Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Zonguldak acılara alıştı mı?

Zonguldak acılara alıştı mı?
 

Zonguldak Maden Şehitleri Anıtı


Geçtiğimiz Eylül ayıydı gittiğimde Zonguldak’a. Minik bir Batı Karadeniz turunun duraklarından biriydi. Denizle dağ arasına sıkışıp kalmış şehir diyorlardı Zonguldak’a, dışarıdan bakınca da öyle gözüküyordu zaten. Dağlarda evler vardı, sahil şeridi oldukça dardı. Deniz kıyısında o güne kadar yediğim en büyük hamburgerle muhatap olmuştum. Israrla “Zonguldak’a özel bir yemek” diye sormama rağmen “yok buranın yemeği” diyip diyip hamburgere bırakılmıştım yine. Halbuki dönüşte öğrendim, varmış Zonguldak’ın yemeği. Zonguldak’ta ne görülür, nereler bakılır diye sorduğumuzda “madenleri görün” demişlerdi bize. İçimden geçen yerleşim yerlerini görmekti gerçi, fakat pek talep görmemişti bu isteğim. Şansım varmış, yanlış dolmuşa binmişiz. Zonguldak’ın yerleşim yerlerini gördük bu sayede, daracık yolları tırmandık, sonra indik. Ne güzeldi evler, ağaçların arasında. Yollar ne güzeldi… Kenarlarında böğürtlen ağaçları vardı, yiye yiye indik aşağıya. Ne güzel saklıyordu çektikleri cefayı oralar. Kömürün gelip işlendiği yer sanırım, Üzülmez'e geldik. Dışarıdan şöyle bir baktık. Neler yaşanıyor bilmiyorduk içeride, madenciler nasıl şartlarda çalışıyorlar, o parayı kazanmak için ne yapıyorlar bilmiyorduk. Hayatlarını hiçe sayıyorlardı belki aileleri için… Madencilerin kullandığı fenerlerin, kasketlerin anahtarlıklarını almıştım oradan. Bir de madenci heykeli, hani şu Ankara’da Olgunlar Sokak’ın girişinde bir reklam tabelasıyla kapatılıp önemsenmemiş heykel… Ertesi sabah gidip de madencilerin kullandıkları araçların sergilendiği Açıkhava sergisine bakmıştım. Dışarıdan bakmıştım öyle yani, içeride neler olduğunun yarısını bile tahmin edemeden, sadece dinleyerek… Hemen yan tarafında “maden şehitleri” anıtı vardı fotoğrafta da gördüğünüz, İsimleri orada yaşıyordu, böyle bir hiç uğruna ölüşlerinin anısına… Yeni yaşadığımız felaket üzerine geldi bunlar aklıma. Sevmiştim Zonguldak’ı, insanlarının çektiği cefayı bildiğimi zannederek. Denizini, dağlarını, ağaçlarını, yollarını sevmiştim Zonguldak’ın. O evlerin içindeki yaşamlar da hoşuma gitmişti, sanki mutlularmış gibi gelmişti bana o ağaçların arasında otururken. CHP’nin bu kadar gündemde olması sayesinde basitçe sıyrıldı Tayyip Erdoğan oradaki skandal konuşmasından. Manşetlere çıkacak laflardı onlar. “Bu mesleğin kaderi” lafı özellikle… Uzun uzun tartışılabilirdi. Sorumluluktan kurtulmak kolay olmamalıydı. Dağıttığınız, karşılığında insanların oylarını aldığınız kömürleri çıkarmaya çalışıyorlardı onlar diye haykırabilmeliydi. Halbuki biri çıkıp diyebilmeliydi: Sizin göreviniz onların ölmemelerini sağlamak diye…

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..