Zaman aşımı ne ya?

Havalar ısındı gerçekten korkuyordum bu yıl soğuktan ölüceeem diye ama olmadı işte. Bugünlere de gelebildik sonunda. MB de yazmaya başlıyalı beri nasılsa okunmaz diye epeyce acemice yazılar yazdım. Beni okuyup utandıran tanıdığım tanımadığım her insana buradan bir şey demek istiyorum sabrınızdan dolayı ben size ne diyim bilemiyorum yani. Ben şahsen beni okumam. Korkumdan artık daha dikkat ediyorum en ufak bir hatamda millet tepeme biniyor yaaa.

Ada'da turist denilen yaratıklar peydah oldu. Kendilerinden epey zaman göremiyorduk. Her yerdeler birden istilaya uğramış gibiyim. Kafam kadar dondurma külahlarıyla bana hava atıyorlar. Hemen makyajımı yaptım fotoğraf makinesini kaptığım gibi dışarı fırladım. Saçma sapan fotoğraflar çektim ama olsun hava ısınmış yaaa keyfime diyecek yok.

İnsanlar arasında garip bir ilişki var. Birbirlerinin hayatına müdahale edip duruyolar. Yahu bi durun bakem. İnsanlar nasıl dayanıyor bilmiyorum ama ben dayanamıyorum. Şunu yap bunu yap demekten yorulmadılar da ben duymaktan yoruldum. Bütün bunları yapabilen ahali kocası öldürülen kadına nasıl müdahale edemiyor gel de çık işin içinden. İnsan milleti komşunun gelenine gidenine bile müdahale edebilen yaratıklardır çok iyi bilirim. Nasıl bir mantık işliyor toplumsal cinsiyet dayatmasında yakında çözeceğim amma benim mantığım kolay kabullenebilen bir mantık  türü değil. Zeka yoksunluğumdan olsa gerek küçücük bedenlerin kocaman adamlara teslim edilmesini toplumunda da bunun göz yumulmasını anlamıyorum. Zaman aşımı denilen olayı da anlamıyorum anlamak da hiç istemiyorum. Ne yani zaman aşımı olunca ölen insanları geri getirebiliyor muyuz. Zaman aşımıyla siz ceza alamıyorsunuz çünkü ölenler geri geldi diye bir açıklama olsa eyvallah diyeceğim. N.Ç olayında da aynı tehlike mevcut. Yargıdan şöyle bir beklentim var 'Zaman aşımına uğradı sizin dava çünkü zaman geçtikçe sizin tecavüz acınız diniyor'. Geçmeyecek dönmeyecek biliyorum. İçimiz yanacak ama zaman aşımına uğrayacağız. Zaman bizi aşacak ama acımızı aşamayacak.

Şimdi arkadaşlarımın çıldıracakları bir şey diyeceğim (çünkü  yaklaşık  iki yıldır çalışma koşullarımı alnımın teriyle iyi hale soktum) sevgili arkadaşlar çalışmayınız çalıştırmayınız. Ekoloji evren hatta ben bünye olarak fazla çalışmaya karşıyım. Daha az çalışırsak daha az otomobil kullanırız, daha az kazandığımız için daha az tüketiriz, daha az sinirlenir daha fazla mutlu oluruz. Daha çok aşık olur daha verimli yaşarız. Daha çok kitap okuruz. Daha çok sokağa çıkarız. Sokakta olmak hayata farklı bakış kazandıracak bence.

Hatırlat da Haziran'ın sonlarında Çocukluğumu

Sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Otomobil icad olunur, Zarifoğlu ölür
Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

- Senegalliler dahil değil

Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin

- Yoksa seni rahatsız mı ettim?

Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

- Freud diye bir şey yoktur.

Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

- Haydi iç de çay koyayım.
 
Ah Muhsin Ünlü