Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '10

 
Kategori
Güncel
 

Yumurta hesabı ve asgari ücret...

Yumurta hesabı ve asgari ücret...
 

Son günlerin en popüler gıda maddesi yumurta…

Hatırlayanlarımız bilir, yumurtayı likit hale getirip, halkı yumurtanın kabuğundan ilk kez Abdullah Unakıtan kurtarmıştı!

Abdullah Unakıtan kim mi?

El insaf...

Eski Maliye Bakanımızın oğlu!

Kendisi ticari bir deha!

Kısa sürede ülkenin en önemli beş yüz iş adamı içine nasıl girdiğini anlatmaya gerek var mı?

Bir zamanlar yumurtanın likit’i moda iken bu günlerde kabuklusu ve çift sarılısı moda(!) Ayrıca yumurtanın yararları da bir bir ortaya çıkmaya başladı. Örneğin iki yumurtanın 100 gr. ete eşit protein içerdiği keşfedildi! Yumurta bol bol yenilince zekâyı geliştirdiği, büyüklerimiz tarafından açıklandı!

Yumurtanın bir sürü pişirme ve yenme şekli olduğunu yine büyüklerimiz açıkladı(!) Örneğin Omleti, sucuklusu, sucuksuzu, haşlaması, rafadanı, menemeni…

Evet, yumurtanın faydalarından bahsederken, aslında yumurtanın gizli bir suç aleti olduğunu da öğrenmiş olduk! Eğer yumurta kolisinde durursa, atıl kalmış oluyor ve bir süre sonra cılkı çıkıyor(!) Yok, mutfak dolabına girip, sabah, öğle, akşam çeşitli şekilde hazırlanıp yenilecek olursa, o zaman çok faydalı oluyor! Tabi fazlası da kolesterolü yükseltiyor.

Yumurtadan faydalanmak için, öncelikli olarak az ve öz yemek gerekiyor. Sonra zenginleştiğimizi anlamak için de yumurta hesabı yapmamız gerekiyor.

Yumurta hesabının nasıl yapıldığına gelince;

Örneğin 2002 yılında asgari ücretle kaç yumurta alınabiliyordu? Şimdi kaç yumurta alınabiliyor?

İşte iktidarın başarısı bu hesapta gizli!

2002 yılında asgari ücretle 1370 yumurta alabilirken, bu günkü asgari ücretle 2669 yumurta alınabiliyormuş. Bu kadar yumurtanın alınıp alınmadığını bilmiyorum. Ben Maliye Bakanımızın yalancısıyım.

Bildiğiniz gibi Maliye Bakanımız, ülkemizdeki emeklilerin çok yüksek maaş aldığını söylemişti. Hesaplar yumurta ile yapılınca, Maliye Bakanımız haklı olabilir! Baksanıza ülkemiz aşağı yukarı iki kat zenginleşmiş!

Sakın yanlış anlaşılmasın, bu zenginleşme, bir gecede hesaplamada yapılan değişiklikle olan zenginlik değil! Bu zenginlik, yumurta hesabı ile yapılan hesaplama yönteminin getirdiği zenginlik(!)

Gelelim yumurtanın nasıl suç aleti olduğuna:

Yumurta dünyanın birçok ülkesinde, tıpkı ayakkabının suç olduğu gibi suç aleti olarak kullanılıyor. Ancak hiçbir ülkede, birisine yumurta atıp ceketini kirletti diye dava açılıp, hakkında iki yıl hapis cezası istenilmiyor. Biz ‘İleri Demokrasi’ye geçtiğimiz için olsa gerek, dünyaya örnek teşkil edecek bir uygulamaya imza atıyoruz.

Nasıl mı?

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a yumurta atan üniversite birinci sınıf öğrencisi Nihal Çarıkçı’nın iki yıl hapis istemiyle yargılanması için dava açılmış!

Bildiğiniz gibi Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a katıldığı bir konferansta, Nihal Çarıkçı yumurta atarak, ceketinin kirlenmesine neden olmuştu. Sayın Bakan Avrupa Birliğine girişten sorumlu olduğu için, kendisine yapılan bu hareketin cezasız kalmaması gerekiyordu. Sayın Bakan ceketi yumurta sarısı ile kirlendiğinden, bu öğrenci hakkında davacı olmuştu. Sayın Bakan’ın ceketini gören Ankara Cumhuriyet Savcılığı, sanık Nihal Çarıkçı’nın cezalandırılması istemiyle dava açıp, 2 yıl hapis cezasına çarptırılmasını istemiş.

Suçun cinsine gelince; kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret!

Demek ki yumurta atmak hakaret kapsamına giriyor!

Davanın ilk duruşması 10 Şubat 2011'de

Gelelim Burhan Kuzu’ya atılan çift sarılı(!) yumurtalara: Bu yumurtacı öğrenciler hakkında açılacak davada, yumurta çift sarılı(!) olduğu için ceza da ikiye mi katlanacak?

Sahi Van’da Baykal’a taş atan AKP’liler ne oldu? Dava açıldı mı? Açıldıysa istenilen hapis cezası ne kadar?

Yumurta atana 2 yıl hapis cezası isteyen savcı, güvenlik güçlerine taş atanlara af getiren yasa çıkartılırken bir görüş belirtti mi acaba? Yumurtalı protestonun yapıldığı günlerde Şırnak ve Hakkâri’de güvenlik güçlerine taş ve Molotof kokteyli ile saldıran, güvenlik güçlerinin araçlarını, içinde güvenlik görevlileri varken yakan, sözde çocuklara ne gibi bir işlem yapıldı acaba?

Son söz: Eskiden suya sabuna dokunmayın diye öğüt verilirdi. Artık sabahları kahvaltıda yumurta yemeyin diye öğüt verilmeye başlandı!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..