Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Yok artık

Yok artık
 

Babam vefat ettiğinden beri kış aylarında sık sık annemle uyurum. Soğuklarda kendi yatağımda kıvrılıp uyurken ayaklarımı ısıtamadığım için, annemle yatmak benim için ayrı bir keyifli hale geliyor.

Yine onunla uyuduğum bir gece; birkaç gün önce; annemin yataktan kalkıp tuvalete koşturmasıyla uyandım. Midesinde ne var ne yoksa çıkardığını duyduğumda ilkönce irkildim yalnız bu gece boyunca birkaç defa daha tekrarlanınca artık meraklanmaya başladım. Tüm ısrarlarıma rağmen hastaneye gitmek için sabahı beklememizi istedi. Sabah erkenden hemen teyzemi evinden alıp bize getirdim. Erkek kardeşim ve teyzem annemi Ankara'nın son zamanlarda en iyi özel hastanesi olarak ünlenen hastanenin aciline götürdüler. İşim dolayısıyla ben yanlarında olamadığım için sürekli telefon açıp neler olup bittiğini öğrenmeye çalışıyordum.

Öğleden sonra kardeşimin telefonuyla neye uğradığımı şaşırdım:

'Ablacım telaş etme sakın ama anneme anjiyo yapmaya karar verdiler' dediğinde olduğum yere çökmüşüm. Daha 53 yaşında, yediklerine dikkat eden, çok bilinçli bir annem vardı. Kalp damarlarında tıkanıklık olduğundan şüphelenmelerine bir anlam veremediğim gibi bir de bulantı ve kusma şikayetiyle gitmiş birine niye böyle bir şey yapılsın ki diye düşünüp duruyordum.

Hastaneye vardığımda anjiyosu bitmiş, odaya alınmıştı bile.

İlk işim anjiyoda ne çıktığını öğrenmek oldu. Çok şükür ki temizdi, hiçbir damarında tıkanıklık yoktu. Yalnız bir gece hastanede kalması gerekiyordu.

Zaman zaman kalp miğdeyi, miğde de kalbi etkileyebildiği için anneme endoskopiden sonra bir de EKG (Elektrokardiyografi) yapılmış, doktor iki damarda tıkanıklık olduğunu düşünüp anjiyoya karar vermişti.

O gece yoğun bakım ünitesindeki odada kaldığı için refakatçiye izin verilmedi. Ertesi sabah erkenden de taburcu edildi ve eve döndü. Yalnız annemde hiçbir değişiklik olmadığı gibi artı olarak da bir baş ağrısı ve anjiyo olduğu için kasığı da sancıyordu. Midesi hala çok kötüydü. Hastane ne bir reçete, ne de gece boyunca annemin kusmalarına karşı bir önlem almıştı. Ama ödediğimiz meblağ duyulmaya değerdi tabi...

Hemen hastaneyi arayıp, annemin durumunu anlattım. Ne kadar sinirli olduğumdan ve dava açacağımdan bahsettiğimde, hemen doktorla irtibat kurup bana geri döneceğini söylediler. Annem taburcu olurken başının çok ağrıdığından, midesinin hala iyi olmadığından bahsetmesine rağmen ilaç vermeyeceklerini söylemişlerdi. Sinirden elim ayağım titriyordu. Bunun nasıl bir özrü olabilirdi ki? Aklıma kötü şeyler getirmemeye çalışıyordum ama bu düpedüz sorumsuzluktu.

Hastaneden arayıp, acilde anneme bakan doktorun tekrar annemin hastaneye gelmesini istediğini söylemeleriyle şokum daha da artmıştı.

Bütün bir gün ve gece hastanede kalıyor, tekrar kontrol edilmeden taburcu ediliyor ve utanmadan doktor bir daha görmek istiyor. Yok artık!!!

Araştırıp başka bir özel hastaneye götürdük. Çok şükür ki, orda bir teşhis konuldu:

Midede gastrit bulunduğunu, anjiyo dolayısıyla da baş ağrısının normal olduğunu ve bir de nörolojiye gözükülmesinin iyi olacağını söylediler.. Nörolojideki kontrolün de ardından strese bağlı, vücuttaki özellikle de boyundaki kasların çok gerildiğini açıklayıp bir reçete daha yazdılar.

Aslında bu teşhisi diğer hastanede de koymuştu ancak bunu tedavi etmek yerine, anjiyo yapıp bir gecede yatırmayı daha karlı bulmuş olmalılar...

İki gün boyunca yaşadıklarımı tarif etmem imkansızdı. Gözümüz gibi baktığımız annemize o kadar eğitim almış, ün yapmış doktorlar nasıl bu kadar ilgisiz olup, insan sağlığıyla oynayabilir anlayamıyorum. Sağlıklarını düzeltmek yerine, bozarken nasıl vicdanları sızlamıyor.

Tabii işini doğru yapan doktorları tenzih ederim...

Bu memleketteki en büyük sorun kimsenin işini doğru yapmaması bence. Bu yüzden hastaneye değil ama doktora dava açmaya karar verdim. Yaşadıklarımız, annemin psikolojisi, korkularımız bir yana; birileri artık yanlışlıklara karşı gelmeli, sesini duyurmalı. İnsanlar işlerini yaparken artık biraz daha düşünmeli, özenmeli. Özellikle sağlık sektöründe çalışanlar, herkesten kat kat daha dikkatli olmalı çünkü yapılacak ufacık bir hata telafisi olamayacak sorunlara neden oluyor.

Lütfen biraz daha dikkat; sizin ilgilenmediğiniz veya önemsemediğiniz kişi, birilerinin mutlaka canı kadar değerlidir.

 
Toplam blog
: 13
: 586
Kayıt tarihi
: 25.01.07
 
 

1981 doğumlu ve yükselenine kadar aslan burcuyum. Mükemmel KOLEJ yıllarının ardından maalesef ki T.E..