Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

mavi yelken (ESEN ÖZDUR)

http://blog.milliyet.com.tr/esenozdur

16 Haziran '09

 
Kategori
Dostluk
 

Yokluğunun... İlk günü

Yokluğunun... İlk günü
 

Yüreğimdeki acı, yıllarca kanayan dur desende durdurulmayacak kadar derinlerde.

Halbuki yokluğunun daha ilk günü... Acım tazecik ama izleri çok derin

Gittin...

Yıllarını verdiğin bir hayat; hep acı hep hüzün vardı mutlulukla kurduğun evinin duvarlarında, bazen güldün bazen ağladın ama hep acı vardı yüreğinin bir kenarında.

Nerden bilebilirdin ki gençlikte sevgi diye sığındığın umutların özlemlerin bir gün sana tarifsiz acılar yaşatacağını.

Kimin aklına gelirki sevgi ve saygı çerçevesi içinde kurulan tüm kalbinle ölüme sevip kurduğun bir yuvanın yıllar sonra son bulacağını, yüreğinde yıkıntılara sebep olacağını.

Şimdi ne saygı kaldı ne sevgi

Oysa ne hayallerin vardı kimbilir...

Yıllar önce o yuvayı kurduğun vakitlerde, yüreğin bir kuş misali, geleceğe sevgiyle umutla bakmak gibi.

Kimbilir ne zordur...

yıllarını adadığın, cıvıl cıvıl yavrunun sesinin çınladığı, tüm sevginle tırnaklarınla kurduğun o yuvaya son noktayı koyup gitmek.

Hayat bazen hiç beklemediğimiz sonlara götürür bizi, aklımızın ucuna gelmeyen sonuçlarla karşılaşırız bazen... Acı veya tatlı.

Gittin...

Valize, tırnaklarınla kazıdığın güzel günler için hazırladığın yuvayı da sığdırdın giderken. Acılarını bırakmak istedin ama başarabildimi yüreğin? Unutmak zaman ister yaşananları daha fazla zarar görmeden unutabilecen mi acaba?

Sorulara cevap bulmak nede zor çıkmazın ortasında.

Şimdi gidiyorsun, zamanın seni nereye götüreceğini neler yaşatacağını bilmeden. Dilerim ki zaman geçmişte yaşayamadığın güzellikleri yaşatsın sana. Sen güzelliklerin en büyüğünü hak ettin ama yaşayamadın.

Gittin...

Bugün yokluğunun ilk günü

İçimde tarifsiz bir acı bir günlük değil sanki bin yıllık bir acı, özlem, hasret.

Daha senin yaşadığın acıların izlerini unutmadan, birde yüreğimin gidişini kabul etmemesi. Şimdi yoksun, yoksun demek bile tarifsiz bir acı.

Kolum kanadım kırıldı sanki gidişinle, yalnız kaldım kocaman istanbul'da.

Şimdi ben gece gündüz demeden kimin kapısını çalarım hüzün yüklü akşamlarımda, kim dinler beni usanmadan saatlerce kim çeker derdimi. Hüzünlerimi, mutluklarımı kim paylaşır kim anlar beni senin gibi.

Bugün yokluğunun ilk günü.

Sessizlik öncesi fırtına gibiyim, ağlamak haykırmak istiyorum gidişine ama sen yoksun senden başka kim dinler beni.

İsyanımı boşver sen isyanım sana değil yalnız kalan kendime, sana isyan edemem ki biliyorum gitmek zorundaydın ve gittin.

Hayatın acımasızlıkları ayırdı bizi, sen geçmişi silmek için gittiğin yerde ben ise senin gidişinle yıkıldığım köşede.

Şimdi yollarımız ayrı, diyarlar farklı dön diyemem sana acıların taze yüreğin kırgın yaşananlara... Yeterki sen mutlu ol gittiğin diyarda ben çekerim özlemini, yüreğim senin olmadığın sokaklara hasretle uyansada her sabah.


CANIM DOSTUMA!
 
Toplam blog
: 146
: 1810
Kayıt tarihi
: 28.08.07
 
 

1983 yılının 15 nisan sabahında açmışım gözlerimi dünyaya, nerde nasıl yaşayacağımı hiç bilmeden.Yıl..