Ziraat Bankası, emeklinin maaşını ç''alıyor''...

Babam, emekli bir devlet memuru. Emekli maaşını her ay Ziraat Bankası' ndan alıyor.

Şu sıralar yaşlılık biraz çaptan düşürse de; zamanında yöneticilik, sendika başkanlığı gibi görevlerde bol, bol çakallarla boğuştuğundan onu öyle kolay, kolay kandıramazsınız.

Kandıramazsınız ama diğer emekliler gibi bazen o da çaresiz kalabiliyor. Farkına vardığı halde, devletin (En iyi niyetli yaklaşımla) seyirci kalması sonucu, geçenlerde onun da parası Ziraat Bankası' nca ç''alındı''.

Ç''alındı'' kelimesini biraz fazla abartılı bulanlarınız olabilir ama olayı size anlatayım da, en iyisi siz karar verin.

Olayı hiçbir yorum yapmadan, bana anlatıldığı gibi aktarıyorum.

***

'' Maaşımı çekmek için maaş hesabımın olduğu Ziraat Bankası' na gittim. ATM' den maaşımdan kalan 400 TL' yi çekmek istediğimde, hesapta hiç para olmadığını gördüm, bir anlam veremedim.

İçeriye girdim. Giriş kattaki kadın memureye paramı çekemediğimi, hesabımda 400 TL para olması gerektiğini söyledim ve hesap cüzdanımı uzattım. Bir işlem varsa, cüzdanda görülebileceğini varsa hesap cüzdanıma işlenmesini istedim.

- Hesabınızda para yok ama isterseniz size 8.000 TL verebiliriz.

-???

-Nasıl? Nasıl yani? Benim parama n'oldu?

-Kredi masrafları için kesinti yapılmış. Şu an hesabınızda hiç para yok.

-Allah Allah, ben sizden kredi istemedim ki. Kendi param dışında hiç para çekmedim ki.Peki, kim kredi istemiş? Bana, benim kredi talebime ilişkin olarak bir evrak, bir imza gösterebilir misiniz?

-Eee şey, kem küm...

Bu noktadan sonra eller ovuşturuluyor, müthiş bir alttan alma, efendimler vs... En sonunda, yukarı kattaki bir erkek memura telefon ediliyor ve durum anlatılıyor.

Erkek memur hemen aşağıya geliyor ve gene eller ovuşturularak, sanki suç işlerken yakalanmış insanların psikolojisiyle alttan almalar, abartılı kibarlıklar o gelince de devam ediyor.

Uzun konuşmalardan sonra istenirse işlemin iptal edileceği, önümüzdeki ayın maaşında da bu kesintinin iade edileceğini, ancak 29 TL' lik bir kesinti yapmak zorunda olduklarını söylüyorlar.

Çaresiz kabul ediyorum...''

***

Ne yapsın?

'' Devlet yok vergisini '' kabul etmeyip de ne yapsın? O yaştaki bir insan, hakkını aramak için Ziraat Bankası' nın koskoca bir avukat ordusuna karşı mahkeme, mahkeme adliyelerde mi sürünsün?

Tabii ki kabul edecek.

Bu olayı Türkiye çapında bir düşünün... Önemli bir miktarda emekli nüfusa sahip olan Türkiye' de, böyle bir '' organizasyon '' yoluyla elde edilecek paranın büyüklüğünü hesap edin...

Devlet mi?

Güldürmeyin Allah aşkına... Hatırlarsanız geçenlerde emeklilere utanç verici bir zam yapılmıştı. Zamdan sonra da Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Genel Başkanı Kazım ERGÜN, Başbakan Erdoğan’a teşekkür ederek çiçek vermişti.

Sonradan, ERGÜN’ün işçi emeklisi olarak maaşının 650 lira olduğu, ancak Sosyal Güvenlik Kurulu (SGK) Yönetim Kurulu üyeliğinden de, ayrıca 4 bin 500 lira ek aylık aldığı ortaya çıktı.

Bu kadarla kalsa iyi...

İşçi Emeklileri Derneği' ne yaklaşık 20 yıl boyunca , emeklilere haber verilmeden dernek adına para kesildiği de ortaya çıktı.

Ne oldu biliyor musunuz?

SGK, (Sanki kesinti yapma yetkisi kendisinde değilmiş gibi) Beni ilgilendirmez, sorun işçi derneğiyle emekliler arasında dedi ve aradan sıyrıldı.

Bir şey mi oldu?

Parayı artık arayan, soran yok? O para neyin finansmanı olarak kullanıldı, bilen yok? İade eden yok, hakkını arayan yok, gazetelerde bile artık konuyu takip eden yok...

Dolayısıyla, Ziraat Bankası' nın da ç ''aldığı '' parayı sorgulayacak biri olduğunu düşünmüyorum.

Hem hırsızlar asker kıyafeti de giymiyorlar ki üstlerine gidilsin, tutuklansınlar.

Hiç haber değeri bile yok, koyver gitsin...