Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '13

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

Yürüyen Köşk

Yürüyen Köşk
 

Köşk’ün çınarı değil,adeta koca çınar’ın köşkü


Yalova da yaşayanlar, gezgin tatilciler, öğrenciler, yol üstü değişiklik olsun diyerek gelenler, bir çay içip gidenler, şöyle geçerken uğrayanlar, Yalovalı olup uzakta olanlar, her hafta sonu orada olanlar, vakit buldukça gelenler, özleyenler, yolları beklenenler, burada okuyup da aklı kalan öğrenciler, yeni gelen öğrenciler ve Yalovalı olsun olmasın; patates ekmek yemişliği olup birde üzerine balıkçılarda çay içip, eh yine de deniz acıktırmış ise; çayın yanına sıcacık simit alıp yemiş olan, sahili boydan boya yürüyüp, yine aynı sahile defalarca çıkmaktan bıkmayan, hava kirliliği ve trafiğin olmadığı sohbetler yapanlar yada bu durumu özleyenler…Hiç gelmemiş görmemiş olanlar!..

Bugün; hem sizin için, hem kendim için, bende çok büyük hatıralara sahip,Yalova ile bütünleşmiş, yerli yabancı turistlerin ziyaret ettiği,Yalova insanının en sevdiği mekan olan ve büyüleyici tarihe sahip kent müzemiz ile onun muhteşem hikayesini paylaşmak istedim.

Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti!...Köşk’ün çınarı değil,adeta koca çınar’ın köşkü oldu. Yürüyen Köşk den bahsediyorum. Aşıkların buluşma yeri, deniz kenarında huzur bulacağınız, eşsiz fotoğraflar çekebileceğiniz,  sembolik bir ücret ile bu mütavazı köşkü gezebileceğiniz, çınar ağacının altında bulunan ahşap kütüklerde oturup; ses sistemi ile büyüleyici hikayesini koca çınar’ın sesinden bir masal gibi dinleme imkanı bulabileceğiniz YÜRÜYEN KÖŞK.

Atatürk 21 Ağustos 1929 tarihinde İstanbul’dan Bursa’ya gidecekti. Sabah 09.00 ta Ertuğrul Yatıyla Dolmabahçe önlerinden hareket edildi. Marmara’da atılan kısa bir turdan sonra yat Yalova iskelesine doğru süzülürken Atatürk’te sahili seyrediyordu. Birden sahildeki ulu çınar ağacı dikkatini çekti.

Çınarın görüntüsünden etkilenen Atatürk’ün emriyle yat durduruldu. Yatın teknesiyle karaya çıkıldı. Ulu çınarın gölgesinde bir süre dinlenen Atatürk ulu çınarın civarına bir köşk yapılması talimatını verdi.

Atatürk’ün talimatıyla yapımına hemen başlanan köşk, 22 günde  12 Eylül 1929’da tamamlandı.. Atatürk, 1930 yılında, bir gün köşke gittiğinde, orada çalışanlar, yandaki çınar ağacının dalının köşkün çatısına vurduğunu, çatı ve duvara zarar verdiğini söyleyerek, çınarın köşke doğru uzanan dalını kesmek için izin istediler.

Atatürk ise,ağaç kesilmeyecek bina kaydırılacak diyerek, çınar ağacının dalının kesilmesi yerine, binanın tramvay rayları üzerinde biraz ileriye alınmasını emretti.

Önce, bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılarak, temel seviyesine inildi. İstanbul’dan getirilen tramvay rayları, binanın temeline yerleştirildi.Santim santim yapılan çalışmalar sonunda bina, temelin altına sokulan raylar üzerine oturtuldu. Köşk 4 metre 80 cm yürütülerek çınar ağacının dallarından uzaklaştırıldı. Bu inşaat çalışmalaını Atatürk de izledi. Böylelikle çınar ağacı ile köşk ayrılmaz bir bütün oldular. Kesilmekten kurtulan çınar ağacı daha da büyüdü ve şimdi okulların vazgeçilmez eğitim kültür turlarında minik öğrencilere masal anlatmaya onları bilgilendirmeye devam ediyor. Şu an restorasyonu yapılan köşkün yürütülmesi ile ilgili fotoğraflar galerilerimde eklidir. İlginizi çekebilir.

Sevgiyle Nilay

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 5
: 4266
Kayıt tarihi
: 24.01.13
 
 

Kitapları ve bilgisayar teknolojilerini seviyorum. Kitaplar, çocuklar, sosyal medya, el sanatları..