Yoğurt!

Muhterem arkadaşlar. Biliyorsunuz bilim tarihine geçmiş buluşlarımız vardır. Bunlardan biri de yoğurdun bulunmasıdır.

Evet yoğurdu biz bulduk!

Türkler Orta-Asya yaylalarında yarı göçebe hayatı yaşarlardı. Konuya devam edeceğim yalnız aklma takılan birşey oldu. Bu kavimler göçü esnasında Türkler de Anadolu’ya ve dünyanın muhtelif yerlerine göç etmişler bildiğiniz gibi. Peki kalanlar? Bakıyoruz ki Türklerin yarıdan çoğu orada kalmış. Ya da geri mi dönmüşler bunlar tekrar? Ya da bizi mi sepetlediler sadece! Baktılar ki bizde çekik gözlü yok “Ulan bunlar kime çekti? Tohumlarında bir karışıklık olmasın!” diye bizi Orta Asyadan kovmuş olmasınlar!

Yani bizim gözlülerin Orta-Asya’dan kovulması operasyonu mudur Kavimler göçü?

Neyse, bu konuyu ekstradan yazdım buraya. Asıl konumuza geleyim!

Yoğurt, bildiğiniz gibi sütün içine onu pelte kıvamına getirecek katkı maddesinin katılmasıyla oluşan kimyasal reaksiyona denir!

Çok eskiden bize süt getirirdi bir teyze! Eşeğinin iki tarafında bakraçları asılırdı. Çok güzel, bol yağlı bir sütü vardı. Yoğurdun üzeri bir parmak kaymak bağlardı. Aradan birkaç ay geçti teyzemiz gelmez oldu. Birgün yolda gördüm onu.

“Teyze süt getirmiyorsun artık?” Diye sordum!

“Eşek öldü evladım!” Dedi!

“El arabasınla getirseydin teyze!” Dedim ben de saf saf!

“El arabasından süt çıkar mı evladım?” Diye sordu bana!

Bunamışlığına verdim!

Fakat çok güzel gözlü bir eşekti!

Her sütün yoğurdu olur demek istedim değerli arkadaşlar!

ÇOK ÖNEMLİ NOT: 200. Blogum bu! Beni bugüne kadar sabırla ve sükunetle okuyan, okumayan tüm değerli bloger arkadaşlara teşekkürü bir borç biliyorum! Borçlarımı her zaman öteleyen biri olduğumu da ayrıca belirtmek isterim ki umutlanmayın! Selamlar, iyi haftasonları dilerim!