Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '12

 
Kategori
Tarih
 

Zağanos Paşa (veya Zağnos Paşa)

Zağanos Paşa (veya Zağnos Paşa)
 

Osmanlı İmparatorluğu paşası…

Asıl adı Mehmet'tir, denizcilikte gözetleme için zağanos (keskin görüşlü, yırtıcı bir kuş) kullandığı için zağanos lakabıyla anılmıştır.

II. Mehmed devrinde önemli rol oynamış, Gelibolu sancak beyliği ve kaptan-ı deryalık görevlerinde bulunmuş,

1467–1469 yılları arasında ise Trabzon Sancak Beyliği yapmış bir Osmanlı paşasıdır.

Babası Abdullah Bey, Türkmen bir Osmanlı denizcisidir ve annesi yine bir Kayı Boyu orjinli Osmanlı denizcisi olan Oruç Gazi Paşa'nın kızıdır.

Bu sebeple Rum ya da Arnavut asıllı olduğu söylentisi tamamen yanlıştır.

Sultan II. Murat tarafından sürgün edilmiş olan Paşa, Fatih Sultan Mehmet tahta geçer geçmez çağrılarak vezir tayin edilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet’in hayatın o kadar önemli büyük devlet adamları varki. Yazdıkça sanki sayıları artıyor.

Akşamseddin, Molla Hüsrev, Molla Gürani, Ali Kuşçu, Hızır Bey; hocaları ve devlet adamları… Birde paşaları var. Bir Zağanos paşa varki anlatmak zor.

Büyük bir devlet adamı...

Topkapı Şifresi kitabımda onun Fatih Sultan Mehmet’in askerlik hocası olduğunu öğrenmiştim. II. Murat tarafından sürgüne gönderilmiş. Fatih Sultan Mehmet padişah olunca onu hemen vezir olarak atamış. Ondaki cevheri görmüş.

O gerçekten çok önemli biri.

İstanbul kuşatmasında dillere destan olan gemilerin yürütülmesi olayındaki en önemli isimlerden biri o…

O farklı bir adam.

Zaten öyle olmasaydı, Fatih Sultan Mehmet, babasının sürgüne gönderdiğini geri getirtip üstelik de vezir olarak atarmıydı?

İstanbul’da asırlardır nişan yüzüğü gibi duran, uçakta bile ilk dikkati çeken muhteşem yapı Rumeli Hisarı:

Hisarın inşaatına 15 Nisan1452'de başlanmış.

İş bölümü yapılarak her bölümün inşaası bir paşanın denetimine verilmiş, deniz tarafına düşen bölümün inşaasını da Fatih Sultan Mehmet bizzat kendisi üstlenmiştir.

Denizden bakıldığında sağ taraftaki kulenin yapımına Saruca Paşa,

Sol taraftakinin yapımına Zağanos Paşa,

Kıyıdaki kulenin yapımına da Halil Paşa nezaret etmiş.

Buralardaki kuleler de bu paşaların adlarını taşımaktaymış.

Hisarın inşası 31 Ağustos1452'de tamamlanmış.

Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un fethindenönce boğazın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı'nın tam karşısına inşa ettirilmiş.

Burası boğazın en dar noktasımış.

Rumeli Hisarı, 30 dönümlük bir alanı kapsamaktaymış.

Anadolu Hisarı'nın karşısında İstanbul Boğazı'nın 600 metrelik en dar ve akıntılı kısmında inşa edilmiş.

90 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan hisarın üç büyük kulesi, dünyanın en büyük kale burçlarına sahipmiş.(alıntı)

Zağanos paşa, Fatih Sultan Mehmet için bir hayli önemliymiş. Düşünebiliyor musunuz, onun askerlik hocası, Bizanslara karşı savaşında yanında, üstelik bir vezir bir paşa olarak. Bu çok önemli bir ayrıntı…

Fatih Sultan Mehmet’in hocalara, bilim adamlarına gösterdiği saygının en önemli örneği; İstanbul’u aldıktan sonra olanlardır.

Şehir halkı gelen atlılar içinde ak saçlı, ak sakallı Akşemseddin’i II. Mehmet sanmışlar, ona çiçekler hediyeler vermek istemişler. O atını yavaşça arkaya çekiyormuş. II. Mehmet’i işaret ediyormuş.

“Padişah odur.” Diyormuş.

II. Mehmet gülümsemiş.

“Doğru ben II. Mehmet’im ama o benim hocamdır. Siz çiçekleri ona verin.”

Bu örnekde de görüldüğü gibi Fatih Sultan Mehmet, gerçekten değerli olanlara onların değerlerini hissettirirmiş.

Zağanos Paşa’da Fatih Sultan Mehmet’in hayatında bir hayli önemli bir paşa…

Zağanos Paşa, Fatih'in çocukluğunda askerlik öğretmenliğini yapmış, sultanın kızkardeşi ile evlenerek hem eniştesi hem de kayınbabası olmuş, bunların yanı sıra Trabzon'un zaptı esnasında Prenses Anna ile de evlenmiştir.

İstanbul'un fethi öncesinde Rumeli Hisarı'nı yaptırmış,

İstanbul Kuşatması'nın en ateşli savunucularından olmuş,

Dehası ile Osmanlı donanmasının kara yolu ile Kasımpaşa’ya indirilmesini sağlamıştır.

Trabzon"u fethetmiş, Pontus Rum Devleti"ne son vermiştir.

İlerki zamanlarda Balıkesir'e yerleşmiş, vakıflar kurmuş, cami, medrese, hamam yaptırmış, şehrin çehresini değiştirmiştir.

İstanbul'un fethinde, gemilerin karadan yürütülmesini sağlayan Türkmen tahta işçilerinin de Balıkesir'e yerleşmesine ön ayak olmuş ve Tahtacılar adı verilen Türkmen Kültürü'nün oluşmasında pay sahibi olmuştur.

Vakfının faaliyetleri Cumhuriyet Dönemi'ne kadar sürmüş, bu dönemde vakfın mütevellisi olan (torunlarından) Aslıer Ailesi tarafından, sahiplik ve imtiyaz hakları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne devredilmiştir.(ailesi)

Nur içinde yatsınlar…

Nazan Şara Şatana

http:// http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

http:// https://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....