Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '08

 
Kategori
Siyaset
 

Avrupa Birliği’ ne girmek

Avrupa Birliği’ ne girmek
 

Türkiye: Avrupa Birliği'ne tam üye olmalı mı?


Son dönemde Avrupa Birliği’ne girmek konusunu çok fazla tartışır olduk. Yanlış bildiğimiz bir şey var ama; Türkiye’de Avrupa Birliği’ne girmemiz gerektiği konusunda bir mutabakat yok!

Türk toplumunun Avrupa Birliği’ne tam üyelik konusunda kesin kararlı olduğunu düşünüyoruz ve bu da bizim tartıştıklarımızı ‘’Avrupa Birliği’yle pazarlık tartışması’’na getiriyor. Böyle olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü; yeni yıla girdiğimiz bugünlerde Türk toplumunun Avrupa Birliği’ne tam üyeliğe verdiği destek %40’a kadar düşmüş durumda.

Türk halkının Avrupa Birliği tam üyeliğine verdiği desteğin azalmasının nedenlerini iki tarafta da aramak gerekir. Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaşkanı olmasından sonra Avrupa Birliği’nde etkinliği artan Fransa tam üyelikten başka seçeneklere yönelimi öngörüyor ve 2007 yılı sonunda yayımlanan Lisbon Deklarasyonu’ndan Türkiye için ‘’katılımın öngörüldüğü’’ ifadesi de metinden çıkarıldı. Nicolas Sarkozy buna karşılık ‘’Akdeniz Birliği’nin kurulmasını’’ öneriyor.

Başka sorunlara bakıyoruz: Kıbrıs Sorunu konusunda Türkiye kamuoyunda tam bir şaşkınlık var. 2004 yılında Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni tek başına tam üye olarak kabul eden Avrupa Birliği’nin sorunu Rumlar’ın lehine çözmek istediği gözüküyor. Türkiye ise böyle bir çözüme yanaşmak istemiyor ama tam üyelik yolunda olası Rum vetosundan kurtulmak için Kıbrıs Sorunu’nu çözmek zorundayız.

Türkiye’nin başka bir sorunu ise terör sorunu. Dünkü yazımda da altını çizdiğim gibi (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=83766 ) Türkiye’nin terör sorununa Avrupa Birliği yeteri kadar samimi bir şekilde bakmıyor. Almanya, Belçika gibi ülkeler terör suçlularını Türkiye’ye iade etmiyor, Avrupa Birliği ise suçluları teslim etmeleri yönünde baskı yapmıyor. Son aylarda terör karşıtı sesler yükselse de, terör örgütünü ‘’siyasal örgüt’’ olarak nitelendiren Demokratik Toplum Partisi’ne karşı kesin tavır alınamıyor, kapatılmaması yolunda telkinlerde bulunuluyor. Demokrasilerde parti kapatılmaz diye bir kanun yoktur, bölücülük yapan, terör örgütüne ‘’siyasi örgüt’’ diyen partiler kapatılabilirler.

Ermeni Soykırımı’nın kabul edilmesi süreci bütün Avrupa’da devam ediyor. Avrupa Birliği söz konusu sorunun tartışılmasını istemiyor, Türkiye’ye söz hakkı vermiyor.

Bütün bunları düşündüğümüzde, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğinin ne kadar zor olduğunu düşünüyoruz. Avrupa Birliği’ne on küsür yıl sonra tam üye olabileceğimizi düşünsek bile, acaba biz bunu istiyor muyuz? Norveç örneği halihazırda mevcuttur. 1972’de ve 1994’te iki kez tam üyeliğe kabul edilen ve konuyu referanduma götüren Norveç, halktan iki kez ‘’HAYIR’’ cevabını almıştır. Norveç’in dünyanın en yaşanılır ülkelerinden biri olduğunu hatırlatmakta fayda var. On küsür yıl sonra olabilecek bir tam üyelik yerine tam üyelik sevdasından vazgeçsek ve diğer alternatiflere yönelsek daha akıllıca olmaz mı?

Avrupalı politikacılar ‘’imtiyazlı ortak’’ ifadesini kullanınca sinirleniyoruz ama unuttuğumuz şu ki, ‘’imtiyazlı ortaklık’’ diye bir kalıp yoktur. ‘’İmtiyazlı ortaklık’’ ifadesinin içini biz dolduracağız. Gümrük Birliği’ne ek olarak düzenlenen 1971 Katma Protokol’ü düşünürsek, Türk işgücünün Avrupa’ya girmesi sonsuza kadar yasaklanmıştır ve Türkiye’nin AB’ye tam olarak girmesi söz konusu değildir.

Avrupa Birliği’ne girmek cennete girmek değildir. Avrupa Birliği’ne tam üye olan İspanya, Belçika gibi ülkeler hala sorunlar yaşamaktadırlar. Avrupa Birliği tam üyeliği ne ekonomimizi mükemmel yapar, ne de eğitim sistemimizi düzeltir. Avrupa Birliği’ne tam üyelik fikriyle geçirdiğimiz müzakere yılları Avrupalılar’ın içişlerimize karışmasına ve zaman kaybına neden olur.

Gümrük Birliği’ne girmiş bir ülkenin ‘’Avrupa Birliği’ne tam üyelik’’ ısrarını sürdürmesi mantıklı değil. Avrupa Birliği’ne tam üye olmadan ‘’imtiyazlı ortaklık’’ fikrinin içini doldurarak hem egemenliğimizi koruyabilir, hem de Avrupa Birliği’yle istediğimiz gibi bir anlaşmaya varabiliriz.

 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..