Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '18

 
Kategori
Öykü
 

Yüreğimden Kuşlar Uçar

Yüreğimden Kuşlar Uçar
 

            Deli gönül dinlemez ki; kendi yolunu arar her zaman. Demli bir akşam hüznündendir bütün isyanım. Soluğumun yettiği kadar hızla koşmak istediğim; haykırmak istediğim isyanlarım var. Doruklara sevdalı bir kadın olmak zor olsa da.

             Yüreğimden kuşlar uçar sonsuzluğa; neler mi götürür benden? Beyaz ve mavi renkli kuşumu ne çok seviyorum bilseniz. Öncelikle beyaz kuşumu okşadım ve öptüm gözlerinden, kalbim ayrılmak istemezken kuşum duru bir hayatı anlatıyordu. Timsali sevgi, özgürlük, coşku, huzurdu. Biliyordum insanlığın beyaz kuşa ihtiyacı vardı. Ayrılmak çok zordu; dile geldi. ‘’sende oldum ben, sen  benim anlamımsın fakat artık gitmem gerek. Kalplerin zincire vurulduğu nice hayatlar var onları görmem gerek. Dokunmam gereken hayatlar var. Adı ayrılık olsa da ayrı değilim senden, yüreğimden bir parçanı alarak gidiyorum.’’ Beyaz kuşum git artık gerçeklik etrafımda dönemez, uykudan uyandır artık insanlığı. Acımasızlaştıkça kanatan bir hayatı parçala. İnsanoğlu görmek istemez  zaaflarını o zaaflar ki kalbi uyuşturur ve gözlerini kör eder. Kuşum kanatlarını ağır ağır açarak  çırpmaya başladı;  asil gidişinin ardından mavi gökyüzünde birer nokta halinde olana kadar izledim; sonsuzluğa uğurlamıştım. Özledim şimdiden fakat gitmeliydi biliyorum.  Ben eksilmeden hiçbir şeyi var edemezdim. Kalbimde sızısı, özlemi ile hoşça kal dedim, doğrular sana dost olsun. Sevgimle öpüyorum gözlerinden…

            Kalbimin fark edilmez kuytusunda kendime bile itiraf edemediğim bir kuşum daha vardı; adı mavi kuş. Issız bir karanlığın yalnızlığı gibidir mavi kuşum. Heyecanlardan uzak hüznü anlatır gibiydi. Bütün hırslardan uzak yaşıyor çünkü ölümü yakından tanıyor. Gidenlerin özleminin ne demek olduğunu çok iyi anlamıştı. Ölüm gece gibi, ölüm ayaz gibi, ölüm gizil bir düş gibi, ölüm soğuk bir beden gibi. Ölüm sevgiyle sardığın sıcacık bedenlerin  soğumasıydı. Ellerinin arasından kayıp giderken izlersin sadece. Kalbini ısıtan, gözlerini güldüren, yalnızlığına yorgan olmuş çınarların devrilir birer birer. Özlersin sadece. Böyledir bütün hikayelerimiz;  gidenlerden bir parça kalır bizde. Mavi kuşumla vedalaşma zamanıydı artık; gitmeli. İnsanlığın sonsuz olduğu fikrinden uyanmalıydı. Ölümü hatırla her zaman, kalbinin sesini duymaz oldun artık; uyan artık uyan. Mavi kuşumun da gözlerinden öptüm sıcacıktı; göğsüme sıkıca basarken hadi gitme zamanın geldi artık dedim. Kuşum ölümü hatırlatmalıydı tüm insanlığa. Gidenler vardı benden özlemi kalan. Hızlı daha hızlı uzaklaş artık yeni hayatları uyandırma zamanı geldi. Bu sebeptendir ki mavidendir tüm kaygılarımız…

         İster yaşamın kıyısında ol istersen içinde ol; beyaz ve mavi kuşlar var ve sen bunlardan ibaretsin. Gidenlerden geriye bir sen kalır en gerçeğinden. Karanlıklar çıkar aydınlığa ve ben yürürüm; yürürüm sadece…

          

           

 
Toplam blog
: 42
: 263
Kayıt tarihi
: 29.09.14
 
 

Eczacılık mesleğimin yanında Edebiyatın da olmasını istedim çünkü çok sevdim. Yazma eylemi; hayalle..