Yol ayrımı, gitmek kalmak

Gene bir gece vakti, sanki hayat sakinleşmiş çevremde, sanki gene yalnızlık çökmüş tek başıma otururken her zamanki yerimde.

Biliyorum geceler gene yakın bana, bu hızlı yaşadığım, düşünmeden verdiğim kararlarda yalnızlığın sesi yankılanıyor. Bir yol ayrımı var gözümün önünde. iki yönde uzanan up uzun yollar. yüreğim bir yandan çekiştirmekte kolumu, aklım diğer yandan. ne yapacağımı bilemediğim bir karmaşıklık var, tam orta yerindeyim.

Bir dans pisti gözlüklü halin gözümün önünde. Ne vardı sanki bu yol ayrımında yanımda olsan. Biliyorsun sende benim gibi, karmaşıklığımda payın var. Cebimde sigaralarım, elimde yarısı bitmiş bira bardağım. Yol ayrımımı düşünüyorum.

Dans pistinde hayal ediyorum iki yönde uzanan yolları. Gitmekle, kalmak arasında bir yerlerdeyim. Ne kalmışlığım var ne de gitmişliğim. ikisinin de kaynadığı bir kazan burası. Karar vermenin sancısı, kazanın sıcaklığı terlemekteyim.

Bir yaz günü, tatildeyim. aklımda gene yol ayrımım. Bir çatal bu, karar veremedikçe içime batan. Biraz önce dans pistinde hayal ettiğim yollarım, şimdi denizin üzerinde uzanıyor. En sakin, en mutlu anlarımı yaşadığım denizim, şimdi bana oyunlar oynuyor. Yollarımı gösteriyor bana, sonu ufuk çizgisiyle saklanmış. Sonum belli değil, nereye gitsem tercih etmediğim yolun pişmanlığı üzerimde olacak. Orta yerden gitmek ihtimâl dahi değil.

Yollarımın adları var birer tane. Birine gitmek koydum doğduğum anda, ötekine kalmak dedim yaşlandığımı hissettiğim gün. Biliyorum isimleriyle aynı kişilikleri taşıyorlar. İkisi de canımı yakıyor, ikisinin doğmasında da benim payım var. Anılarla dolu ikisi de, ikisi de acı vermekte.