Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde

Hadi dönüp bakın kendinize, etrafınıza ve kendinize bakın. Neler oluyor bu ülkede, neler oluyor size… İyiye gitmiyoruz farkında mısınız? Her geçen gün daha kötüye gidiyoruz. Dönüp geçmişe bakıpta hiç mi ders almıyoruz millet olarak? Belki bugünden yıllar sonra, düşünüp pişmanlık duymayız, bu çatışmalardan, kutuplaşmalardan, tuzaklara kapılıp birbirimize düşmekten, değerlerimizi ve nerede yaşadığımızı unutup, hırsımıza yenik düşmelerden…

Hergün olup biten bu kargaşa, insanların bir kuruşluk değerinin kalmadığı, güçlünün güçsüzü ezip geçtiği, sevgi yerine düşmanlık tohumlarının ekildiği, barışla değil savaşla, silahla, kanla, yaşayan beslenen bir toplumun bireyleri oluverdik.

Hadi dönüp bakın etrafınıza, bu ülkeye yaptıklarımıza bakın…

Neler oluyor bize???

Hani nerde Atamızın çizdiği yol? NERDE? Kaybettik değil mi? O yoldan eser yok. Peki kırınlar bırakmadık mı o yoldan geçerken. Dikkatli bakın hiç mi yok? Hiç kırıntı bırakılmamış mı? Hani birlik beraberlik? Hani Türkçemiz? Hani yokluk ve sefalet içinden doğan genç, onurlu, insanların etnik kimlerine bakarak birbirlerine düşman edilen değil, etnik kimliğine bakmadan birbirlerini seven insanlar? Hani değer yargıları çürümeyen, dipdiri cehaletten uzakta, kültürüne, geçmişine sahip çıkan, insanlar? Sayıları çok azaldı değil mi? Hani sevgimiz bizi birbirimize bağlayan? Hani şanlı tarihimiz? Ve tarihte aldığımız dersler? Hani Atatürk demek Laik, çağdaş, kimseye boyun eğmemek, çalışmak, inanmak, bağlılık, güçlü olmak, imkansızı tanımamak, ÖZGÜRLÜK DEMEKTİ? Yedik bitirdik birbirimizi! Bizi yaralamalarına izin verdik. Hergün giderek eridiğimizi görmüyor musunuz hala? Yine çatışıyoruz birbirimizle, yine yeniliyoruz kendimize, yine oyunlara geliyoruz, yine kandırılıyoruz, yine bir bütün olamıyoruz, yine nefret tohumları ekiyoruz aramıza, hani o sözler, nerde kaldı?

Artık kandırmayalım birbirimizi! Tekrar kenetlenmek, bu toprakların insanlarını Bu vatanın evlatlarını bir araya getirmek bu kadar zor olmamalı, hep bıçak kemiğe dayandığında mı aklımız başımıza gelecek sizce?

Güzelliğin bedeli bu kadar ağır mı peki? Güzel ve yalnız ülkem artık ayağa kalkmalı. Artık kutuplaşmalardan, bölünmelerden, tuzaklardan kurtulmanın zamanı gelmedi mi?

Gençlerimiz, evet evet biz! Siz! Hepimiz!!! Atatürk’ü iyi anlayın, gerçekten anlayın, inanın ona ve kendinize, ileride çocuklarınıza iyi anlatın Atatürk’ü!!! İhtiyacımız var kenetlenmeye, ihtiyacımız var, hatırlamaya, hafızamızdan, hayallerimizden silinmek istenen bu vatanın geçmişini hatırlamayı ve geleceğine sahip çıkmayı kendinize görev bilin.

Hepiniz biliyorsunuz! Bundan eminim! Herşey bizim elimizde! Bu çalkantılardan kurtulmakta, durmadan çalışıp, savaşsız, kavgasız, çağdaş, Atatürk ilke ve inkilaplarına sımsıkı bağlı, bölünmelere değil, birliğe açık, kenetlenmiş, sürekli ÜRETEN TÜRKİYE olmakta, geleceği biçimlendirmekte bizim elimizde.

HAKİKAT NEREDE?

Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.

Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?

MUSTAFA KEMAL