- Kategori
- Blog
" Blog yazarı olmak, bir insanı nereye götürebilir ki?!! "
" Hedefi olmayan bir blog yazarına hiçbir rüzgar yardım edemez." Bence de...
Bu ortamda, duyduğum, gördüğüm, okuduğum en anlamsız, en akıl dışı sorulardan biridir bu. Acı olansa, bu soruyu soranların, hem kendilerini, hem yaptıkları işi küçümseyen blog yazarları olması...
Madem merak ediyorsun, anlatıvereyim sana, blog yazarı olmanın bir insanı nerelere götürebileceğini; benim akıllı arkadaşım!...
- Blog yazarlığı yapmaya başlayan insan, nitelikli bir yazar olabilmenin de kapısını aralar; hem de sonuna kadar. Açılan o kapıdan girmeyi hak etmenin ilk şartıysa, en başta kendine, sonra da yazarlığın her türlüsüne saygılı olmaktan geçer. Unutma!...
- Blog yazarı olan insan, düşüncelerini iletebildiği insan kitlesinin sayısal büyüklüğünü onlarca kat arttırabilir kolayca. Blog yazarı olmadan önce düşüncelerini eşe, dosta, iş ve özel çevresine anlatabilirken insan, - ki, hiçkimsenin sosyal çevresi binlerce kişiden oluşmaz herhalde...- kurumsal bir yapıda, örneğin Milliyet Blog'da, binlerce kişiye ulaştırabilir bir anda; etkili, güçlü bir yazısı sayesinde...
- Blog yazarı olmak, kişiye düzenli ve disiplinli bir biçimde yazı yazmayı öğrettiği gibi, bu yazdığı yazıları, kitaplaştırmayı da her gün biraz daha güçlü bir biçimde sokar insanın aklına...
- Blog yazarlığı, ortaokul yıllarından başlayarak sağa, sola, defter sayfalarına, hatta bazen sigara paketi üzerine ya da kağıt peçetelerin kıyısına, köşesine alınan, çoğunlukla da o anlık bir heves olarak kalan, duygusal ve düşünsel patlamaların, gelecek kuşaklara aktarılmasını da sağlar. Tabi ki bu sözlerim, kendisini değerli, düşüncelerini önemli görenler için...
- Bugün hala önemi çok fazla anlaşılmamış olsa da, blog olarak yazılan dijital mirasın varisleri, belki de gelecekte akla, hayale gelmeyecek servetlerin sahibi olacaklar.
- Blog yazmak, blog yazarlığı yapmak, ülken için bir katma değer yaratmanın bir başka düşünsel boyutudur.
- Blog yazarı, yazılarının gücü oranında ülke gündemi üzerinde söz sahibi olur.
- Blog yazarı olan kişi, isterse, sürekli aynı konuda yazarak hem kendini geliştirebilir, hem de okuyarak, düşünerek, yazarak uzmanı olmak istediği konuda, tematik yazarlık gücünü katlaya katlaya büyütebilir.
- Blog yazarlığını önemseyenler, bu işin hakkını verenler, düzenli, ilkeli, istikrarlı bir biçimde blog yazmaya devam edenler, ama az, ama çok geleceğin dijital dünyasında hak ettikleri yeri alacaklar.
- Kendi hedef kitlesini oluşturabilmiş, özgün bir stili olan blog yazarları, gelecekteki yazılı ve görsel medyanın, gökyüzündeki yıldızları olacaklar. Bana inanmayanlar, şimdiden gökyüzüne bakmaya başlasınlar.
- Bitmedi!... Belki de geleceğin en afilli talk show fenomenleri de, cvlerinde bulunan blog yazarlığıyla övünecekler.
Ben, gelecekte, bütün bu olacakları bugünden söyleyeyim de; isteyen bana, isteyen istediğine inansın. No problem canım!...
Gelelim : " Blog yazarı olmak, bir insanı nereye götürebilir ki?!! " diyenlere...
Yaşamda, başarı beklenen, hangi konu olursa olsun, o konuda beklenen başarıyı, ancak başarıya olan inancın büyüklüğü, o inanca kişinin kendini odaklama, hatta adama gücü belirler.
" Blog yazarı olmak, bir insanı nereye götürebilir ki?!! " diyebilen bir insanın, zaten gidebilecek bir yeri yoktur. Hazır karlar, yağmurlar da birbiri peşi sıra yağıp dururken üzerimize... Bu işte bir gelecek olmadığını düşünenler, bol bol kestane, mısır patlatıp, çekirdek çitlesinler! Ya da camdan dışarıyı seyrederken, patik, kazak neyin örebilirler! Bol bol dizi izleyip sonra da o dizilerin kahramanlarını çekiştirebilirler!
Ama lütfen, bu işi ciddiye alanları, layık görüldüğü blog yazarlığının hakkını vermeye çalışanları, saçma sapan tavırlarıyla demoralize etmeye, kendi miskin, kendi ciddiyetsiz düşünce dünyalarına ortak etmeye çalışmasınlar. Bizim onlardan hiçbir beklentimiz yok. Ama onlar da bizim ricamızı lütfen gözardı etmesinler. Daha açığı:
Gölge etmesinler, başka ihsan istemez!
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.