Zico ile yeniden

Şampiyonluk treni kaçtı gitti. Kimileri camianın Denizli travması yaşadığını düşünse de gerçek öyle değil. Şampiyonlar ligine kalınmasaydı asıl şok o zaman yaşanacaktı.

Kaçan şampiyonluğun faturasını Zico’ya kesmek kolaycılığa kaçmak olacaktır. Bundan önceki yönetimlerde yapıldığı gibi başarısız kabul edilen (yada şampiyonluğun kaçtığı) sezonun faturası hocaya kesilmemelidir. 2006 da Denizli faciası sonrası ciddi anlamda bir travma yaşanmış ve bu travma sonrası hocanın ayrılması, başkanın istifası derken yaklaşık 1 aylık bir zaman kaybetmişti takım. Kaybedilen o zamanın faturasını da şampiyonlar ligi ön elemesinde elenerek ödemiştik.

Açık söylemek gerekirse ben Zico’nun bu dönem karnesine baktığımda Avrupa ve derbi notları ile sınıfı geçtiğini görüyorum. Bu kadar eleştiriler olmasına rağmen, geride bırakılan 2 sezon oldukça başarılı geçmiştir.
Fenerbahçe camiasında olduğunuz sürece eleştiriler olacaktır. Daha önceleri “şampiyon olmayalım yeter ki Daum gitsin” diyenleri de gördük bu camiada. Bunun sıkıntıları ortada, şimdi görüyoruz ki aynı plak yine dönmeye başlamış. "Zico gitsin”

İşte burada Fenerbahçe Yönetimi devreye girmeli ve doğru analizlerle işi uzatmadan sonuca bağlamalı.

Tabi yönetim demişken burada bir parantez açmak da gerekiyor elbette. Kaçan bu şampiyonlukta bir suç aranacaksa, futbolcuları motive edemeyen Zico kadar, Zico’yu motive edemeyen Yönetim de suçludur.

Şampiyonluk için çok önemli viraj kabul edilen Galatasaray maçında rakibiniz tüm başkanlarını ve eski hocalarını elele verdirip tribüne oturtup tam motivasyon sağlıyorken, Fenerbahçe Yönetimi Carlos’u bile bu maça getirtemedi. Avrupa’da bu kadar başarılı olmuş hocasını şampiyonluğa koşarken 3 hafta kala kontratını uzatıp kafasını rahatlatamadı. Haliyle sahaya çıkan Zico’nun kafasının karışıklığı takımında karışıklığına sebep oldu.

Sezon içinde, özellikle de Chelsea maçından elendikten hemen sonra Zico ile anlaşma imzalasalardı ve böylece önünü açıp kafasını rahatlatsalardı bugün belki 18.şampiyonluğunu kutlayan taraf Fenerbahçe olacaktı.

Artık olan oldu, futbol bir hata oyunuysa ve maçlar bazen hata yapınca kaybediliyorsa şampiyonluklarda kaybedilebilir deyip önümüze bakalım.

Bu nedenle, geçmişten gerekli dersleri alarak ve başkanın da dediği gibi “her sene teknik direktör anlayışının son bulduğu” düşüncesine inanarak, Zico ile en az 3 yıllık bir kontrat derhal imzalanmalı ve Zico’nun elini güçlendirip hemen önümüzdeki yılın planlaması yapılmalıdır.

Zaman dar, rakiplerin -ki şampiyon da olsalar- Galatasaray ve Beşiktaş’ın Fenerbahçe’ye göre yapması gereken çok ciddi işleri ve süreçleri mevcut. Baktığınız da Fenerbahçe’nin oturmuş yönetim ve futbolcu kadrosu içinde Zico’nun elinin rahatlamasından sonra birkaç ciddi takviye ile kaldığı yerden çok sağlam bir şekilde yola devam edeceği görülmektedir. Bu nedenle önümüzdeki yılın da en ciddi favorisi olabilmek ve Avrupa’da kaldığımız yerden devam edebilmek için sözleşme derhal yenilenmelidir.

Fakat sözleşme yenileme süresinin uzaması veya yeni bir hoca arayışı birçok şeyi başa döndüreceği gibi rakiplerle aranın açılmasını da engelleyecektir.

Bu nedenle yönetimin şimdi vakit kaybetmeyeceğini ve Zico ile yeniden anlaşma yapacağını düşünüyorum.

İstikrardan yanayız diye bir blog (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=106779 ) açmıştım zaten. Orada da dediğim gibi istikrardan yanayız. Daum’un gönderilmesi ne kadar hataysa Zico ile anlaşmamakta bir o kadar hatadır.

Fenerbahçe’de artık her sene bir teknik direktör devri bitmiştir.

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

13 Mayıs 2008