Yetmedi mi içki ve sigaraya gelen zamlar?

Hiç içki ve sigara içmeyen kişilerin duruma kayıtsız kalmalarını gayet iyi anlıyorum, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, peki, neden biteviye sigara ve içkiye zam geliyor?

Bunu düşünmek de zor mu geliyor artık bir vatandaşa?

Kendisi kullansın, kullanmasın…

Somalilileri ne görmüşüzdür, ne bilmişizdir; hükümet parmak basınca herkes Somali yalısı olup da çıkıyor ya bir anda, bu zamlara karşı çıkan, nedense, bir kişi bile olmuyor!

Somalilileri aratmayacak açlık sınırında yaşayıp da, neden bize yardım yapılmıyor diye soramayan bir vatandaş, niçin bunca zamlar yapılıyor diye de soramaz elbet!

“Sigara zararlı, içki, keza!” diye alınacak bir yanıt var!

Hatta, hükümetin, işine geldiğinde, pek sevdiği bir laf var: Avrupa standartları!

Ayol, yani, sanki Avrupa standartlarını yakalamışız da, bir bu eksik kalmış!

******

Avrupa’da kaç kadın boşanmak istedi diye öldürülüyor, kaç kız çocuğu başlık parası karşılığı satılıyor?

Kaç kadın “Tehdit ediliyorum” diye ilgili makamlara başvuruyor ve kaçı korunuyor?

Hani, yani, Avrupa ile ölçülüyorsa değerler, işçi hakları, insan hakları gibi; hatta işsizlik hakları gibi değerlerden de söz etmek gerek!

Misal, Avrupa standardında kaç kadın tecavüze uğramıştır? Kaç kadın eski kocası tarafından öldürülmüştür?

Haa, Avrupa istatistiklerini yükseltenler de hiç yabancımız değildirler; buralardan oralara yerleşmişlerdir!

******

İlle içki, ille sigara!

Zam üstüne zam!

Hesap sorulamıyor: Zira zinhar zararlı şeyler bunlar!...

Öyle bir yola sokulmuşuz, sigara ve içki zammını sorgularsan dini bütün değilsin!

Hükümetin ise yolu bellidir: Bizi koruyorlar!

İçkiden, sigaradan, dini bütün olmamaktan!

******

Hiç kimse “Bu böyledir!” demez! Diyemez!...

Sorgulayan suçlu durumdadır, hep belli!

Ama… İnsan hakları açısından ne zavallı durumdayız, farkında mıyız?

******

Tekel satıldı, işçileri dahil!

Kime? British Amerikan Tobacco’ya!

Tekel işçileri hala mağdur; British American Tobacco kar ediyor ki hala mevcut!

Tekel kar etmiyor muydu?

Kar ediyorsa neden satıldı, etmiyorsa neden yıllardır devam ediyor? Kara kaşımız kara gözümüz için değil, herhalde!

******

İki amaç var, bence: Şey… Üç yapalım!

Bir tanesi gayetle Müslüman bir toplum hedefleniyor! Müslümanlar sigara içmez, içki içmez!

Kuran’da yeri olmadığından esrar içerler ama, o başka!

Toplum analizleri şunu açıkça belirler ki: İçki ve sigara bu ülkenin en verimli satışlarındandır; bu verileri ne üreticiler ne de siyasetçiler yok sayamaz!

Mesela, Amerika tütün sanyini bana devret der; devredenler tütünden dolayı vatandaşın sağlık yönünden zarar görmemesini istediğinden mi böyle bir karar alırlar?

Komik!

Açıklamalar ise hep “Vatandaş” ile başlar, hep “Onlar düşünülür!”; sogulamak abesle iştigaldir!..

******

Elimiz-kolumuz bağlanmış durumdayız!

İçki ve sigaraya gelen zamlara karşı dursak; üstümüze çullanılacak öyle bir “Gerçek!” var ki! Töre dediğimiz, hak ve hukuk ile baş edemediğimiz bir gerçek ve öylesine saçma; öylesine insan vahşetine yönelik ve öyle basit ki: Herkes yapıyor ama kendine değil de başkalarına saldıryor!

******

Eee, yeter yahu!

Türk Telekom’a sabir ücret öde; yani İsraillilere; cep telefonuyla konuş, bilmem neye, vergi üstüne vergi!

Vatandaşın ödediği vergiler sanayicilerin ödediklerinden fazla! Neden vatandaş bu kadar zorlanıyor da, bazı basın kurumları dışında, bazı sanayicilerden hesap sorulmuyor?

******

Ücret dengelemesi yapılacakmış; bir millet vekili ile bir memurun; bir millet vekili şöförü ile bir işçinin maaş dengelemesi yapılsın!

Ahh! Keşke yapılsın!

******

Neyse…

Demem o ki: Aklı başında olan herkes bu sigara, içki zamlarının nedenini biliyor!

Bilmeyenler öğrenebilir; bilenlerin ise çoğu hem fikirdir; karşı fikir üretenler ise çoktan bu durumu bilip de kılıçlarını kuşanmış olanlardır!

Böyle de bir durum söz konusu!

Yeni bir iş kolu daha mı açıldı diye düşünüyorum: Otur internet başına, ne kadar bize uygun düşmeyen düşünce var ise, yüklen yorum ile! Kazancın bilmem kaç lira!

Ahh, o liralar!

Gözü doymazlar da vardır, üç kuruşa muhtaç olanlar da…

Bir de kendini o yola koymuş olanlar vardır ki: Yazık! Kendilerini başka türlü ifade etme olanağı bulamamıştır!

******

Her şeye zam geliyor; düzgün bir peynirin kilosu yirmi iki lira; yumurta aldı başını gitti: 500 kuruş! Et otuzlarda; pirzola hepten uçuk!

Her bir yemeğin bedeli en az on lira ve en az üç çocuk yapın diyen bir başbakanımız var!

******

Herkes soluğunu içine mi tutmuş, bekliyor?

Yoksa çok mu memnun herkes gidişattan?

Bu kadar suskunluk fazla değil mi?

“Oyumuzu kullandık, memnunuz” diyenler, merak ediyor insan, hiç mi sıkıntı çekmezler?

Sıkıntı çekmemek için AKP’yi desteklemek mi gerek?

Yani… Şu yaşam koşuşturması içinde, şu kadar insan sıkıntı içindeyken; bazı kişilerin hallerinden pek mutlu, pek mesut olmalarını başka nasıl açıklayabilir, aklı selim bir inan?

******

Tüm zamlara karşıyım!

Onca alınan vergiler, hükümetin yapmakla yükümlü olduğu sorumluluklar; satılan araziler, kamu kuruluşları, falan…

Sağlık konusunda vatandaşa yüklenen bunca maddi yükümlülüklerden sonra hiçbir fazladan vergiye şaşmamakla birlikte; insan haklarına dayanılmaz sekteler vurulduğunu düşünmekteyim!  

******

Maaşlara yapılan zam oranları ile tüketim malzemelerine yapılan zamlar ortada; ister görürsünüz, ister gözlerinizi yumarsınız!

Lakin, gün gelir, şu an gözardı ettiğiniz zamlar, bir gün sizin de canınızı yakar!

******

Son söz: Bu devran döndükçe bazı kişiler hep mazlum; bazı kişiler ise “Mazlum” rölünü gayet iyi oynayacaktır!

Gerçek yaşamlardan esinlenen dizilerde rol alanlar deli paralar kazanırken, esin kaynağı olanlar hep acz içinde olmuşlardır!

Yani? Hani?

Bir gün “Eyvah” demek de var yaşamda; “Kendim ettim kendim buldum!” demek de…

gulgun_2006@hotmail.com

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu