Yüzleşelim!!!

Gün gelir anlayıverirsiniz tek başına yaşlanan bir ağaç olmadığınızı,
Gün gelir sonbaharda şaşırarak öğrenirsiniz yaprakların rengine inanmamayı
Ve zamanın o müthiş yalanını…

Gün gelir dağlarda ,odalarda , avunmalarda
Çoğaldığınızı sandığınız azalmalarda,
Yankısız çığlıklarda , şaşırarak öğrenirsiniz
Zamanın ve hayatın büyük sırrını

Gün gelir akıntıya dur demek istersiniz,
Denizi durgun bulursunuz ,deryayı uyur,…
Alıp başını giden yozluğa siper olmak istersiniz,
Dünyayı güzel kılmak , evreni değerli bulmak
Sistemi yeniden üretmek istersiniz , ışığı alnınızda hissetmek
Bir bedevi tavrıyla yaşayarak çıkarsız yolculuklar yapmak istersiniz…

Gün gelir diyecek sözünüz olduğunda yürekli olmak istersiniz…
Güçlü , umutlu ,direngen
Bunca sömürü ve yoksulluğun insana yaşamı dar ettiği , zorbalığın , kıyımın yeryüzünü boğduğu günlerde,canınızdan olanların acısını taşırsınız yüreğinizin o en ince telinde…

Gün gelir emeği hor görene tokat indirmek istersiniz,
Suskunluğa yalınayak yürümek…
Sıradanlığa savaş açmak istersiniz,
Duyarlılığa kucak açmak,
Boyun eğenlere öfkeyle bağırmak istersiniz
Koşulsuz yürümek istersiniz , aydınlığa , barışa ve özgürlüğe…

Gün gelir kendinizle yüzleşirsiniz…
Yaşamınızın herkesten sakladığınız o korkak , o ürkek tarafı çıkagelir aniden,
Atmadığınız adımların , yürümediğiniz yolların , hissetmediğiniz acıların
Ülkenizin ,
Kadim sancılarının hesabını sorar size tek tek,,,
Savunmasız kalırsınız , küçülürsünüz , kral çıplaktır artık
ve zamanın korkağın söyleyemediği
Cesur söze ihtiyacı hiç mi hiç yoktur artık…
Sesiniz yitik bir ülkede gidip gidip gelir…

Gün gelir birileri yola çıkar sessiz , sedasız fakat kaygılı
Dünyanın neresinde olursanız olun ,dönüp bakarsanız uzaktan da olsa onları görürsünüz…
Onlar yaşayan umutlarımızı diri tutmak için habire içimizdeki bize koşanlardır.
Onlar bizi bize anlatmak adına , daracık mekanları , sokakları, caddeleri , parkları , tren garlarını kendine yurt edinenlerdir…
Onlar ne sermayeden , ne devletten tek kuruş olmadan ,hep cepten harcayarak yüreklerini
Halk’a adayanlardır…

Gün gelir onlarla yüzleşirsiniz…
Görürsünüz ki
Onlar yaratıcı eyleme merak salmışlardır,
Dönüşü olmayana cesaret vermişlerdir…
Sıradana açılan savaşta onlar en öndedir…
Emeğe saygı yaşam felsefeleridir.
Duyarlılığa özgürlük tanımışlardır…
Düşündükleri yaşamın içinde yaşar olmuştur…

Bu YÜZLEŞME GÜNÜ’nde
İnsana , emeğe , sanata ve kültüre sahip çıkan bu yüreklerin
Sıradanın yavanlığına başkaldıran çeşitliliğinden
Emeği hor görene indirdiği tokattan
Yenilmeden her yüzleşme için yüreğinde bulduğu güçten
Yedi canlı bedenlerinden
Cebindeki parayı ,yüreğindeki bir dirhem yağı ,önemsizleştirmesinden
Yangınların , suskunluğun üstüne yürürken ayaklarındaki çıplaklıktan
Utanırsınız…
Çünkü onlar kral çıplakken korkağın söyleyemediği cesur sözü söylemişlerdir
Ve umut ettikleri ülkeleri asla yitik ve yalnız değildir…