Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Yumurta’nın sarısı

Yumurta’nın sarısı
 

“Yumurtanın sarısı ile akını ayırıyorsun, sürmüyorsun bile !” hastalıklara mükemmel çözüm sağlayan bir formüldür bu. Yumurta o kadar faydalı. Cem Yılmaz’ın 2008 gösterisini izleyenler bu şahane hastalık formülünü duymuşlardır. Tabi o gösteride hastalıklara herkesin bir fikri olarak yaklaşmasından kaynaklanan trajikomik durum işleniyor. Ben buna değinmeyeceğim, bizzat yumurta ile başlayıp yumurta ile bitirmek planındayım. O yüzdende yumurtasal bu espri ile giriş yaptım yazıya.

Son günlerde gündemin bir numaralı ismi “Yumurta”. Magazin dünyasının bir numaralı ünlülerini, siyasetin ağızlardan düşmeyen isimlerini geride bırakarak gündeme oturmuş durumda. Hangi kanalı açsam haberlerin flaş ismi yumurta. “Yumurta’nın sarısı aklandı” manşetiyle sürekli veriliyor.

Yumurtayı gündeme oturtansa , bir doktorun yaptığı açıklamalar. “Yumurta, kolestrolü yükseltmez, bir insan günde 400-500 mg kolestrol almalıdır. Yumurta’da 3-4 mg kolestrol vardır. Bu durumda yumurta yenmelidir. Zararsızdır.” Diyor, sevgili büyüğümüz. İlk bu haberde sorun yok. Fırtına birkaç gün sonra patlıyor. Açıyorum televizyonu birde ne göreyim; başka bir doktor abimiz çıkmış;”insan günde 200 mg kolestrol almalıdır, yumurtada da 200 mg kolestrol vardır. Yani insan yumurta yediği gün başka kolestrollü bir şey yememelidir.” Diyor. Hayda, gel de çık işin içinden. Şimdi ben yumurta yemeli miyim ? yoksa yemeyeyim mi?

Yumurta bu kadar meşhur olunca bende merak salarak elime bir salatalık aldım birde yumurta. Salatalığı mikrofon yapıp, yumurtaya uzattım ve sordum. “hacı nedir seni bu kadar değerli kılan, bak insanlar günlerdir seni konuşuyorlar dedim.” Yumurta ne yaptı ? hiçbir şey yapmadı, mal mal baktı bana. Sonra önce kendime güldüm, ardından da yumurta için üzüldüm. Ağzı olsa neler söylerdi acaba bu tartışmaları yapanlara.

Acaba bir grup tavuk çiftliği sahibi ve yumurta üreticileri aralarında para toplayıp bu doktora bir fon mu oluşturdu, yumurta iyidir, hoştur, her gün yiyin desin diye bu doktor abimize paramı teklif ettiler, diye düşünmeden de edemedim. Neden bu kadar kafa yorduğumu da bilmiyorum ayrıca. Ben yumurtayı hiç sevmem, o yüzden yememde. Yani yumurta krizi, ekonomik krizin ülkemizi teğet geçtiği gibi, beni teğet geçti.

Bu kadar saçma sapan şeyi neden yazdım. Çünkü konunun kendisi bir saçmalık, belki birileri görür yazıyı da saçmaladığının farkına varır diye korkakça düşündüm. Uzak ihtimalleri değerlendirdim. Çünkü Türk milletinin garipliği bir kez daha gözüme battı. Yumurta tartışması haberinin ardından. Teröristlerden hain pusu, üç şehit. Haberi veriliyor. Benim medyam, benim insanım. “Bu askerleri oraya gönderip şehit eden zihniyet kim ? Bu millet zamanında elinde hiçbir imkan yokken, düzenli Yunan ordusunu denize döktü de, üç tane çapulcu teröristi mi yok edemiyor? Terörizm denen olay varsa bunu doğuran sebepler ne ? Hükümet neden uyuyor? Evlatlarımız neden ölüyor?” gibi soruları tartışmak yerine, çıkan şehit haberlerine “vah vah, tüh tüh” deyip geçiyor. Ama yumurta’nın sarısı aklandı mı , hala kirli mi? Gibi soruları, günlerce tartışıyor. İşte asıl merak ettiğim konu bu. Bu yazıdan çok asıl saçmalık olan kısım da bu.

İşin kısası, yumurta yemeyin boş verin. Yumurtanın tartışması bile, düşünce gücünüze bu kadar zarar veriyorsa, yeseniz kim bilir başınıza neler gelir…

 
Toplam blog
: 23
: 2179
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Hayattan sıkılmış bir kişilik.  Hep acaip şeylere ilgi duydum insanlara göre. Bir çok insana gö..