Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Yurttaş olmak

Farkında mısınız, son birkaç aydır engellilere yönelik televizyon programları ne çok arttı? Medyanın, yıllardır kendi kabuğuna çekilmiş bu sessiz çoğunluğu fark etmesi ve elini uzatıp desteklemesi güzel bir olay… Ancak, engellilerin sorunları onlar için yardım kampanyaları düzenlemekle çözülmüyor. Yani, yalnızca bir gün anımsanmakla yaşam bizler için daha kolaylaşmıyor. Bir rivayete göre sekiz buçuk milyon engellisi olan bir ülkeyiz. Rivayet diyorum, çünkü devletimiz kaç engelli yurttaşının olduğunu henüz bilmiyor. Ben de falcılık yapıp tahmini bir rakam veriyorum. Peki, nüfusun neredeyse %12 si engelliyken engellilerin günlük yaşama katkısı aynı ora mı oluyor? Göz önünde olanları şöyle bir düşünüyorum da Eşref Armağan, Muammer Ketençoğlu, Eşber Yağmurdereli, Metin Şentürk, Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Ampute Ulusal Futbol Takımımız ve Lokman Ayva’dan başkası usuma gelmiyor ne yazık ki! Durum böyle olunca da ailesinde ya da çevresinde engelli bireyle karşılaşmayanlar bizleri üç-beş kişi sanıp haklarımızı önemsemiyor.

İnsan, kendi başına gelmeden, yaşamı kısıtlanmadan anlamıyor bir gün yatalak engelli olarak kalabileceğinin acı gerçeğini… O gün geldiğinde, yani tekerlekli sandalyesini kaldırıma çıkarmak için rampa aradığında ve yapılan tek rampanın önüne araç park edildiğini gördüğünde akşam kurduğu düşler suya düşüyor ve daha bir arpa boyu yol kat etmediğimizi anlıyor. İşte, öyle anlarda bir sıkıntı sarıyor yüreğimi ve umutsuzluk okyanusuna atılmış, terk edilmiş hissediyorum kendimi. Ben, karaya ulaşmak için kulaç attıkça kara benden uzaklaşıyor. Korkarım bir gün hiç göremeyeceğim karayı…

Beklentilerimiz biraz fazla mı, çok şey mi istiyoruz insanlardan? Yoo… Yalnızca çalışmalarımızın desteklenmesini ve haklarımızın gasp edilmemesini istiyoruz. Yani, eksiden başladığımız yaşam maratonunda bir engel de siz çıkarmayın, bizleri evlere mahkum etmeyin, diyoruz. Bu da sanırım bilinçli bir toplum olduğumuzda mümkün olacak.

‘Ağaç, yaşken eğilir, ’ demiş atalarımız. Bizler, ne kadar çok engelli çocuğa normal okullarda, yaşıtlarıyla birlikte okuma şansı verirsek karaya o derece yaklaşabiliriz. Çünkü sağlıklı çocuk büyüyüp de yetişkin bir birey olduğunda, kaldırıma çıkmak için yapılan rampayı görünce bu rampanın sekiz yıl birlikte okuduğu engelli arkadaşı için ne anlam taşıdığını ve okula giderken onun ne denli zorlandığını ya da sinemaya gitmek istedikleri gün bir şehir magandasının otomobili yüzünden yarı yoldan dönmek zorunda kalışlarını anımsayıp, aracını dikkatli park edecektir.

Yardımsever yurttaşlarımızın telefonlara sarılmasıyla bir kampanya daha başarıyla sonuçlandırıldı. Daha yaşanılası bir ülke için umutlar ise bir başka bahara kaldı yine.

 
Toplam blog
: 4
: 474
Kayıt tarihi
: 23.05.09
 
 

Ben "cerabral palcy"yüzünden tekerlekli sandalyeye bağlı bir yaşam sürmekteyim. Yalnızca sol elimin ..