşturulan
“Yeni Türk Yazısı “
bunu sağlamıştır.