Yüreğimde bir sızısın

YÜREĞİMDE BİR SIZISIN

Sevdiğin müddetçe

Ve sevebildiğin kadar

Sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe

Ve verebildiğin kadar gençsin

NAZIM HİKMET

Ölçülerim daralmış ölçüsüz sevgilerime rağmen. Verebileceklerim için ellerime bakıyorum bomboşlar, yüreğim ağzına kadar dolu oysa. Biliyor musun eskiden taş gibiydim. Çok kırdılar, kırıldıkça sertleşti gözyaşlarım onun için bu buz gibi bakışlar.

Dudakların boynumda geziniyor, yanaklarımda sımsıcak gözyaşlarım. Ellerimde önüne geçemediğim sevgi şiddeti, sımsıkı sıkmak istiyorum seni. Fareler ve İnsanlar kitabındaki iyi yürekli karakter gibi. Uzun süre önce şevkati bitmiş demişti bir doktor. Bütün duygularımı geri getirdi gittikleri yerden varlığın.

Yıllar öncesinden bir resim var gözlerimin önünde. Siyah-beyaz, aynı güneşe bakamayan o çatık kaşlar. Sana benzetiyorum kendimi, bana benzetiyorum seni olduğu için değil bu sevgi seli. Tapınmak ihtiyacındayım koşulsuzca. Benimki yeşil, seninki şimdilik mavi, sevginin ne renk olduğu önemli değilmiş. Biz birbirimize karışarak tüm renklerden çıkarız. Sana bir sır vermek isterdim, sırrımı gün ışığına çıkarmadan önce.

Saklamayı çok önce öğrendim tüm konuşkanlığıma paralel. Seni de onu da tüm gücümle bağırarak duyurmak istiyorum dünyaya. Evet her şeye rağmen SEVGİ diye bir şey var. Sımsıcak bir yaygınlık, ılık bir akışkanlık içinde.

Ellerin boynumdaki zincire asılmış güven arıyor. Ellerini yaratana ağlıyorum. Ben seni ilk gördüğümde vuruldum. Ben seni çok uzun zamandır bekliyorum. Yüreğim seni öyle çok sevdi ki, bilen bilir delidir-melidir ama bu kadın sevmeyi iyi bilir. Yılandır-mılandır ama yüreği sımsıcaktır.

Sana da engel olamayacağım biliyorum, kırılganlıklarına, üzüntülerine, yaşadıklarına. Yaşadıklarını yaşarken yanında olabilirim sadece. Parmakların ellerimi tutar sıkıca istersen.

Şımarmak istiyorum bakışlarında, şımartmak istiyorum koynumda. Sol göğsümde ince bir sızı var sana ait, kendimce. Hayata ait planlarıma dahilsin varlığınla, her hareketin yüzümde bir gülücük, kalemimde bir damla olacak pespembe bundan sonra. En sevdiklerimin köşesinde bir yatak açtım sana da. Aç mısın, uykun mu var? Ben burdayım yaşadığımca.