Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '15

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

"A be sen ne güzelsin, ağzından öpülesin" deyip, Roman ateşi ile yandılar.

"A be sen ne güzelsin, ağzından öpülesin" deyip, Roman ateşi ile yandılar.
 

Bir hıdrellez ki, İzmir’de sahneye konur ancak. İzmir’de yaşanır. İnsan hıdrellezin geldiğini, romanlarla anlar. Onların neşesi herkesin neşesi olur.

Roman olsun da, isterse çamurdan olsun. Eeee, ölçü bu olunca,  bütün romanlar  Fuarda buluştu dün..  Yemediler, içmediler, bir güzel müzik ziyafeti çektiler. Neşelenip kanatlandılar. Kimi Klimanjora Dağlarının tepesine, kimi Ağrı Dağının  zirvesine kondular.

Her iki belediye el ele verip, ortaklaşa düzenledikleri bu roman şenliğinde etrafa mutluluk saçıldı.  Baharın sevinciyle de bir olunca,  her yerde roman gülleri, katmer katmer açtılar. Hem açıldılar, hem saçıldılar. Ama kimse de “ Bu fasulye  iki buçuk lira, hem kaynasın, hem oynasın” demedi. Zira yüreklerde, patatesin  kilosu  beş lira olarak kazınmıştı. Domatesin,  limonun bilumum zerzevatı utandırmamak için dillerine dolamadılar. Ya  n’aptılar? Halimeyi samanlıkta bastılar. Eee, o kadar olacak bu hengame arasında.

K. Yaka Belediyesi, bu işte yaya  kaldı. Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar da, "Karşıyaka Belediyesi her zaman farkını ortaya koymuştur ve farklı olmaya da devam edecektir. Bu yıl içinde tüm dilekleriniz kabul olsun.” Temennisinde bulundu ama, karşı belediyelerin hızına erişemedi. Kendi yağı ile kavrulmakla yetindi. Fakat duadan  da geri kalmadı: “Artık çalmayanların, çocuklarımızın geleceğini koruyanların, Cumhuriyetimize ve Atatürk ilkelerine sahip çıkanların yılı olsun bu yıl.” dediBaşkan Kocaoğlu ile Konağın  Başkanı Sema Pektaş elele vererek ortaya muazzam bir iş koydular.

A be bu ne iş? Ne kebap yansın ne de şiş Bütün Hızır Amcalar, gelip gelip İzmir’in göbeğinde, çatır çatır, patır patır sahneler kurdular. Roman ahalisi etrafında çöreklendiler. Hem  çaldılar, hem söylediler. Hem de fal baktılar. Falcı Hacer, kesikkulak  Dilruba, Allı Zarife’den gübecikler saçıldı ortaya ki, toplayana aşk olsun.

İzmir’de Hıdrellez, her yıl olduğu gibi yine büyük bir coşku ve katılımla tam bir “bayram” havasında kutlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi işbirliğiyle Kültürpark’ta düzenlenen Hıdrellez Şenliği’nde ise renkli görüntüler oluştu. İzmir Roman Bandosu eşliğinde eğlenen İzmirliler, farklı grup ve müzisyenlerin şarkılarıyla unutulmaz bir gün geçirdi. Her yaştan ve her kesimden insanı Kültürpark’ta buluşturan Hıdrellez Şenliği’ne katılanlar müzik ve eğlenceye doydu. Şakalar, gırgırlar, kahkahalar da cabası.

Ha, bu hengameler arasında / Bandocular verdi mola / Gelip gelip, demez mi ki bir amca / “Gençliğimde çalardı orkestra / İsmi de saraydan kız kaçırma / Hoşsohbetti adam, bir bakıma / Dedi “ bakmayın siz olanlara / Şimdi mezardan kaçırıyorlar mefta / Gülüşmelerin bini  bin para / Yandı gülüm keten helva / Ayvah ki ayvah !

Bu roman milleti çok pratik. Çıkınlarını çıkardılar. Ayranlarını tepelerine diktiler. Soyundular, dökündüler.  Sakızları çatlattılar, diğer Romanları çatlattılar.

Çatlatan çatlatana, patlatan patlatana ve de  yan yana “Güllü, Gülizar, Gülbeste, Güldeste’ler dizildiler Körfezin gemileri gibi yan yana. Sallandılar bir o yana, bir bu yana.

A be bu fasulye niçin kaynamaz? Gözün kör olmasın ateşi yanmaz. A be bu Halime ne haltlar işler?  A be kuzusu  Halime’nin vardır samanlıkta işi. Hem işi, hem çişi. Yakıyor Hıdrellez ateşi.

Ey peki  nerede şu Gül Hacer, Gırnatacı kel Mahmut,  Sıçıkan Cafer neredeler? A be bunu bilmeyecek ne var? El birlik edip, Hızır Amcayı kaçırdılar  mahalleye. Yapacaklar ona düğün. Baş göz edecekler  Şırfıntı Makbule ile. A be sen kimin evini sorarsın? A be sen ne güzelsin Ağzından öpülesin.

Nerde bu Tilki Fatma cancağızım. Oooo   atar bakla falı cancağızım. İş üzerinedir. Bakar  zabıtanın falına. Baksana sen önündeki kuyruğa. Aşk olsun,  aşk olsun. Yüreciğin şadolsun

.

Terelellim, paralellim, /  Sen şu işe bak / Akşam olunca da fişi tak/ Paralellim, terelellim, kınaları yak. / Roman ateşini  de yak / Yandan Halimem yandan /  Halime’yi samanlıkta bastılar anam / Bir Roman günü ki / Dağlar taşlar, her biri / Yandı, kül olup bitti / Başkan  Pektaş sağolsun / Başkan Kocaoğlu daha daha kocamanlar olsun /

Süledi Kel Haydar / Romantik şarkılar / Sürdü eğlenceler akşama kadar / Nefes Cafer üfledi telli zurnayı /  Gördük bu eğlencede /  Falcı Tilki Fatmayı / Baklalardan fallar açtı  / Ne kebap yandı, ne de şiş yandı / Döktürdü Zurnacı nefes Cafer / Gübecikler attırdı /  Güllü , Gülizar, Güldeste maniler süledi. / Çılgın Cemal, Popçu Seda / Oynaya oynaya / Arabeskçi Sazak da ağlaya ağlaya / Sülediler şarkılarını./ Oh ne ala ne ala…

Ört ki, ölem !

 “Elin açık, kalbin temiz,  / Yüreciğinde fenalık yoktur. / Yobaz Dinciler gibi / Fetva dükkanı açmazsın / Çok acıkırsan karını yersin, demezsin / Burnundan da kıl aldırmazsın /Aşağı camide dilenip,  / Yukarı camide dağıtmazsın, / Sap yeyip saman dışkılamazsın,  / Bozguncuların yaptığı gibi / Kaz çevirmede ustasın. / A be bu kadar methettik, sen utanmaz mısın? / At ortaya on  te le de, sonunu sülüyeyim,  / A be sen ne güzelsin, ağzından öpülesin!...

Uzun boylu mu desem.  / Şu bizim kıkırdak Şaziye’ye benzeyen,  / Bir hatun var peşinde. / Cancağızını, çok sıkmış! / At ortaya 2O  tele de, sonunu sülüyeyim,  / A be sen ne güzelsin, ağzından öpülesin…

Terelellim, yelelellim,  / Spalileri görelim,  / Elemtere şiş diyelim, Kasadan fiş alalım,  / Koy elliliğin üzerine de / Encamını sülüyeyim / A be sen ne güzelsin, ağzından öpülesin / Önem vermezsin paraya / Yüreciğin epten dardır. / Dünya bozuldu dersin,  / Talihine küsersin. / Ellilik hiç /mühim değil,  /At bi ellilik daha da sonunu sülüyeyim.

/ A be ne yediniz de güzelleştiniz / Şu endam bu gerdan, yok kimselerde. / Bir zırtapoz var peşlerinizde / Şanzımanı eğri Fort Ahmedin / Kıçına benziyor suratları / Yakmışlar abayı size.

Gerdana bak gerdana / Danalar girmiş bostana / Kalça kadınbudu  köftesi / Parmaklar Hanım parmağı / Göğüsler bülbül yuvası / Dudak dersen dilber dudağı / Yanaklar Şam Baklavası / Vücut desen, kaymaklı kazan dibi / Gerdanlar muhallebi / Kız, bunların hepsi sizin mi? / At bi onluk da sonunu sülüyeyim / A be siz ne güzelsiniz /

Ağızdan öpülesiniz”

Böylesi bakla falı, dostlar başına

Ört ki, ölem !

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..