YÖK ve Üniversite organizasyonu

Okuma yazma, ilk okul, orta öğrenim, lise, yüksek okul, akademi, Milli Eğitim Bakanlığı, fakülte, üniversite ve YÖK; eğitimin giderek yükselen kariyerinin oluşum sürecinde ortaya çıkan kurumsal yapılanmanın oluşturduğu yönetim odaklarıdır.

Algılandığı kadarıyla insan oğlu; hayatı okuma, konuşmayı çözme, harf oluşturma, yazma süreciyle başlayan bilgilenme ve eğitim süreci uzadıkça herbir aşamada bir yönetim kurumu ihtiyacı duydukça bir kurum oluşturmuş ve yukarı paragrafta sıraladığımız yönetim odakları ve kurumları oluşmuştur.

Bunlardan en ilginci lise sonrası; yüksek okul, akedemi, fakülte, üniversite ve sonunda YÖK kavram ve kurumlarının oluşumu benim ilgimi çeken ve irdeleme dürtüsü uyandırmıştır.

Evvel zamanda lise sonrası süreç oluşurken farklı bir yönetim yapsına ihtiyaç duyulduğunda oluşan tüm lise üstü eğitim kurumlarını bir çatı altında toplayan ÜNİVERSİTE kavramı oluşturulup Kurumsal yapılanmasına gidilmiştir. Bağımsız kalması gereken özel statüdeki eğitim kurumlarıda AKEDEMİ olarak tanımlanarak yapılandırılmıştır.

Ülkemizde 1980 ihtilaliyle herşey olduğu gibi yüksek öğrenim sürecine ve kurumlarına müdahele edilmiş, Akademiler de Üniversiteleştirilerek Lise sonrası süreç daha netleştirilmiş ve tüm Üniversitelerin organizatörlüğü içinde YÖK oluşturulmuştur. Meslek Yüksek Okulu, Yüksek Okul, Fakülte ve Lisans üstü süreç daha netleştirilmiştir.

Ancak Üniversitel yapıyı ve YÖK'ü irdelediğimizde farklı bir düzenlemenin yapılması gerektiği gözlemlenmektedir. ÜNİVERSİTE'lerin teknik veya sosyal olarak ayrıştırılıp TEKNİK FAKÜLTELERİN TEKNİK ÜNİVERSİTE çatısı altında toplanması anlaşılabilir uygun bir yapıdır, belki biraz daha detay ayrıştırılamasının faydası olabilir. AMA SOSYAL ÜNİVERSİTEDEN mezun biri olarak EDEBİYAT, HUKUK, İKTİSAT, FEN, TIP, KİMYA gibi biribirinden farklı altyapılara formatlara sahip fakültelerin aynı üniversitede toplanmasının, teknik ve sosyal üniversitelerin YÖK olarak adlandırılan bir çatı altında toplandığını anlaşılamamaktadır. Çünkü uzmanlaşma eğitimi veren her bıranşın farklı yapıları vardır. Bu nedenle rektör seçiminde en çok öğretim üyesi bulunan branşlardan rektör seçilirken diğer branşların yapısal, yönetsel ve gelişim problemleri göz ardı edilebilmektedir. DURUMU BU AÇIDAN BU DOĞRULTUDA irdelediğimizde UZMANLIK ÜNİVERSİTELERİNİN kurulmasının uzmanlaşma eğitimi kurumlarının daha doğru yapılanmasını sağlayacağı önörülmektedir.

ÖRNEĞİN :

Biyoloji, Hemşirelik, Biyo-Kimya Laborantlığı, Eczacılık, Tıp Eğitimi, Hastane Yönetimi, Psikolji uzmanlık eğitimini veren yüksek okulların TIP ÜNİVERSİTESİ,

Dil bilimi, Öğretmenlik, Edebiyat, Sosyoloji, Felsefe eğitimleri veren yüksek okulların SOSYAL ÜNİVERSİTE

İşletme, İktisat, Siyasal Bilimler, Amme İdaresi ve Hukuk branşlarında eğitim veren yüksek okulların YÖNETİM ÜNİVERSİTESİ,

Matematik temelde eğitim veren yüksek okulların TEKNİK ÜNİVERSİTESİ,

Resim, Müzik, Tiyatro, Diksiyon gibi sanatsal yeteneğe dayalı eğitimleri veren yüksek okulların YETENEK ÜNİVERSİTESİ

Başlıklarında yapılandırılmasının ve benim vurgulayamadığım diğer ana başlıklarda üniversitelerin kurulmasının ve bunların YÖK kurumu organizatörlüğünde yönetilmesinin; eğitim ve eğitim kurumları yönetim kalitesinin dolayısıyla Yüksek Öğrenim alan öğrencilerin niteliğinin çok daha yüksek olmasını sağlayacağını öngörüyorum.

Tüm ilgililerin irdelemesine sunuyorum.

Kadri KANPAK Yönetim Uzmanı kadrikanpak@hotmail.com