Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '14

 
Kategori
Siyaset
 

“Ağlamamı durduramıyorum, bu akşam ölebilirim!”

“Ağlamamı durduramıyorum, bu akşam ölebilirim!” 

Bazen, tek bir haber, tek bir söz, tek bir fotoğraf yaşanan karmaşık bir trajedinin ruhunu, özünü ve anlamın yürek dağlayan bir biçimde ve çırılçıplak ortaya koyuverir. İşte Filistinli bir kız çocuğunun bir çığlık gibi satırları ve tweet’leri bunun örneği.

Emperyalist haydutluğun, değişen güçler dengesi nedeniyle dünyayı yeniden paylaşmak için yerkürenin birçok yerinde tutuşturduğu savaş ocakları, gittikçe yayılıyor ve tüm dünyayı kaplayacak topyekûn bir savaşa doğru ilerliyor.

 Ve ne yazık ki savaşın en büyük acılarını, en ağır travmalarını da en çok, çocuklar çekiyor. Ve elbette, kadınlar, ülkesi işgal altındaki mazlum halklar, suçsuz günahsız yoksul siviller de çok ağır bedeller ödüyorlar.

Yine ne yazık ki, sayıları milyarları bulan dünyanın sıradan yoksul insanları, kendi kaderlerine el koyup da savaşların ve tüm kötülüklerin ( sömürü, işsizlik, maddi ve manevi sefalet, geleceksizlik, din ve mezhep adına yapılan katliamlar, ırkçılık, milliyetçilik,  bencillik, bireycilik, acımasızlık… gibi ) kökü olan kahrolası burjuva özel mülkiyet düzenini yıkıncaya, emperyalist-kapitalist sömürü çarkını yok edinceye, sınıfların ortadan kaldırıldığı ve tüm sınırların anlamını yitirdiği barış içinde bir özgürlük ve bolluk dünyasını kuruncaya… kadar savaşlar ve yol açtığı acılar hep var olmaya devam edecektir.

Biliyoruz ki toplumsal altüst oluşlar, sorunlar ve trajediler, farklı farklı bireylerin yaşamına farklı farklı bireysel trajediler olarak yansır.

Farah Baker, 16 yaşında bir Filistinli kız çocuğu. Gazze’de İsrail bombaları altında yaşıyor. Gönderdiği “tweet”lerle, Gazze’deki durumu dünyaya anlatmaya çalışıyor.

Baker, İngiliz Times gazetesine söyleşi vermiş. Şifa Hastanesi’ne yakın oturan Baker’ın 6 yaşında bir kız kardeşi ve 23 yaşında bir ablası bulunuyor:

En yürek burkan tweetleri ise; “Ağlamamı durduramıyorum. Bu akşam ölebilirim” tümceleri.

Söyleşideki son sözleri ise yeryüzündeki tüm yoksul ve/veya zor durumdaki çocuklarımızın özlemlerini dile getiriyor:

“Denizi özledim, arkadaşlarımı özledim, dondurmayı özledim, mutluluğu özledim. Günlük hayatımı özledim.”

***

İşte Filistinli kız çocuğunun sözleri:


“16 yaşındayım ve bu güne kadar 3 savaşa şahit oldum. Bu, gördüğüm savaşların en şiddetlisi.” 

“Şu anda benim bulunduğum bölgeyi bombalıyorlar. Savaşın başlangıcından bu yana en kötü gece bu gece. Her an şehit olabileceğimi bilmenizi istedim” 

“Güvende değilim ve evden çıkamıyorum, çünkü yaşadığım bölgeyi bombalıyorlar” 

“Elektrik kesik olduğu için karanlıkta oturuyoruz, alevler çevreyi gündüz gibi aydınlatıyor, yalnızca bomba, insansız hava aracı ve f16 sesleri duyuyoruz” 

“Bombaların sesine katlanamıyorum ve ağlıyorum! İşitmemi kaybetmek üzereyim” 

“6 yaşındaki kız kardeşim ne zaman roket seslerini duysa kulaklarını kapatıyor ve patlama seslerini duymamak için ağlarken çığlık atıyor” 

“Tüm Gazze’liler için bu gece en kötüsü olsa da güçlü olacağız ve direneceğiz.” 

“Denizi özledim, arkadaşlarımı özledim, dondurmayı özledim, mutluluğu özledim. Günlük hayatımı özledim”

 
Toplam blog
: 56
: 599
Kayıt tarihi
: 08.03.11
 
 

1948’de Tokat’ın Reşadiye ilçesine bağlı Bereketli köyünde doğdum. İlkokulu köyümde, ortaokulu Reşad..