Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '11

 
Kategori
Futbol
 

Yeni yönetim ve Galatasaray–1: Teknik adam Terim mi olmalı?

Yeni yönetim ve Galatasaray–1: Teknik adam Terim mi olmalı?
 

Yeni yönetimin yeni vizyonu olmalıdır!


Yeni yönetimin seçilmesiyle birlikte gündemdeki en önemli soru şudur: 

Galatasaray’ı yeni sezonda kim çalıştırmalı? 

Benim fikrim; başarıları herkesçe kabul edilen, hırslı, tercihen Türk futbolunu tanıyan birisinin Galatasaray’ın teknik direktörü olmasıdır. 

Abdullah Avcı 

İlk adayım; gerek Galatasaray PAF takımında gerekse milli takımlarda başarılı olan, İBB gibi seyircisiz bir takımla yıllardır başarılı sonuçlar alan, iyi futbol oynatan, başarıya aç ve her zaman doğru duruşlar sergileyen Abdullah Avcı’dır. 

Abdullah Avcı 2004 yılında başına geçtiği Türkiye 17 Yaş Altı Millî Futbol Takımı'nı Avrupa Şampiyonu yapmış, bir kaç ay sonra aynı takımla Dünya Gençler Şampiyonası'nda Brezilya’ya 4-3 kaybettiği yarı final maçının ardından turnuvayı 4. tamamlamıştır. 

BJK ile oynadıkları Türkiye Kupası finalinde de daha iyi oynayan takımın, sahadaki takım gibi oynayan takımın İBB olduğunu düşünürsek, Abdullah Avcı’nın Galatasaray’da sırasının geldiğini görmek gerekir. 

2008 yılında sezonun bitmesine 6 hafta kala Galatasaray’ın başına geçmesi teklifine ligimizdeki hemen her teknik direktör balıklama atlayacakken, İBB’yi çalıştıran Abdullah Avcı’nın (İBB-GS maçı da henüz oynanmamış olduğundan) bunun etik olmayacağını beyan ederek reddettiğini de hatırlatalım. 

Eric Gerets 

2005-2007 yıllarında Galatasaray’ı çalıştıran ve ilk yılında şampiyon yapan Eric Gerets de bence iyi bir adaydır. Uzun uzun anlatmayacağım ama şunu söyleyebilirim ki, Galatasaray’da görev yaptığı dönemde eldeki kısıtlı imkânlarına rağmen oynattığı güzel futbol ve teknik adamlık duruşuyla örnek olmuştur. 

Le Guen 

Bir diğer adayım; Le Guen’dir. Rennes takımında adı duyulmamış oyuncuları keşfederek onları piyasaya süren, Lion’u 3 kez üst üste şampiyon yapan bu teknik adamın Paris SG’de yaşadığı başarısızlığa rağmen iyi bir aday olduğunu düşünüyorum. 

Fatih Terim 

Bazı açılardan Galatasaray’ın başına gelmesi olumlu karşılanabilirse de Fatih Terim ismi Galatasaray için uygun değildir. 

Fatih Terim’den başka Galatasaray’ı kurtaracak hiç adam yokmuş gibi her dönemde onun isminin gündeme getirilmesi Galatasaray’ı küçümsemektir! Galatasaray’ın sürekli Fatih Terim’in egosunun tavan yaptırılmasından daha yüksek vizyonu olmalıdır.  

Şu görülmelidir ki; Fatih Terim’in devri geçmiştir. Galatasaray’ı ilk çalıştırmasından önce görev yaptığı Göztepe ve Ankaragücü gibi takımlarda, yükselmek isteyen; Galatasaray’da ise daha büyük hedeflere yönelen, hırslı, çalışkan, kendini bilen bir Fatih Terim vardı. Oysa UEFA kupası başarısından sonra ise, kendini Galatasaray’ı aşmış gören, Hagi, Suat, Tafarel, Popescu gibi oyunculara sahip olma şansını görmek istemeyerek alınan başarıdan sadece kendisine pay çıkaran ve burnu havada Fatih Terim’dir Galatasaray’dan giden.. 

Unuttunuz mu? 

İkinci gelişinde ise mali durumu gittikçe kötüleşen kulübe onlarca transfer yaptırmış olmasına rağmen her geçen gün daha da başarısız olmuştur. Orta sahada deli gibi koşma ve plansız bir prese dayalı oyun anlayışına hiçbir yaratıcılık ekleyemeyerek kendini geliştirmemiş, dünya futbolu ilerlediği için kendisi geride kalmıştır. Organize ataklar, oyun planı ve kanat organizasyonları olmayan takım, takımca oynama becerisini kaybetmiştir. 

Unuttunuz mu? 

Buradan sonra görev yaptığı milli takımda da ne oynattığı bir türlü anlaşılamamıştır. İsviçre maçı sonrası yaşananlar ve alınan cezada en büyük pay da, günlerce öncesinden itibaren ortamı geren Fatih Terim’e aittir. Avrupa Şampiyonasında yaptığı aşırı agresif -spora ve bir teknik direktöre yakışmayan- hareketleri dünya basınında alay konusu olmuştur. Gençlere yer vermek yerine günlük başarı ve skora odaklanarak kendi isminin yıpranmamasına gayret etmiştir. En basit takımlara karşı alınan galibiyetler bile bin bir güçlükle alınmıştır. Geriye Galatasaray’dan ayrılırken bıraktığı gibi bir enkaz bırakmıştır. Hiddink hala bu biriktirilmiş ve önlem alınmamış enkazın dönüşümünü yapmakla uğraşmaktadır. 

Gelişmeyen, gelişmeyi reddeden ve “kimseden ders almam” diyerek gelişmeyi küçümseyen, konuşmaları, mimikleri, vücut diliyle “liderlik” ve “iticilik” arasındaki farkı anlayamadığını ortaya koyan, egoları tavanı delmiş, eleştiriye tahammülsüz, 2001 yılından sonra her çalıştırdığı takımda başarısız olan bu Fatih Terim’in Galatasaray’a vereceği hiç bir şey yoktur. 

Fatih Terim'i takımın başına getirmek kolaycılıktır, vizyonsuzluktur. 

Rijkaard’ın gönderilmesinden sonra, kendi isminin zedelenmemesini Galatasaray’ın isminin zedelenmemesinden daha önemli görüp, en zor günlerinde Galatasaray’ın başına geçmesi için yapılan teklifi ıvır zıvır bahaneler ve sözde prensiplerle geri çeviren bir kişinin “duruşundan” da bahsedilemez. 

Fatih Terim, artık eski Fatih Terim değil. Ve bence sporun ruhuna ters.   

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..