Zeka ve yaratıcı düşünce ilişkisi!

Araştırmalar bugün pek çok insanın doğru bildiğinin aksine, zeka ile yaratıcılığın ayrı özellikler olduğunu ortaya koymuşlardır.  

Yaratıcılık; yeni olan herhangi bir şeyi bulma, keşfetme, icat etme yeteneğidir. Yaratıcılıkta hayal gücünün önemi çok büyüktür. Yaratıcı hayal gücü, tasarımların özümlenmesi, yeni bileşimler oluşturulması, yeni yöntemlerle yeni çözümlere ulaşılmasını sağlar. 

Her zeki insan yaratıcı olmayabildiği gibi, her yaratıcı düşünceye sahip insan üstün zekalı olmayabilir. 

Lakin zeka; yaratıcı düşüncenin dile getirilebilmesini sağlayan bir araç olarak düşünülürse, yaratıcı düşünceye sahip birey normalin altında bir zekaya sahip olamaz.  

Kişilerdeki yaratıcı düşünce sadece bilim ve sanat alanıyla sınırlı değildir. Bir probleme yeni çözüm üretmek, bir terzinin yeni model oluşturması ya da aşçının yeni bir yemek tarifi üretmesi de yaratıcı düşüncedir. 

Araştırmalara göre, yaratıcı düşünce doğuştan geliyor. Toplumların gelişebilmesi için, özellikle eğitim içinde kişilerin yaratıcı düşünceye sahip olabilecekleri alanların saptanıp, geliştirilmesi gerekir. 

Özel yetenekler disiplinli çalışma ile kapasite oranında geliştirilebilir. 

Örneğin; müzisyen bir ailenin çocuğu eğilimi varsa bu alana yönelebilir. Bazı durumlarda bu yetenek hiç fark edilmeyebilir. Potansiyel olarak var olan yaratıcılık, yetenek disiplinli çalışmayla bütünleşmedikçe keşfedilmeden kalabilir. 

Özetle; 

Her üstün zekalı insan yaratıcı düşünceli olmayabilir ancak, yaratıcılığın ortaya çıkabilmesi için zeki olmaya gerek vardır.  

Ancak hemen şunu da belirtmekte fayda var, üstün zeka ve üstün yaratıcı düşünce bir arada olduğu zaman deha ortaya çıkar.  

Sevgi ve ışıkla.