Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '13

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Yetişmiş insan verilen işi, görevi kendisi yapabilir; bu nedenle yöneticilik diye meslek olamaz

Yetişmiş insan verilen işi, görevi kendisi yapabilir; bu nedenle yöneticilik diye meslek olamaz
 

Birinin emri altında çalışmak insanı rahatsız eder. Hele de emrinde olduğunuz kişi kadar bilgiye tecrübeye sahipseniz bu durum zorunuza bile gidebilir.

Ustabaşının, müdürün çalışanların başında bulunmasının nedeni onlara daha fazla iş yaptırmaktır; işin görevin dağıtımı (koordinasyon) ve işin nasıl yapılacağını göstermek değildir. Başlarında bir kişi bulunmazsa çalışanların çalışmayacağı, yan gelip yatacağı ve oraya buraya gideceği düşünülür.  

Bu dediklerimiz artı çalışanın daha yavaş çalışacağı, daha az iş yapacağı varsayımı doğrudur. Fakat ne olursa olsun çalışan insanın başında (hele de konusunda uzmansa) birinin bulunması, hadi çabuk ol, şöyle yap böyle yap demesi çalışan açısından köleliği çağrıştırmaktadır ki hiçbir çalışan bu durumdan memnun olmaz. Bu nedenle günümüz çalışma sistemi insan onuruna aykırıdır.

Eskiden esir kamplarındaki köleler ve gemilerdeki forsalar daha çok çalışmaları için kırbaçlanırdı. Bugün de buna yakın davranışlar sergileniyor.  Bugünün yöneticisinin elinde kırbaç yok ama aynı zulüm devam ediyor. Yönetici konumundaki kimseler kendilerine sonsuz yetki verildiği için çalışanlara duruma göre bağırıp çağırıyor, hakaret ve küfür ediyor, maaşını kesiyor, başka ceza veriyor hatta işten atıyor. Sadece Allah’ın sonsuz yetkisi vardır; yeryüzünde hiç kimsenin sonsuz yetkisi olamaz; ama her şeyi yapabilmek sonsuz yetki demektir. Ve Türkiye’de her kademedeki yöneticiler bütün bunları yaptıklarına göre (araştırın sayısız örnek çıkacaktır) sonsuz yetkileri var demek ki. Yani çalışanın üzerinde Allah gibiler.

İnsan onuruna yakışmayan esir kampı ya da forsa tarzı işçi çalıştırma artık bu çağda kabul edilemez. Çalışanlar da insan. Amele çavuşu gibi başlarında birinin durması onlara güvensizliğin ifadesidir. Çalışan işini bilmediği, eksik ya da yanlış yaptığı hissine kapılır ve kendine güveni kaybolur. Artı yukarıda saydığımız bağırıp çağırma, hakaret, küfür, maaşını kesme, işten atma gibi rencide edici davranışlar da olduğu zaman(ki oluyor zaten, yöneticiliğin yapısında var, önleyemezsiniz) siz çalışanın yerine kendinizi koyun ve düşünün.

Ayrıca bir de yöneticilerin sayısının çokluğu var. 100 tane memur çalışıyor, başlarında şef, muavin, müdür 20 tane yönetici. Herkes önüne bir masa atmış, almış eline mühür kaşe…100 çalışanın 20 yöneticisi olur mu ya! 100 koyunun başına 20  tane çoban mı koyuyorlar? Bir kişi denetlesin, iki kişi de imza mühür yapsın tamam.

Çalışanların başında yönetici olmasın dediğiniz zaman  “Olur mu öyle şey?” derler ya da şöyle bir soru ile karşılaşırsınız “Peki, nasıl olacak?” Kerim Korkut’u takip edenler bilirler ki bir şey olmasın dediği zaman yerine öyle olması gerektiğine inandığı bir çözüm koymuştur. Çalışanların başında yönetici olmaması gerektiği çok açık. “Yönetici olsun ama doğru dürüst olsun, çalışana küfreden yönetici olmasın” deyip geçiştirdiğimiz zaman bunun sağlanamadığını yaşayarak gördük. İstisnalar vardır ama yönetici genellikle sevilmez. İyi adam olsa da varlığı yine de rahatsızlık vericidir. Çalışanlar başlarında biri olmadığı zaman daha huzurlu çalışırlar.

Yöneticilerin kaldırılması için çalışanların yaptıkları iş ve meslekte yetişmiş olmaları gerekir. Yoksa kırmızı suratlı Cemşit’in başına birini koymazsan alimallah işe elini sürmez. Sonra çalışanlar mutlaka istedikleri ve sevdikleri işi yapacaklar. İnsanın başında insan olmaz; köpeğin başında insan olur, yalını doğru yesin diye. İnsan işini kendi bilgisi ve çalışma şekliyle bağımsız ve özgür olarak yapmalıdır. “Hadi şunu yap, şöyle yap” tarzında hitaplar işi bilmeyenlere söylenir. Neresinden bakılırsa bakılsın amirlik müessesesi çalışanlar için rahatsız edicidir.

Yetişmiş insanın başında birinin bulunmasına gerek yok dedik ama işin/işyerinin sevk ve idaresi, temizliği, güvenliği vs konularında görevliler gerekmektedir. Amaç sadece çalışanları bir amir baskısı altında çalışmaktan kurtarmak olmalıdır.

Günümüzdeki çalışma hayatına bakıldığında yöneticisiz çalışma mümkün değildir. Yani demek istediğimiz yöneticisiz çalışma ancak yeni bir çalışma düzeninde mümkündür. Çünkü bugün çalışanlar iyi yetiştirilmiş değiller. İş arayan 5 milyon kişiden 4 milyonu vasıfsız, artık anlayın. Ayrıca herkes istediği işi yapmıyor.

Yöneticisiz çalışma Ağaç Hareketi çalışma düzeninde mümkün olabilir. Çünkü bizim düzenimizde artık bundan sonra 10 yıllık temel eğitimin ardından herkes istediği işi/mesleği/sanatı seçecek ve 16–21 yaşları arası 5 yıl kendi mesleğinde çalışacak, eğitilecek, yetiştirilecek. Ayrıca okul çağında olmayan çalışanlar 2 yıl süreli mesleki eğitim görecekler.

Aslında ha babam de babam çalışma olmaz. Yani bu anlamda yöneticiye gerek yok. Ama çalışanların belli bir sistem içinde çalışması gerekir. Yani mesaiye uyum, işyerindeki eşya ve malzemeleri koruma, çalışanların özlük hakları vs bakımından bir düzen gerekir. Bununla ilgili özgün bir “Ağaç Hareketi çalışma sistemi” var. Çalışanların kontrolü de gerekebilir. Keza yapılacak işin görevin dağıtımı da gerekir. Ve yapılan işlerin kontrolü. İşyerinin güvenliği, temizliği, elektrik, su, malzeme vs işleri.

Görünüşte bu tablo işyerinde mutlaka bir idarecinin olması gerektiği izlenimi veriyor. İlk bakışta yöneticisiz olmaz diyorsunuz. Ama yönetici de koyduğunuz zaman kişi kendini Alamut kalesinin kralı gibi görüyor. Çalışanlar kendilerini emir altında, köle gibi ezik hissediyorlar. Yani özgür çalışma ortamı yok, mutsuzlar. Siz mesleğinizle ilgili çok güzel şeyler yapmak istiyorsunuz ama başınızdakinin emirleri nedeniyle bu olmuyor. “Saat dolsun da gideyim” şeklinde bir çalışma olur mu? Yöneticili, kurallı, çalışanları iş ve mesleklerini yaparken özgür bırakmayan ilkel çalışma modeli bunu yaratıyor. Yani derdimiz sadece çalışanların mutluluğu değil iş verimi de önemli.

Kameralı yönetim odası çalışma sisteminin uygulanması, çalışanların ve işyerinin denetimi için ideal. İşyerinin büyüklüğüne göre belli sayıda görevli olacak. Bunlar konuyu en iyi bilen, üniversite mezunu(yani uzman) kişiler. Çalışanlarla rabıtaları yok. Ayrıca sık sık değişiyorlar. Yine çalışanlar arasından iş ve görev dağıtan bir kişi. Yapılan işleri kontrol edip denetleyen kişi de çalışan olacak. Çalışanlara başlarında birinin olduğu duygusu verilmeyecek. Temizlik zaten ülke standart temizlik biriminin işi. Güvenlik iç güvenlik biriminin. Elektrik vs ilgili meslek birimlerinin. Tüm bunlarla ilgili daha ayrıntılı bilgi için Ağaç Hareketi çalışma hayatı hakkında yazdığımız yazılara bakılmalı.

Bugünkü çalışma hayatında çalışanlar mutsuz (inanmazsanız anket yapın), çalışma süresi uzun buna rağmen iş verimi düşük. Sizlerin 8,10 hatta 12 15 saat çalışarak ve de vardiyalı, gece yarılarına kadar mesai yaptırarak ürettiğiniz işi ben sabah 09.00–15.00 arası 6 saatte (vardiya, mesai falan olmadan) yaptıracağım. Şu an çalışanların başında oturmuş sinek avlayan yüz binlerce yöneticiyi de ülkemin çok önemli uzmanlık alanlarında değerlendireceğim. Ve de çalışanlar vardiyalı gece yarılarına kadar mesai yaparak kazandıkları paradan daha fazlasını bizim düzende alacaklar.

Yöneticilik olmasın ama yerine gelecek sistem illa da bizim önerdiğimiz gibi olmak zorunda değil. Benim dediğim olsun diyen adam salaktır; niye senin dediğin olsun kardeşim, doğrusu neyse o olsun. Biz sadece yöneticilik olmasın diyoruz. 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..