Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '11

 
Kategori
Eğitim
 

YGS iptal edilir mi ve ÖSYM başkanı istifa etmeli mi?

ÖSYM, dün mesai sonun doğru 2011 Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) şifre ile kopya çekildiği iddiları ile açılan iptal istemi davası üzerine Ankara 7. İdari mahkemesi'ne savunmasını verdi. mahkemenin ilerleyen günlerde karar açıklaması bekleniyor. Açıkçası ben kopya çekildiği sonucuna varılarak 2011 YGS'nin iptal edilmesini beklemiyorum. Zira son üç yazımda da belirttiğim gibi kopya iddialarının ayakları yere basmıyor ve ortada şifreli sorularla kopya çekildiği iddialarını doğrulaycak anlamlı bir veri yok...

Kopya iddiaları ilk ortaya atıldığında bu konuda kendimi olduça yalnız hissediyordum doğrusu, fakat gelinen noktada gerçekten eğitimin içinde olan birçok uzman kopya çekilme ihtimalinin olmadığı konusunda birleşiyor. Fakat önceki yazılarımda da değindiğim gibi ÖSYM ve yeni başkan süreci etkili yönetememiş ve kamuoyunda ciddi bir güven kaybı yaşamıştır. Bu nedenle de istifası isteniyor...

Aslında YGS sonuçları açıklandığından beri yaşanan başka bir sıkıntı var ki, bu durum bence skandal olmaya kopya iddialarından daha yakın. Birçok adayın YGS sonucu ikinci gün birden değişiverdi. Adaylar yanıtlamadığı testlerden yanlış ya da doğru yaptıklarına dair sonuçlarla karşılaştı. Bunlar gösteriyor ki, YGS sonuçlarının heaplanmasında birtakım hatalar yapılmış, bilinmeyen kısmı ise ne kadar adayın puan hesaplanmasında hata yapıldığı...

Bu karmaşa belki de ÖSYM tarihinde sonucuna en çok itiraz edilen bir sınav çıkardı ortaya... Şu günlerde itirazların 20 binleri aştığı söyleniyor ve muhtemelen artmaya da devam edecek. Geç de olsa ÖSYM adayların cevap kağıtlarını da yayınladı. Bu noktada adaylara tavsiyem, cevap kağıtlarında ve açıklanan puanında farklılık hisseden adayların sonuçlarına kesinlikle itiraz etmeleri... Sınavların açıklanmasını izleyen ilk bir ayda adayların itiraz hakı bulunuyor. Yani adayların 27 mayısa kadar sonuçlarına itira etme hakları var. Fakat itira etmeyi düşünen adayın ertelemek yerine hızlı davranmasında yarar var.

2011 YGS'de ortaya çıkan kargaşa ve hataları incelediğimizde temelde her adaya ayrı kitapçık hazırlama gayretini görüyoruz. Bu nedenle "güvenlik için her adaya ayrı kitapçık hazırlamak gerçekten gerekli mi, yoksa bir abartı mı" tekrar gözden geçirilmeli ve uzmanların fikirleri alınmalı...

Bana göre en büyük sınav salonundaki aday sayısınca kitapçık oluşturulması yeterlidir ve bu da soruların yeri değişmeden yanıtların ve şıkların yeri değiştirilerek de kolaylıkla yapılabilir. Zira soru yerlerinin değişmesi de pedagojik açıdan uygun olmayabilir. Ayrıca kitapçığın adaya özgü olması "adrese teslim kopya" şüphesi oluşturabilir. Bu nedenle yanıt ve şıkların dizilişine göre farklı olan kitaplar, salonda rastgele dağıtılabilir.

ÖSYM Başkanı İstifa Etmeli Mi?

Metro Poll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından dün açıklanan anket verilerine göre katılımcıların %72'si ÖSYM'ye güvenmiyor, %76'sı YGS'nin adil ve dürüst yapıldığına inanmıyor ve %68'i de ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in istifasını istiyor. Yani birileri "güvensizleştirme" hedefine ulaşmış görünüyor!

Koya çekilmiş olabileceğini iddia edenler bir yana YGS'de kopya çekilmiş olamayacağını düşünenlerin büyük bir kısmı da fazlasıyla hata yapılması ve sürecin iyi yönetilmemesinden dolayı ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in istifa emesi gerektiğini düşünüyor. Ben bu konua bir hikaye sonrasında değinmek istiyorum...

Muhasebe departmanına büyük umutlarla alınan yeni personelin yaptığı bir hata firmanın ciddi anlamda ekonomik kayba uğramasına neden olur. İşe yeni alınan personel neden olduğu kayıp sonrasında istifa dilekçesini yazarak genel müdürün makamına girer. Dilekçesini genel müdüre uzatarak mahçup haliyle ve kısık bir ses tonuyla yaptığı hata nedeniyle istifa etmek istediğini belirtir. Genel müdürün verdiği cevap ise oldukça manidardır;

- İstifa etmek mi? Üzgünüm, senin tecrübene bu kadar yatırım yapmışken seni işten çıkaramam!...

ÖSYM'nin süreci etkili yönetemediği aşıkar. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in yaptığı işe, kurumuna ve personeline henüz hakim olamadığı da söylenebilir. Fakat kopya iddialarında bulunanların dahi kabul ettiği bir şey var ki, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir art niyetli değil ve asla kasıtlı veya farkında olarak olumsuz sonuçlar doğuracak adımlar atmıyor (kopya iddiasında bulunanlar başkanın yanlış bilgilendirildiğini düşünüyor).

Evet, neticede bu hataları yapanlar var veya KPSS kopya skandalı sonrası yeni gelen kadroyla eski kadro arasında uyumsuzluk da olmuş olabilir. Bu süreçler gözden geçirilmeli ve onarılmalı. Fakat ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in istifa edip etmemesi gerektiği konusunda ben çoğunluktan farklı düşünüyorum. Bence ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, bu süreçte çok büyük tecrübeler edindi ve bu tecrübeler bir hayli maliyetliydi.

Tecrübesine bu kadar yatırım yapılmış bir başkanın istifası ile yeni bir çaylağın yeniden başlaması ne kadar anlamlı!? Bu nedenle bence istifa etmemeli en azından şimdilik...

Sinan ÇAĞIRAN
Psikolojik Danışman | Rehberlik Uzmanı
www.EgitimHaberim.com

 
Toplam blog
: 157
: 12370
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

1996-2000 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü, Psikolojik Danış..