Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '13

 
Kategori
Deneme
 

Yükümüz ağır beyler, yükümüz ağır.

Yükümüz ağır beyler, yükümüz ağır.
 

Her şey kepenk arasına yuva yapan kuşların sokağımızı terketmesiyle başladı. Sonra büyüdü binalar, büyüdükçe büyüdü, göğümüzü deldi…

O toprak kokulu sokakların yerini mor asfaltlar aldı, yeni nesiller doğal çimen kokusunu unuttu. Sonra biz bir birimizi unutmaya başladık. Doğallığımız anlamını yitirmiş, farkında olmadan modernleşiyorduk, gün geçtikçe daha modern, daha teknolojik, daha pratik ve bir o kadar da hantallaşıyorduk.

Modernleşmek?

Modernleşmek, şu yapmacık cemiyet aleminin en gözde mekanlarda yedikleri yemek.

Modernleşmek, lüks otomobillere binip, düşeni görmezden gelmek.

Modernleşmek, kendimizi gün geçtikçe daha da yitirmek.

Modernleşmek bu anlattıklarım değildi elbette, sadece biz insanlar artık duruma getirdik, modernleştikçe geçmişimizi unuttuk. Toprak kokusunu, 4'erli oturduğumuz okul sıralarını, kenarları yenmiş silgileri. Unuttuk.

Unuttuk! Çünkü unutmaya programlaşmıştık artık, kapitalizmin ağına düşmüş birer avdık. Kurtuluş yoktu, kurtulamadık. Çırpındıkça biraz daha sarıldık o ağ tarafından. Çırpındıkça kurtulmamız imkansızlaştı.

Oysa biz ”Senin mahallen mi? Allah’ın mahallesi.” diyerek büyüyen çocuklardık. Oysa biz, ”Uç uç böceğine bile terlik papuç” alan çocuklardık. Ne vakit bu kadar körleştik, körleştirildik. Evet, körleştirildik. Bir bakın dünyaya, dünyanıza, ekonomi üzerine kurulmuş bütün devletler.

Ekonomik kriz korkusuyla paranoyaklaşmış bütün devletler. Yarın ne yiyeceğim korkusuyla, paranoyaklaşmış insanlar. ”Herkes rızkını yer” sözü anlamını yitirmiş, şükür dillerden uzak. Uzak insanlar kendilerinden.

Ve ölümler,

Bir hiç uğrana ölen anneler, babalar,

yetim kalan çocuklar.

Sönen ocaklar, yıkılan yuvalar..

Ve bir gün sona acaba kimler ölecek diye bekleyen bizler.

Yükümüz ağır beyler, yükümüz ağır.

Bu yükle ölünmez beyler, bu yükle ölünmez. 

 
Toplam blog
: 12
: 476
Kayıt tarihi
: 08.07.13
 
 

''Biz yağmurun altında oynayan çocuklarız, işler kötü giderse, ne olacak? Bu dünyanın sonu değil...