- Kategori
- Gündelik Yaşam
Zaman ne çabuk geçmiş
Zaman dedigimiz bir garip muamma. Ne zamandır yazamıyorum diye baktığımda, uzun bir zaman oldugunu görünce gerçekten inanmakta zorluk çektim. Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek. Hiç birşeye zaman ayıramaz olduk. Elimizden giden sadece zaman mı sizce?
Kime sorsan, günün kendine bile yetmediginden şikayetçi. Hiç kimsenin, bir arkadaşını arayıp, sohbet edecek vakti yok. Zamanın bize uyması gerekirken, malesef biz zamana uyduk galiba. Kendi yapmadıklarımızı, karşı taraftan bekleyip kırıldık, üzüldük. Eski zamanları özlemle anar olduk. Halbuki özlemle andığımız, geçmişi de, biz yaşamamışmıydık**? Degişen aslında başkası degil, öncelikle bizdik. Serzenişleri kendimize yaparak, sorgulamaya başlarsak eger, doğru yolda ilk adımı atmış oluruz galiba.
Hayat dedigimiz şey, bir düşünürün şu sözlerinde gizli. Hayat dedigin, bir gündür. O da bu gündür. Bir saniye sonra, ne olacağını bilemedigimiz için, hareket zamanı tam da şimdi, şu andır. Geriye kalan zamanımızı, kendimizi degiştirerek başlayabiliriz. Mesala, zaman bulup arayamadığımız, aklınıza gelen ilk kişiyi arayarak başlayın güne. Zamanınızın uzun bir bölümünü ayırdığınız, size hiç bir şey vermeyen, televizyon proğramlarından bir süreligine vazgeçmeye ne dersiniz? Bu bir öneri sadece. Bir süre sonra, farkında bile olmadan, zaman bulup yapamadığınız bir çok şeyi yaparken bulacaksınız kendinizi. Okuyamadıgınız kitaplar, sırayla bitmeye başladıgında bir dostunuzu ziyarete gittiginizde, inanın şu an oldugunuzdan daha mutlu olacaksınız.
Eski zamanlardaki dostluklara, gerçek sevgilere, yardımlaşmaya özlem duyanlar, bir adım atarak, bizden sonra gelen nesillere örnek olmak elimizde. Gençleri yapmadıklarından dolayı, sorgulamadan önce onlara ne verdigimizi, ne öğrettigimizi sorgulayalım bence.