Zeytin baltadan yedinci kez kurtuldu.

Bir ulusu yıpratmanın, güçsüzleştirmenin üçüncü sınıf bir halk durumuna düşürmenin yollarını değişik enstrümanlarla sürekli deneyenlerin varlığını zihni uyanık yurtseverler her dönemde yürekleri sızlayarak fark eder. 2. Dünya savaşından sonra ABD’nin yayılmacı politikalarından biri olan Marshall planıyla elimizdeki onlarca uçağı toprağa gömüp ABD’den uçak aldık.

Diğer taraftan zeytin ağaçlarını kesilmesi şartıyla ülkemize ücretsiz mısıryağı, margarin, süt tozu gibi gıdalar verildi. Zeytinyağının kansere karşı direnç sağladığı halde iftira atılarak kanser yaptığı söylentileri yaygınlaştırıldı. Hatta toplumun en hassas dini duyguları da istismar edilerek zeytin ağacının Yahudi ağacı olduğu, hatta ve hatta zeytinyağlıların rakı mezesi olduğu ve zeytinin günah işleme aracı olduğuna kadar safsatalar anlatıldı. Yetmedi şu şarkı yazılıp okunarak zeytin yetiştiricileri ve zeytin aşağılandı.

zeytinyağlı yiyemem aman, 
basma da fistan giyemem aman. 
senin gibi cahile, 
ben efendim diyemem aman.

Marshall yardımıyla süttozları ve ne olduğu belli olmayan yağlar körpecik çocuklara yıllarca okullarda yedirilip içirildi. Bu projeyi hazırlayan general öldükten sonra ortaya çıkan dosya incelendiğinde, zeka geriletici bir maddenin süt tozlarına karıştırıldığını yetmişli yılların sonlarında Cumhuriyet gazetesi yazmıştı.

Oysa zeytin iyi bir besin kaynağı olduğu kadar kansere karşı şifa olduğu yazıldığı gibi bu konuda yaşanmış bir öykünün filmi yapıldı. İki çocuğu kanserli babanın italya'ya kadar uzanan zeytinyağına ulaşma öyküsü dramatik bir biçimde anlatılır.

Ayrıca barışın simgesi, kutsal bir ağaçtır: Nuh Peygamber, tufan sonrası suların çekilip çekilmediğini öğrenmek için güvercin gönderir. İlkinden boş dönen güvercin, ikinci kez gönderildiğinde ağzında zeytin dalıyla döner. Tanrı’yla insanın savaşının bittiğini bu zeytin dalıyla öğrenen insanoğlu o gün bu gün barışın simgesi olarak zeytin dalını kullanır. Diğer taraftan ışık almadan bile içinde altın renginde bir ışık huzmesi görülür.

Şimdilerde yine 117 milyon zeytin ağacının kesilmesi ile ilgili yasa daha önce altı kez meclise gelip reddedilmesine karşın yine getirildiği medyada tartışılıyordu ki yedinci kez meclis reddetti.

Eğer bu yasa geçseydi çoğunluğunu yabancı sermayenin oluşturduğu başta mermercilik olmak üzere madenler ve imar için zeytin kesilmesi ayrı bir hesap bilmezlik olurdu.

Üç bin yıla kadar bir ömür sürebilen bu toprakların en kadim ulu ağaçları olan ZEYTİNLERİ kesmeyip yenilerini dikelim.