YGS’de Şifre neyi çözer?

Geçen hafta pazar günü yapılan ve 1 milyon 692 bin 345 öğrencinin girdiği Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) rakamsal cevapları olan sorularda şifreleme yöntemiyle kopya uygulandığı iddia edildi. Şifreyi bilen birisi için 40 soruluk matematik sınavını doğru çözmek sadece 10 dakika alırken, ortaya çıkan skandal sınavın iptalini de gündeme getirdi. (Basından) 

Kemal Kılıçtaroğlu (Antalya): ''Birisi demiş ki, 'Efendim çıraklık dönemiydi, sonra kalfalık, şimdi ustalık dönemindeyiz.' Sevsinler senin ustalık dönemini, malı götürme dönemi. Bugün açın tüm gazetelerin manşetlerini görün, YGS sınavı. Çocuklarımız sınava girdi, gizli kapaklı formüllerle yine birileri avantaj sağladı. Çocuklarımızın hakkı yeniyor. İşte ustalık dönemi bu. Öyle bir formül üretiyorlar ki belli kişiler bilecek, soruları dağıtmaya gerek yok, diyeceksiniz ki en düşükten en yükseğe göre yapın, şunu işaretlediniz mi daha doğrusu en düşüğü işaretlediniz mi veya en yükseği işaretlediniz mi doğru çıkacak... Hiç kafanızı yormaya gerek yok. Bunların ustalık dönemi bu. Türkiye'nin geldiği sorun da bu. Ben merak ediyorum, siyasi iktidar bu YGS sınavıyla ilgili nasıl tepki verecek. Daha ses çıkmadı. O sınava giren benim, sizlerin çocukları. Biz çocuklarımızı niye dershaneye gönderdik, dünyanın parasını verdik okullara gönderdik, boğazımızdan kestik çocuklarımız okusun diye. Ne oldu? Birilerine söyleyeceksiniz şu formülle işaretle diye. Ondan sonra haklarınız elinizden alınmış olacak. Bu doğru değil.''(Basından) 

Eğitim -Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç: Söz konusu 'şifre yöntemi' birilerine servis edilmişse, adayların tek tek kendi kitapçıklarını görmesinin hiçbir anlamı olmayacak ve bu iddiaları ortadan kaldırmayacaktır. Dolayısıyla ÖSYM, tüm kitapçıkları adayların T.C. numaralarını gizli tutarak kamuoyuyla paylaşmalıdır. (Basın) 

Eğitim- İş Genel Başkan Vekili Levent Akça: KPSS'de yaşanan skandalın izleri henüz hafızalardan silinmeden, daha büyük bir skandalın patlak vermesi, bu işin çivisinin çıktığını gösteriyor. Bu kopya girişiminin belli bir anlayışın sahibi kesimlere özel düzenlendiği açıktır. 'İddia sadece master kopyalar için doğru ancak sınavda her adayın soru kitapçığı, soruların yeri ve cevapların yeri birbirinden tamamen farklı' açıklaması ciddiyetten uzaktır. Şifrelemenin gerekçesi nedir? ÖSYM her adayın şahsına yönelik kitapçığı önceden belirlediğine göre, minare kılıfa uyacaktır. (Basından) 

Prof. Dr. İsa Eşme (Eski Yükseköğretim Kurulu Başkanvekili): Şifre olayı ÖSYM'nin sınıfta kaldığını gösteriyor. ÖSYM bütün cevap anahtarlarını kamuoyu ile paylaşmak zorundadır. Sınava giren öğrencinin kendi cevap kâğıdını görmesi sorunu çözmez. (Basından) 

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: Rezalet! Maalesef yıllarını eğitime veren çocuklarımız ve aileler bir usulsüz sınav tehdidi ile karşı karşıya. Sorumlular bulunmalı. (Basından) 

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin: Başbakan derhal el koymalı. Çocukların geleceği ile oynanmamalı. Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurumu'nu harekete geçirmeli. ÖSYM belli bir grubun etkisinde. Yıllarca en güvenilir kurum, artık güvenilmeyen bir yer haline gelmiştir. (Basından) 

Başsavcılık 'şifre' incelemesi başlattı:Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı'ndaki soruların bir bölümünün yanıtlarının 'şifre' yöntemiyle bulunduğu iddiaları Ankara Başsavcılığı'nı harekete geçirdi. İptal edilen KPSS'deki kopya iddialarını da soruşturmakta olan Ankara Başsavcı Vekili Şadan Sakınan, inceleme başlattığını söyledi. Sakınan dün itibariyle ÖSYM ile temasa geçip geçmedikleri, herhangi bir "tedbir" veya delillerin karartılması için girişimde bulunup bulunmadıklarına yönelik sorulara "teferruat vermek istemiyorum" yanıtını verdi. (Basın) 

Şifreleme Nasıl Çözülüyor? Matematik testinde ağırlıklı olarak uygulanabilecek şifreleme yöntemi oldukça basit. 40 soruluk matematik testinde, şıklardaki rakamsal değerler o şıkkın altına küçükten büyüğe doğru yazılıyor. Eğer bir şıkta rakamlar çakışıyorsa doğru cevap o şık oluyor. Eğer hiçbir şıkta çakışma olmazsa genellikle E şıkkı doğru cevap olarak çıkıyor. Eğer birden fazla şıkta çakışma oluyorsa doğru yanıt rakamsal olarak küçük değerin bulunduğu şık oluyor. (Basından) 

Son yapılan YGS’de şifreleme yönteminin uygulandığını iddia eden özel bir dershane 40 sorudan 37’sinin bu yöntemle doğru sonuca ulaştığını soruları çözerek ispata çalıştı. Artvinli bir velinin iddiası üzerine soruların tamamını inceleyen dershane yetkilileri matematiğin yanı sıra cevapları rakamsal olan Türkçe, sosyal bilimler ve fen soruları için de sistemin geçerli olduğunu iddia etti. 

Şaşırtan Formül: Uygulanan kopya formülüne göre cevap şıkkında yer alan rakamlar küçükten büyüğe doğru sıralanması halinde aynı harfe denk gelen rakam işaretlendiğinde doğru sonuca ulaşılabiliyor. Örneğin Matematik testinin 4’ncü sorusunun cevap şıkkı şöyle sıralanıyor: A) 1004 B) 1008 C) 1000 D) 1006 E) 1002. İleri sürülen kopya formülüne göre şıklarda yer alan rakamlar küçükten büyüğe doğru tekrar sıralanıyor. Kopya formülüyle sonuç A) 1000 B) 1002 C) 1004 D) 1006 E) 1008. Bu durumda D şıkkında iki rakam çakışıyor. Soru çözüldüğünde ve ÖSYM ’nin cevap anahtarında da doğru cevabın ‘D’ şıkkı olduğu görülüyor. Bu diğer sorularda da ağırlıklı olarak benzerlik gösteriyor. 

Hiç Çakışmazsa... Sorunun cevap şıklarına formül uygulandığında rakamların hiçbirisinin çakışmaması halinde ise E şıkkı doğru cevap olarak şifreleme yöntemi işliyor. Nitekim matematik testinin 3’ncü sorusunda: A) 2 B) 6 C) -1 D) 0 E) -2 cevapları yer alıyor. Formüle göre sıralandığında A) -2 B) -1 C) 0 D) 2 E) 6 oluyor. Çakışan hiçbir rakam olmadığı için doğru cevap formüle göre E şıkkı oluyor. ÖSYM ’nin soruya verdiği doğru şık da ‘E’. 

Birden fazla çakışan olduğu ya da cevap şıkkında rakamlar küçükten büyüğe sıralı bir şekilde verildi ise cevap rakamsal değeri en küçük olan şık oluyor. 

Örneğin matematiğin 23. sorusunda cevap şıkkı şöyle: A)10 B)11 C)12 D)13 E)14
Formül uygulandığında yine aynı sıra yani A) 10 B) 11 C) 12 D) 13 E) 14 

Küçükten büyüğe sıralandığı için burada doğru cevap formüle göre rakamsal değeri en küçük olan ‘A’ şıkkı doğru cevap. ÖSYM ’nin cevap anahtarında da doğru cevap aynı şık. (Basından) 

27 Martt’a yapılan YGS sınavına gölge düşmüş durumda. Bir acemiliğin sonucu mu, bir tesadüfün sonucu mu, yoksa bilinçli bir kopya tevessülünün sonucu mu? bilinmiyor. 

Eğer, bilinçli bir hareket ise, bir kısım öğrencinin sınavdan iyi bir sonuç alması arzulanmıştır. Ancak bunun netice vermesi için aynı öğrencilere LYS’de de benzer uygulamanın yapılması gerekir. Çünkü %40’ı alınan bir sınavda bu yöntemle tümünü doğru yapan hırsızın kafası basmayacağına göre(!) aynı uygulamayı gerçekleştirememesi durumunda LYS’de ayvayı yiyeceği açıktır. Ki bu saatten sonra adaylar benzer uygulamayı bulamayacaklar. Çünkü iş deşifre olmuş durumda aynı halt (eğer olmuşsa) bir daha yenemez. 

Eğer bir acemiliğin sonucu; bazı adayları kollama düşüncesi olmayan, bir tesadüf söz konusu ise 160 dakikada 160 soruyu çözme telaşındaki bir adayın affedersiniz ama aklına karpuz kabuğunun düşme ihtimali milyonda bir ihtimaldir. Diyelim ki birkaç kişi işi sınav anında şifreyi çözdü. Birincisi; 1 milyon 692 bin 345 kişiden üç-beş kişinin açıkgözlülüğü ne fark ettirir ki. İkincisi, zaten bu şifreyi çözüp test edinceye kadar sınav süresinin büyük çoğunluğu kullanılır ve sadece Matematik testiyle yetinilir. Diğer testlere zaman bile kalmaz. Üçüncüsü, var olduğu söylenen bu şifreleme tekniğiyle birinci sınavdan yüksek puan alan aday ikinci sınavda ne yapacak? Elbette hiçbir şey yapamayacak. Şu söylenebilir: Birinci sınavda yüksek alıp ikinci sınavda da çok güzel yaparsa diğer adayları geride bırakır. Arkadaş, şaibesiz geçecek bir sınavda iyi yapan aday zaten işi bilen, konulara vakıf bir adaydır. O aday zaten YGS’de de iyi yapar. Onun kopya çekmesine gerek var mı? 

Ben bu olayın çok abartıldığını ve siyasi amaçlı kullanıldığını, hatta siyasi bir linç kampanyasına dönüştürüldüğünü düşünüyorum. Niye böyle düşünüyorum? Çünkü sınavla ilgi hiçbir öğrenci (ki çok zeki ve başarılı öğrenciler var) böyle bir ihtimalden bahsetmedi. Çok uzun uğraşlar sonucu bir şifre olma ihtimali gündeme getirildi. Sınavlardan geçinen, servetler kazanan bazı aklıevveller bunu sakız gibi çiğnediler. Özellikle hükümet karşıtı olanlar televizyonda bol bol boy gösterdiler. Hiçbir ilmi araştırma yapmadan konuya patoslama girdiklerini düşünüyorum. Yani yangına körükle gitmişlerdir. Üstelik siyasilerin de, yanlış olma ihtimali olan ve öğrencileri demoralize edecek bir konuda böylesine gayriciddî demeçler vermesini yadırgıyorum. “İki ay sonraki seçim için kaç oy koparırım” endişesiyle yapılan bu saldırıların faydadan çok zarar vereceğine inanıyorum 

Sonuçta ne çıkar bilemiyorum. Ancak bu konu hakkındaki bilgi birikimi dedikodu yığınından başka bir şey değildir. Onun için işi; yargıya, işin muhataplarına bırakmalı, öğrencileri demoralize etmemeliyiz. 

Sevgili gençler. Bu çarkın içine sizler girmeyin. Bu olaydan sizin kazancınız veya kaybınız olmayacaktır. Sizin tek kaybınız şu olur. Fillerin tepinmesi size zarar verir. Bu olaya kafayı takıp da LYS’yi unutmak sizin en büyük kaybınız olur. Çünkü bu olay gerçek ise; sınav zaten yenilenecek. Yenilenecek bir sınavda ve önünüzdeki LYS’de bilgi seviyenizle orantılı olarak soru çözecek ve puan alacaksınız. Eğer öğrenmeyi bırakır da dedikodularla uğraşırsanız kaybeden siz olursunuz. Şayet şifre-mifre olayı yoksa üniversiteye yerleşmek için tek şansınız LYS olacak. Onun hazırlığını savsaklarsanız asıl şifrelenen siz olacaksınız. Hem de kendi kendinizi şifrelemiş olursunuz. 

Eğer gerçekten kopya olayı olmuşsa yapılacak tek şey sınavı tekrarlamaktır. Bunu da LYS uygulandıktan bir veya iki hafta sonra yapmak en doğrusudur. Öğrencilerin LYS hazırlığını bozmamak gerekir. LYS’nin normal süreci devam etmeli. LYS bittikten sonra öğrencilere 15 gün süre verip Temmuz’un ilk haftası YGS’nin tekrar uygulanması en doğru adım olur diye düşünüyorum. Bu yolculukta herkese başarılar dilerim... 

İsmet Yalçınkaya 

Kimya Öğretmeni 

Başarı, Sınav Danışmanlık Bürosu