Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Yeniden

Yeniden
 

Onu kendinize “yeniden” aşık edin!

Bir zamanlar her şey mükemmeldi, ama artık değişti mi!? Sizi hediyelere, güzel sözlere boğan sevgiliniz bambaşka biri oldu ve eski halini çok mu özlüyorsunuz? Belki de panik yapmak için çok erken, sadece ilişkiniz çok sıradanlaştı ve biraz heyecana ihtiyacınız var. İşte sevgilinizi kendinize yeniden aşık etmeniz için birkaç ipucu!

Geçmişe sünger çekin
Özellikle uzun ilişkilerde geçmişten gelen kırgınlıklar, bir türlü kabul edilemeyen, affedilemeyen hatalar vardır. Eğer onu seviyorsanız ve kaybetmek istemiyorsanız, geçmişteki üzüntülü hatıralara da “hoşça kal” demenin vakti geldi. İçinizdeki kırgınlıkla belki de farkında olmadan kızgın davrandığınız sevgilinizin bir süre sonra sizden uzaklaşmasını istemezsiniz değil mi?

Ona kızmadan önce iki kez düşünün
Son zamanlarda kavgalarınız sıklaşmaya başladı. Üstelik dargınlıklar da eskisine göre daha uzun sürüyor. Böyle zamanlarda, sakinleşmeyi bekleyin ve kavganın nedenlerini masaya yatırın. Sizin hiç suçunuz yok mu? Belki de ona aşırı tepki veriyorsunuz. Kriz durumlarında biraz sakinleşmek, daha sonra saldırıya ya da savunmaya geçmek daha mantıklıdır. Bu kadar değer verdiğiniz bir insan böyle suçlanmayı hak ediyor mu sizce?

Kendinizi yeniden keşfedin!
Çok uzun zamandır eskiden çok zevk aldığınız hobilerinizden, arkadaşlarınızdan ona hiç söz etmez oldunuz. Artık en heyecanlı konu evinize gelen faturalar ya da çocukların masrafları! Kendinizi yeniden keşfe çıkın, özellikle bazı günleri yalnızca kendinizle ilgilenmek için ayırın. Kitapçıları dolaşın, sinemaya gidin, eski arkadaşlarınızla buluşun, hatta yeni arkadaşlar edinin. Eve döndüğünüzde konuşacağınız o kadar şey olacak ki, üstelik sizdeki bu heyecan onu da heyecanlandıracak. Siz kendinizi yeniden keşfedip, içinizdeki gizli cevherleri ortaya çıkardıkça, o da sizi yeniden merak etmeye başlayacak. Unutmayın, aşkın en önemli silahı merak!

Onu sıkboğaz etmekten vazgeçin!
Evet, sizin de eskisi gibi romantik anlar yaşamaya, ilgiye ihtiyacınız var. Ama bunu kazanmanın yolu sürekli mızmızlanmak, “eskiden böyle değildin” konuşmaları yapmak değil. Aksine bunlar onu çok daha fazla içine kapatabilir. Bunun yerine siz romantik olmayı deneyin. Onu yemeğe götürün, hediyeler alın, şımarmasını sağlayın. Sonra biraz çekilip izleyin, göreceksiniz, size bakarken gözleri yeniden parıldamaya başlayacak.

Cinsel hayatınızı renklendirin
Artık birbirinizi eskisi gibi tutkulu istemediğinizi düşünüyorsunuz. Sevişmeleriniz bile o kadar monoton ki, baştan sona neler olacağını ezbere biliyorsunuz. Emin olun bu sıradanlık onu da en az sizin kadar rahatsız ediyor. Bir şeyleri değiştirmeyi ondan beklemek yerine siz değiştirmeyi düşünmez misiniz? Hiç beklemediği zamanlarda onu baştan çıkarın. Ona kendisini çok beğendiğinizi söylemekten çekinmeyin. Emin olun, kendini arzuladığınızı bilmesi, onun da sizi arzulamasını sağlayacak!

Kısa ayrılıklar iyidir!
İşinizden birkaç gün izin alıp, beklenmedik bir seyahat planlamak hem size iyi gelecek, hem de ona “sizsizliğin” ne kadar kötü olduğunu gösterecek. Sizi özlemesi, size olan duygularının yeniden alevlenmesini sağlayacak. Aynı şekilde siz de onu özleyecek, bir şeyleri değiştirmek için yeniden heyecan duyacaksınız.

Kendinizi sevin
Sağlıklı bir ilişki için en önemli kurallardan biri de kendinizi sevmeniz, çekici bulmanız. Vücudunuzla, yaşınızla, entelektüel birikiminizle barışık olun. Unutmayın, o sizi siz olduğunuz için sevdi ve seviyor. Sürekli kilolarınızdan, kırışıklıklarınızdan şikayet etmek bir süre sonra onun ilgisini kaybetmenize neden olacak.

Başkalarıyla küçük flörtler edin
Başkalarıyla flört etmek çok aşırıya kaçmadıktan sonra hiç de ahlaksız değil. Yıllardır aynı insanla beraber olmak, bazen aslında ne kadar çekici biri olduğunuzu unutmanıza yol açar. Bu da sizi monotonlaştırır. Oysa küçük flörtler size eskisi kadar arzulanır olduğunuzu hatırlatacak. Bu da kendinizi sevmenizi sağlayacak ve ilişkinizi daha da heyecanlı hale getirecek.

Televizyon yerine sohbeti tercih edin
Her akşam yemekten sonra televizyonun karşısına oturuyor ve birkaç zorunlu cümle dışında doğru dürüst konuşmuyor musunuz? İşte bu tehlike sinyallerinin çalıyor olduğu anlamına gelir! Bazı akşamlar televizyonu kapatın, güzel bir şarap açıp onunla sohbet etmeye çalışın. İlk başta yadırgasa da bir süre sonra bunun ne kadar önemli olduğunu o da anlayacaktır.

Onu başkalarıyla karşılaştırmayın
Sevgilinizi diğerleriyle karşılaştırmanız, ondan şikayet etmeniz, bir süre sonra onu sizden iyice uzaklaştıracak ve belki de sevgiliniz kendisini iyi hissedeceği başka bir ilişkinin arayışına girecektir. Hatalarını onu hırpalamadan söylemeye çalışın ve bunları söylerken de sakın ha başka insanlardan söz etmeyin!

“Seni Seviyorum” demeyi unutmayın!
“Seni Seviyorum” sözü bazen çok sıradan gelse de aslında çok büyülüdür de. Sizi sevdiğini eskisi kadar sık ve tutkulu söylemediğinden şikayetçisiniz, peki ya siz? Böyle zamanlarda aynayı kendinize döndürmenizde fayda var. İlk başlarda karşılık alamasanız da, zaman zaman, gözlerinin en içlerine bakarak, onu ne kadar sevdiğinizi söyleyin. Bir süre sonra o da size aynı içtenlikle karşılık verecektir.

Problemlerinizi başkalarıyla paylaşmayın!
İlişkinizdeki problemleri, çok güvenmediğiniz kimselerle paylaşmaktan kaçının. Dostlarınız bazen yardım etme isteğiyle de olsa, ilişkinize burunlarını sokup, ona bir şeyler söyleyebilirler. Bu durumlarda güvenini kaybetmeniz çok olası. Siz siz olun akıl danıştığınız güvenilir dostlarınız dışında, sorunlarınızı asla anlatmayın. Hele onu başkalarının yanında kötülemek gibi huylarınız varsa anında vazgeçin. Unutmayın, siz bir takımsınız ve takım olmak sonuna kadar dayanışmayı gerektirir. (Kaynak:Milliyet)

:))))))))) Bu maddelerin içinde en komik olan “Başkalarıyla küçük flörtler edin” maddesi.

Aman sakın ha! Bu maddeyi uyguladığınızda ne olacağı belli. “Ya benimsin ya kara toprağın!”

Diğer maddeleri yarın ele alalım. Çok uzatıp baymanın anlamı yok. :) Nasıl olsa burdayız.


:) Hoş kalın.

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..