Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Yeni yıl

2009 yılının ilk haftası içindeyiz. Sizi bilmem ama 2008 yılı bana oldukça ağır gelmişti. Yorgun hissediyorum kendimi. Biraz da kırgın. Ama eskisinden nispeten daha güçlü. Düşünüyorum da ne kadar çok kırılmış kalbim… Ne kadar çok gözyaşı dökmüşüm… Gözyaşı dökmüşüm de ne olmuş sanki? Gözyaşlarımın kıymeti mi bilinmiş? Hayır, koca bir hayır. Ben kırık bir kalp ve sessizce döktüğüm gözyaşlarıyla baş başa kalmışım. Gözyaşlarını kim mi döktürmüş? Ne fark eder ki… Önemli olan gözyaşlarımın dökülmüş olması. Şöyle bir geriye dönüp baktığımda misal değmeyen bir insan için gözyaşı dökmüşüm. Ben, gözyaşı dökerken o insan ne yapmış? Ne yapacak? Koca bir HİÇ… Hadi bırakın bir şey yapmayı, manevi desteği bile esirgemiş, sözleriyle yüreğimi aydınlatacağı yerde katran karası içinde bırakmış, gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüp, üzüntü beni nefessiz bırakınca bile umurunda olmamış. Ve ben bu insan için gözyaşı dökmüşüm. Ah, evet haklısınız. Ben koca bir aptalım.

Neyse, yeni bir yıla girdik öyle değil mi? 2008 geride kaldı, tıpkı geride kalması gerekenler gibi. Ama geride kalmayacak olanlar da var. Unutulmaması gerekenler, unutturulmaması gerekenler var. 2008 yılında bireysel olarak aldığımız dersler, ülke olarak aldığımız dersler var. Hatta dünya olarak aldığımız dersler var. Umarım, aldığımız bu dersler gerçekten bize ders olmuştur.

Dünya, 2008 yılını savaşla kapatmıştı. Ve bu savaşta sevdiklerini yitiren masum ve sivil halk için yeni bir yıla girmenin sevdiğini kaybetmekten başka ne anlamı olabilirdi ki? Ve 2009 yılının ilk günleri. Yer, başkentimiz Ankara. Hayatının baharında gencecik yedi insan, yeni yılda doğalgaz kaçağından dolayı yaşamlarını yitirdiler. Kim bilir ne hayaller kurmuşlardı gelecek için? Cansız bedenlerine otopsi yapılacak, gerçek ölüm nedenleri belirlenecek ve ailelerinin, sevdiklerinin eşliğinde sonsuzluğa uğurlanacaklar. Yaşanan acının tarifi yok. Sevenlerine, “Başınız sağ olsun” demek bile kafi gelmeyecek. Kelimeler kifayetsiz… Yaşanan facianın nedeni, ihmal olup olmadığı araştırılacak, varsa sorumlular cezalandırılacak ama gelgelelim hiçbir şey gencecik yedi insanı geri getiremeyecek. Hayallerini gerçekleştirmek onlar için artık imkansız.

İmkansız? Aslında kullanmayı ve duymayı hiç sevmediğim bir kelimedir imkansız.Eğer yaşıyorsam hiçbir şey imkansız değildir. Ne zaman öleceğimizi Yaradandan başkası bilemez. Bu durumda yaşadığım süre boyunca üzerime düşen görevi yapacağım. Dilerim, tüm hayallerimi gerçekleştirebilecek kadar ömrüm vardır. İşte o vakit huzur içinde ölebilirim.

Yeni bir yıla girdik. Yeni yılın her şeyden önce sağlık, mutluluk, huzur, barış ve sevgi getirmesini diliyorum. Mutlu Yıllar!

 
Toplam blog
: 149
: 435
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

1999 yılında Ted Kdz Ereğli Kolejinden, 2003 yılında İstanbul Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyat..