- Kategori
- Blog
' Müstear' kullanan yazarlara nasıl hitap edilir?..

Net'ten...
MÜSTEAR (Arapça ) : 1-Eskiden, bakım yapıldıktan sonra eskiciler tarafindan satılan, kullanılmış ayakkabılara verilen ad. 2- Takma ad (Nick ) anlamlarına gelmektedir.
Kendimi bildim bileli makale, öykü,anı, mizah, tiyatro, blog gibi edebî alanlarda yazılar yazdım; yazıyorum...15 yıl önce yazdığım iki kitabımın üzerine yayına hazır 7 kitap hazırlığım var... Var ama; gel de bastır..Yayın Dünyası, olmuş, Kurtlar Vadisi... Kör, tuttuğunu sever olmuş...
Okumayı sevmeyen; geyik muhabbetlerine bayılan insanların çoğunlukta olduğu bir ülkede, büyük masraflara girerek kitap yayınlamanın dayanılmaz zorluklarını, '' sırtlarını parlak sponsorlara, reklam firmalarına dayandırmayan'' kitap yazarları çok iyi bilirler...
Kitaplarını kendileri bastıranların da hali içler acısıdır... Çoğunun elinde kalmıştır kitapları... Eş dost toplantılarında ellerinde çantalarıyla dolaşıp kitaplarını satarak ana paralarını kurtarmaya çalışan yazarların durumunu hiç sormayın... Buna rağmen, yine, yayın dünyasına giriyorum...
Kısmet olursa, yakında bir Öykü Antolojisi içinde öykülerim yayınlanacak... Umarım kitlelere ulaşmakta zorlanmayız... Bugüne kadar yazdığım onbinlerce blog ve makale türü yazılarımda hep gerçek adımı yazdım. ' Müstear ' hiç kullanmadım... Yorumcularım, okurlarım da bu konuda hitap ederken hiç zorlanmadılar.
...
Bu ülkede kitap yayınlamak mı ?..
Şimdiki yayınevlerinin çoğu yazarları, okurları yolma gayretinde... Hayatında iki satır mektup yazmamış, kasap Mehemmet Efendülerin; kuyumcu- tefeci Ziver Efendülerin yayınevi açmaları çok manidardır... Hele ki dinsel sömürü aracı olarak kitap basanların en çok satanlar tarafında olmaları daha da manidardır.
....
Gelelim sadete...
MB ve diğer sosyal paylaşım sitelerinde yazan bir çok yazarın, yıllardır takma isim kullandıklarına tanık oluyorum... Bu uygulamalara saygı duyuyorum...
Saygı duyarken eleştiri hakkımı da kullanmak istiyorum... Umarım kimse alınmaz... Bu sevgili dostlarımın yazılarına yorum yazarken ve yorumlarını yanıtlarken hitap şeklimde zorlanıyorum... Hatta bazı müstearların, cinsiyet hitabı açısından da hepimizi zor durumda bıraktığını da biliyorum... Kişinin profiline girdiğimizde gerçek adını göremediğimiz gibi cinsiyet bölümünün de bazen kapalı olduğu okurunu zor duruma düşürüyor.
'' Önemli olan kişinin adı değil; ne yazdığıdır ?.. '' Diyenlere de saygılıyım... Fakat, bendeniz, yazarıma adıyla hitap etmeyi seviyorum !..
Hayali tasarımlarla bazı müstearları örnekleyecek olursak umarım bana hak verirsiniz : :)
Müstear kullananlar da aslında latife amaçlı kullandıklarından sanırım alınmayacaklardır...
....
HAZANIMDA BAHAR : Hitap : Sevgili, Hazanımda Baharım Kardeşim....:) (Kadın/Erkek belli değilse napçez şimdi )
Buyurun :...
KARANFİL TARLASI : .....
UÇ UÇ BÖCEĞİ :.......
ZATİ ZUNGURDAK :......
AŞKIM:.......Merhaba aşkım.....(Abooovv!.. ) :)
YÜREKSİZ :.....
SENSİZLİK : Merhaba Sevgili Sensizlik !.. :)
HERŞEYE KARŞI:.....
ZİLLİ MAŞA :.... ( Bir blog sitesinde var...)
KORKAK DAVŞAN :.....
ROMAN GÜZELİM:
REOŞKA :
OKŞAN:
SULU DERE:......
AŞKI ARAYAN......
GÖZÜ YAŞLI :....
SÜTLÜ NURİYE :...
HARBİ HERİF :....(Merhaba Herif...:) )
KARANFİLLİ :....
DİŞİ ASLAN :....
HOPPALACIK HALİMEM :
SEVECEN EVŞEN :....
PAPATYA YAPRAĞI :....
GÜL KOKUSU :...
TRIŞKADAN SESLER :....
:))
....
Tabi bunlar işin şaka tarafı... Hepimiz tanık olmışuzdur ki bazılarının bunlardan farkı yok !..
Üç beş adet müstearlar'la sütre gerisine saklanıp '' davşan daşlayan '' korkak yazarlar şimdilik konu dışında.. :)
....
Bu şeffaf dönemde, MB gibi güvenilir bir sitede, gerçek adlarını neden gizlerler ?.. Bunu da bir türlü anlamış değilim...
İnanın çok saygıdeğer müstear kullanan yazarlarımız var... Ben, onlara kendi isimleriyle hitap etmeyi yeğliyorum... Böylesi daha doğal ve samimi oluyor...
En güzel şiir, insanın kendi adıyla hitabedilmesidir... Mehmet Bey... Ayşe Hanım, Nedim Öğretmenim, Abbas Bey,
Gerek Dünya Edebiyatında ve gerekse bizim edebiyat dünyamızda, müstear isimlerle yazı yazan birçok yazar tanırız... Çoğunun gerçek adını da biliriz...
Örneğin :Pos bıyıklı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı (Molla Kasım ) takma adını kullanmaktadır... :)
....
İnternetteki “biyografi.net” sitesinde yer alan araştırmaya göre, müstear (takma) isimleri kullanan bu sanatçılar, '' tanınmamanın rahatlığıyla'' yıllarca özgür bir şekilde okuyucu karşısına çıktı.
Bu isimlerin sahipleri anlaşıldıkça kendilerine başka adlar ve hatta karşı cinsten isimler belirleyen yazarlar, böylece Türk edebiyatına da renkli kişilikler kazandırdı.
Örneğin:
MÜSTEAR İSİMLER VE “ASIL SAHİPLERİ”:
Adalet Cimcoz: Fitne Fücur, Attila İlhan: Abbas Yolcu, Beteroğlu, Ali Kaptanoğlu, Nevin Yıldız, Çetin Altan: Hadi Borazan, Hüseyin Zurna, Ercüment Ekrem Talu: Çekirge, Karga, Torik Necmi, Kertenkere,
Faruk Nafiz Çamlıbel: Akıllı Ozan, Çamdeviren, İğne ile Kuyu Kazan, Halide Edip Adıvar: Halide Salih, Haldun Taner: Can Enişte, Haldun Hasırcıoğlu Hamdullah Suphi Tanrıöver: Toplu İğne, İsmail Hami Danişmend: Rabia Hatun, Kemal Tahir: Bedri Eser, Nurettin Demir, Kemal Tahir Tipi, Kemal Tahir Benerci,
Melih Cevdet Anday: Gani Girgin, Zater, Murat Belge: Sadık Özben, Muhsin Ertuğrul: Ertuğrul May, Nabi Zeki, İp Çeken, Suflör, Servet Moray,
Nazım Hikmet Ran: Ahmet Oğuz Saruhan, Ercüment Er, İbrahim Sabri, Kartal, M. İhsan, Nazım Hikmet Borjensky, Nurettin Eşfak, Nurullah Ataç: Sabiha Yağızlar
REKOR AZİZ NESİN’İN
Aziz Nesin: Bahri Filefil, Berdi Birdirbir, Fettane Şatifil, Kerami Pestenkerani, Kerim Kihkih, Ord. Prof. Paf-Puf, Dr. Daim Değer, Oya Ateş, Vedia Nesin,
Orhan Veli Kanık: Adil Hanlı, Mehmet Ali Sel, Orhan Kemal: Yıldız Okur, Hayrullah Güçlü, Raşit Kemali,
Peyami Safa: Server Bedi, Çömez, Reşat Nuri Güntekin: Ateşböceği, Mizah Yazarı, Yıldızböceği, Rıfat Ilgaz: Mehmet Rıfat, Stepne, Remzi Işık,
Sedat Simavi: Rasim Servet, Çileli, Güleryüz, Sevgi Soysal: Sevgi Nutku, Sevgi Sabuncu, Tarık Dursun K.(Kakınç): M. Hasan Göksu, T. Kakınç, Vala Nurettin: Veli Nuri, Va-Nu, Akşamcı, Hikayeci, Vedat Türkali: Hüsamettin Gönenli, Yusuf Ziya Ortaç: Akbaba, Çimdik, Kamber,
Yahya Kemal Beyatlı: Ahmet Agah, Süleyman Sadi, S.S., Ziya Gökalp: Bimar, Büyük Baba, Meclis-i İdare Vilayet Kitabesi’nden Ziya.
....
Dünyanın önemli yazarlarının TAKMA İSİM kullanmaları da bir hayli ilginç...
J.K. Rowling
Joanne Rowling’in yayıncıları Harry Potter kitaplarının hedef kitlesi olan oğlan çocuklarının bir kadın tarafından yazılan büyücü hikâyelerini okumayacağını düşünrek yazardan adının tamamı yerine baş harflerini kullanmasını istedi. İkinci bir adı olmayan Joanne Rowling, anneannesinin adı Kathleen’in baş harfini ekleyerek J.K. Rowling adını yarattı.
....
George Orwell
Eric Arthur Blair, Londra ve Paris’te Beş Parasız adlı ilk kitabınının yayımlanmasına hazırlanırken, ailesinin kendisinden utanıp rezil olmaması için takma ad kullanmaya karar verdi. George Orwell adını İngiliz kültürüne ve tabiatına olan sevgisini yansıtmak için seçti. George, İngiltere’nin kurtarıcı azizi olan Aziz Georger’dan, Orwell ise yazarın vakit geçirmeyi çok sevdiği bir yer olan Orwell Gölü’nden alınmış.
...
Lewis Carroll
Alice Harikalar Diyarı’nda yapıtının yazarı olan Lewis Carroll’ın asıl adı Charles Lutwidge Dodgson. Özel hayatına oldukça önem veren yazar, bu adı 1856‘da mütevazi hayatını ve mahremiyetini korumak amacıyla seçmiş. Öyle ki, Carroll ismine yazılan mektuplar Dodgson’a ulaştığında, mahremiyetini koruyabilmek adına bu mektupları reddedermiş. Charles Lutwidge adını önce Latince’ye çevirip Carolus Ludovicus, bu halini de İngilizce’ye çevirerek Carroll Lewis yapmış. Adların sırasını değiştirerek son halini veren Lewis Caroll’ın bu adını yayıncısı birkaç farklı seçenek arasından seçmiş.
....
Joseph Conrad
Asıl adı olan Józef Teodor Konrad Korzeniowski telafuz etmesi ve kullanması zor olduğu için, Polonyalı yazar tarafından 1800'lerin sonunda İngilizceleştirilerek Joseph Conrad’a çevrilmiş.
.....
Pablo Neruda
Bir başka uzun ve zor ad de Pablo Neruda’ya aitti: Ricardo Eliecer Neftalí Reyes Basoalto. Küçük yaştan itibaren edebiyata ilgi duyan Basoalto’nun bu ilgisi babası tarafından onaylanmıyordu. Kendi şiirlerinin yayımlanmaya başladığı ilk günlerde babasını kızdırmamak için bir takma ada ihtiyacı vardı ve hayranı olduğu Çek şair Jan Neruda’dan esinlenerek bu adı oluşturdu. Basoalto daha sonra Pablo Neruda ismini yasal olarak sahiplendi.
....
Voltaire
1700‘lerin başında François-Marie Arouet Bastille’de hapisteyken bir oyun yazdı ve onu Voltaire olarak imzaladı. Bunun nedeni geçmişi ve ailesi ile olan tüm bağlarını koparma isteğiydi. Voltaire Vakfı’nın açıklamasına göre yazar aile adı olan Arouet’i almış ve harfleriyle oynayarak onu Voltaire haline getirmiş.
.........
Bu örnekler daha da çoğaltılabilir...Dönemlerinde böyle mazeretlerlerle ya da daha sonra yazdıkları hakkında ciddi sıkıntılar çekeceklerine inanan yazarların bu düşüncelerine saygı duyarım.
Ya şimdi...İnternet denen teknolojiden hiç bir şeyi saklayamaz olduk...İnsanoğlu bu teknoloji karşısında, 5-0 yenik durumdadır.
Siz ne kadar gizlenseniz de bilişim dünyası çok uyanık...Önemli bir yazarsanız hele kaçış yok ...:)
Mizahi müstearlara da bayılıyorum...Hilmi Yavuz- İrfan Külyutmaz, Ahmet Turan Alkan- Recai Güllapdan...gibi....
Müstear kullanan arkadaşlarıma saygılarımla...Her ne kadar sürç ü lisan ettiysem affola !..