Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '13

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Zihinlerimiz de çöp evler gibi mi?

Zihinlerimiz de çöp evler gibi mi?
 

Çöp Evler


Çöp Yığını Zihinlerimiz
Bio Channel da denk geldiğim bir kaç kez izlediğim stokçular (istifçiler)le ilgili bir belgesel var.Oldukça ilgimi çeken bir belgesel.

Kısaca, bizim çöp ev diye adlandırdığımız şekilde, insanların bir türlü atamadıkları eşyalarla dolup taşan evleri ve onların yaşamlarını gösteriyor.Bu tür insanlar yıllar boyunca hiç bir şeyi atamıyorlar, biriktirdikçe biriktiriyorlar, öyle bir zaman geliyor ki evlerinin her yeri eşyalarla dolup taşıyor, ne doğru düzgün yürünebiliyor ne herhangi bir eşya kullanılabiliyor çünkü her şey yığınlar halinde ve her yerde üst üste.

Aynı zamanda ipin ucu öyle bir kaçmış oluyor ki, asla düzenleyemiyorlar, düzenlemeye kalktıklarında da hiçbir şeyi atamadıkları için koyabilecekleri uygun yer bulamıyorlar çünkü böyle bir boş alan da yok.Dışarıdan destek almak zorunda kalıyorlar, bu destek düzenleyici bir ekip.

Ekip yaklaşık 3-4 kamyonla ve 10-15 kişi civarında eve geliyor.Belgeselde bu kişilere destek amacıyla psikologlar da yer alıyor.Gelen ekip evi düzenlemeye kalktığında atılacak pek çok eşyaya, biriktirici kişi müdahale ediyor yani bir eşyanın ya anısı oluyor ya işe yarar gibi bahanelerle atmaya yanaşmıyor ancak ekip ısrarla çalışıyor ve psikoloğun ve evdeki diğer bireylerin de yardımıyla pek çok eşyayı evden çıkarıyor.(İzlemeyen arkadaşlar için, yazının sonunda linkini vereceğim videolardan izleyebilirsiniz, mutlaka izleyin...)

Bu belgesel bana pek çoğumuzun zihninin de bu çöp evler gibi olduğunu hatırlattı.Toltek öğretisi özellikle zihnimizin böyle bir durumda olduğunu vurgular ve öncelikli işin bunları temizlemek olduğunu söyler. Biriken bunca işe yaramaz şey, yaşamımızı normal hareket edemez halde sürdürmemize yol açar.

Kendimiz ve yapacağımız verimli şeyler için hiçbir boş alanımız yoktur çünkü.Anılar, duygusal yaralar vb tüm bu çöp yığınlarının ezici varlığı ile ve yarım yamalak bir şekilde yaşamak zorunda kalırız.Hepimiz bu derece yığın biriktirmiyoruz yani düzenli uygulamalarla sorunumuzu kendimiz çözebiliriz ama şöyle bir düşününce zihni bu çöp evler gibi yaşanmaz hale gelmiş en az üç tanıdığım olduğunu biliyorum.Bu gereksiz yüklerine öyle sıkı sıkıya bağlılar ve onlardan kurtulmak bir yana üstüne yenilerini ekleme konusunda öylesine gayretliler ki...

Belgeseldeki biriktiricilerin aynı evde yaşadıkları diğer aile bireyleri çoğunlukla onlarla ciddi iletişim sorunu yaşıyorlar çünkü onların da yaşam alanları olan ev yaşanılmaz hale geliyor ama biriktiriciye müdahale edemiyorlar, çevrelerindeki diğer insanlar ise artık onların evlerine gelmiyor yani aile dışındaki tüm insanlarla iletişimleri kesiliyor.

Benzer şekilde zihnini de çöp yığınına çeviren insanlardan diğerleri zamanla uzaklaşmaya başlıyor çünkü onlar da müdahale edemiyorlar ama biriktiricinin gereksiz ve sağlıksız çöp yığınlarıyla muhatap olmak istemiyorlar.Şimdi bir düşünün yakın çevrenizde kaç tane ciddi boyutta, zihni çöp yığını dolu bu tarz insan var...
izlemek için; http://youtu.be/rAtdROgm_QI

Burcu Barış Künar

 
Toplam blog
: 191
: 1283
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Başlangıçta sadece su ve onun üzerinde salınıp duran sis mevcuttu.  Baba Apsu ortaya çıktı ve tat..