Yılın adamı: Nicolas Sarkozy

Time haber dergisinin 1927'de başlattığı bir gelenektir ''yılın adamı''nı seçmek. ''Yılın adamı'' ismi şaşırtmasın orijinal adıyla ''Person of the Year'' cinsiyet ayrımcılığına karşıdır ve adayların erkek olması şart değildir.

Time'ın son yıllarda iyiden iyiye siyasallaşan seçimlerine baktığımızda görüyoruz ki Gerald Ford hariç tüm Amerikan başkanları yılın adamı seçilmiş. 2003'te Amerikan askerlerine, 2004'te Başkan Bush'a, 2005'te Bono ve arkadaşlarına, 2006'da bize verilen bu onur, bu yıl ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e verildi.

Bu seçime ne yazık ki pek katılamayacağım. 2003'ten beri açıkça siyasallaşan bu ödül, Rusya'yı siyaset sahnesinde ABD'nin rakibi yapan Devlet Başkanı Putin'e veriliyorsa pek samimi olduğunu söyleyemem. Vladimir Putin'in dış politikada Amerikan karşıtı olmasının dışında ne özelliği vardır? Rusya'da demokrasinin altını oyması; sistem ona izin vermediği için en sadık yardımcılarından birini devlet başkanı yapması ve kendini seçtirtmesi, Rusya halkını demokrasiye pek benzemeyen bir sistemle yönetmeye çalışması. Böyle bir liderin, dünyada ''yılın adamı'' olduğunu söyleyebilir miyiz? Time söyleyebilir ama ben söylemem.

Rusya Devlet Başkanı Putin yerine alternatif yılın adamı ise benim seçimimle Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'dir. 28 Ocak 1955-Paris doğumlu olan Macar asıllı Nicolas Sarkozy aktif politikaya çok genç bir yaşta -22 yaşında- atıldı. Başarılı politikalarıyla hızla yükselen Nicolas Sarkozy, 2005'ten 2007'ye kadar İçişleri Bakanlığı görevini sürdürdü. 2005'te Fransa'nın en büyük partisi olan muhafazakar UMP'nin başına geçen Nicolas Sarkozy, Cumhurbaşkanı Chirac'ın görev süresinin dolmasıyla beraber 2007'de partisinin %98'inin desteğini arkasına alarak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde aday oldu.

Cumhurbaşkanı Chirac'ın kendisini desteklediğini açıklamasıyla seçimlerin en büyük favorisi haline gelen Nicolas Sarkozy, seçimlerde Sosyalist aday Segolene Royal ile yarıştı. Seçimleri %53 oy alarak kazanan Nicolas Sarkozy 16 Mayıs 2007'de görevine başladı. Kabinesinde yedi kadını bakanlığa getirerek hızlı bir giriş yapan Sarkozy, 15 Ekim'de eşi Cecilia'dan boşanarak; ''görevdeyken eşinden boşanan ilk cumhurbaşkanı'' unvanını kazandı. Eski manken Carla Bruni ile samimiyetini gizlemeyen Sarkozy, ne denli farklı bir politikacı olduğunu özel yaşantısında da göstermiş oldu.

Nicolas Sarkozy ikiyüzlü müdür? Hiç öyle düşünmüyorum. Çok açık sözlü bir politikacı olan Nicolas Sarkozy seçim öncesi seçmenlerine verdiği ''Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğini engelleyeceğiz.'' sözünü unutmamıştır ve -resmen olmasa da- Fransa'nın politikası haline getirmiştir. Göreve geldiği günden itibaren yaptığı çalışmalarla Fransa'yı Avrupa Birliği'nin lider ülkesi haline getiren Sarkozy, Türkiye konusunda da istediğini yaptırtmış ve ''katılımın öngörülmesini'' AB Antlaşması'ndan çıkartmıştır.

Nicolas Sarkozy'nin bu yıl imza attığı en büyük başarı ise Avrupa Birliği'nde ''Anayasa Krizi''ni bitirmesi ve Lisbon Antlaşması'nı hazırlaması oldu. 2005'te hazırlanan ve Sarkozy'nin ''Evet'' dediği AB Anayasası Fransa ve Hollanda'da reddedilmişti, Avrupa Birliği'nde büyük bir krizin doğmasına neden olmuştu. Nicolas Sarkozy'nin hazırlanmasına önayak olduğu Lisbon Antlaşması Aralık 2007'de imzalandı ve 2009'da yürürlüğe girmesi öngörülüyor. AB Konseyi Başkanı'nın belirlenmesini öngören Lisbon Antlaşması hem krizi bitirdi, hem de yeni krizin doğmasını büyük ölçüde önledi.

Yaptıklarıyla hem takdir toplayan, hem de eleştirilen; sonuçta çok konuşulan Nicolas Sarkozy bana göre yılın adamı. Dünya politikasında çok kötü geçen 2007 yılında en azından demokrasiyi ihlal etmeyen, yasal olmayan yollardan harekete geçmeyen Sarkozy'nin iyi bir seçim olacağını kim inkar edebilir?