Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Yolculuğa devam....

Yolculuğa devam....
 

Muavin arkadaş, yarım saatte bir geliyor, Bir şey içip içmeyeceğimi soruyor.

Fırsat bu fırsat deyip, otobüsün mutfağında içecek namına ne varsa götürüyorum (Beleş ya)

Uyuyamayan tek yolcu benim.

İçecekler etkisini göstermeye başlayıp, tam şoförün yanına gidip, "Ağabey Allah rızası için ilk benzin istasyonunda mola verelim" diyecekken, Otobüsün iç ışıklarının hepsi yanıyor,

Pamukova’da ki dinlenme tesisine giriyoruz.

Ben hemen üzerinde yürüyen adam resmi olan kapıdan dalıyor, hacetimi gideriyor, Ahşap masalardan bir tanesine çörekleniyorum.

Üzerimde alışılageldik “..... çaylar firmamızdandır” diye biten anonsu duyamamanın şaşkınlığı var.

Otobüste bedava olan çay dinlenme tesisinde paralı olacak değil ya, diye düşünüp bir bardak çay siparişi verip, yanında da iki dilim kek istiyorum..

Çay okkalı, kek leziz..

Bu arada Hüsnü Ağabey (şoför), Bana yakalanmamak için yanımdan transit geçmeye çalışıyor ama yemez.

—Ağabey neresi burası?

— Pamukova

— Yarım saat mi kalacağız burada?

—Evet

—Bundan sonraki mola nerde verilecek ( ona göre yiyip içeceğim )

- Afyonda...Gelin beraber yemek yiyelim..

- (Daha önce söylesene be ağabey kekleri yemeyeyim). Tokum teşekkür ederim, size afiyet olsun.. (Sabırlı adam vesselam).

Molanın sonunda çayların ve keklerin parasını öderken biraz hayal kırıklığına uğruyorum fakat olacak o kadar....

Uyku yine yok, sarsıntıdan okuduğumu anlayamıyor, kitabı bırakıp radyo dinlemeye başlıyorum.

TRT’de Ankara Radyosunca hazırlanan canlı bir program var.

Saat üç buçuk gibi, yarışma başlıyor.

Bir kelime veriliyor ve arayan dinleyiciler içinde verilen kelimenin geçtiği türküyü telefondan söylüyor.

Bu gecenin kelimesi “Kaş”

İçimden “çocuğum bu saatte milletin işi gücümü yok sizi arayıp türkü söyleyecek diye geçirirken, Gecenin ilk yarışmacısı arıyor..

Kendini tanıtıyor ve başlıyor.

“Karadır kaşların ferman yazdırır, bu aşk beni diyar diyar gezdirir.”

Bir tane çıktı ama ikincisi olmaz diye düşünüyorum..

“Kaşın gözün şöyle dursun nazın beni öldürecek...”

“Karakaşlı yar söyle derdini...”

Üç, dört, beş, yarışmaya katılan katılana...

En son bir fabrikada vardiya amirliği yapan Ahmet Bey arıyor, sahne tozu yutmuşluğu canlı yayınlara katılıp türkü söylemişliği var.(Anladım ben)

—Ahmet Bey iyi akşamlar

- İyi akşamlar efendim (Canlı yayına katılan konuğun cümlelerin sonunu efendim diye bağlaması adetten).... Biz sizi şu anda 150 kişi dinliyoruz.. Arkadaşların hepsi beni destekliyor (Adam vardiya amiri mecbur)... Arkadaşlar size bir “merhaba” demek istiyor..

Arkasından güruh dilleniyor..

— Merhaba!!!

Alkışlar, ıslıklar, tufan......

Ahmet Bey yine telefonu eline alıyor

-Alo.... Alo.... Alo.... Sesim geliyor mu?

—Gayet net efendim, gayet net...

- Sağ olsunlar çok sevip sayar arkadaşlar beni burada.... Onların manevi desteğini hissederekten başlıyorum.....


Kaşların arasına dom dom kurşunu değdi, dom dom kurşunu değdi....

Ahmet Bey nedendir bilinmez heyecanlanıyor, şarkının sözlerini unutuyor...

Bizde saat dört bucuk gibi Afyona gelip yine mola veriyoruz..

Devam edecek...

Foto:www.varan.com.tr

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..