- Kategori
- Sosyoloji
'Anneler günü parası' ve Yüksekova'da kurulan "Bi" lira borsası
Dün öğle saatlerinde Sincan Devlet Hastanesi’nden çıkmış, bereket yağışlarını yeryüzüne ikram eden bulutlara eşlik ederek Harikalar Diyarı’na giriyoruz.
Hastane ve hastalık gibi insan ruhunu sıkan bir olaydan kendimizi kurtarıp yeni açan ağaçlar, çiçekler ve çimenler arasında hafiften ıslanarak yürüyoruz.
Güzel bir ruh hali içinde çevreyi seyrederken, telefon çaldı.
Görme özürlü olduğumuzdan yakın, uzak, daha uzak mercekler takılılı donanımlarımızı gözümüze takmak zazman alır.
Bu nedenle arayanın kim olduğuna bile bakmadan hemen telefonun “evet “tuşuna basıyoruz.
Karşımızda bizim Adem..
Buyur “adem baba” bile diyemiyoruz. Adem hemen isteğini sıralıyor:
“Enişte, halamın kimlik numarasının son rakamı ne?”
Haydii
Bakıp, numarayı baştan okuyoruz.
O ısrarla son rakamı istiyor.
“Tamam, veriyoruz” diyerek tüm numarayı okuyoruz. O acele ederek illa son rakam diye tutturuyor. ”Adem, hayır mı”*” sorumuza “şimdi müşteri geldi. Sonra ararım “deyip kapatıyor.
Biz, ” Adem’e lazım olsa kimlik no tümü ile gerekir. Acaba son rakam ne işine yarar ki?” diye düşüne duralım Adem yeniden telefonda:
“Demin söyleyecektim. Ama müşteri geldi. O duymasın diye söyleyemedim.
Devlet gizlemiş, Fakat..
Kimlik numarasının sonunda dört rakamı olan annelere banka 400 tl veriyormuş. O yüzden aradım” diyor.
“Yok.. Adem, olacak iş değil. Neden 8-1-5 değil de 4 rakamı. Sen işine bak “diyoruz. Ancak “ciddiyim. Böyle imiş “diye ısrar ediyor.
Bize bu durum mantıklı gelmiyor..
Fakat bir anlamda veremiyoruz. Akşam saatlerinde internette, daha sonrada tvlerden öğreniyoruz olanları..
Meğer, 'Anneler günü parası' dedikodusu, ülkeyi sarmış ve sarsmış.
Haberler her kanaldan “'Devlet, Anneler Günü nedeniyle para veriyor' iddiasını duyan kadınlar Ziraat Bankası'na akın etti” şeklinde akıyor.
'Devlet, Anneler Günü dolayısıyla T.C. kimlik numarasının son hanesi 4 olan annelere 400 TL para veriyor' diye duyan koşmuş..
Para dağıtıldığını söyleyen kadınlar, "Anneler Günü nedeniyle TC kimlik numarasının son hanesi 4 olan bayanlara 500 TL para veriliyor. Biz geldik para almaya. Bazı arkadaşlarımız aldı" diyerek banka önde beklemeye devam ederler. Ziraat Bankası yetkilileri ise, konunun kulaktan duyma iddialar olduğunu belirterek, olayın tamamen asılsız olduğunu ve herhangi bir para dağıtımının söz konusu olmadığını bildirirler. Onlardan bazıları, “Başbakan söyledi. Tv de duyduk. Başbakan yalan mı söylüyor? Hakkımızı verin. Hakkımızı alacağız ”diye görevlilere diklenirler.
Hiçbir şekilde ikna olmayanlar, banka önlerindeki bekleyişlerini sürdürürler. Polis müdahale eder..
Eder ama bu olayın yayılması için telefona sarılanlar acaba kaç kontör heder eder..
Ya da bu panikten kim ne kar eder?
……….
Yıl 1979.
Yer Hakkâri – Yüksekova.
Millet harıl harıl “bi” lira topluyor.
Toplayanlar; bozuk “bi”lira istediklerine maksatlarını söylemiyor. Ancak topluyorlar. Sadece bozuk “bi” liraya itibar var, diğer bozuk paralar insana yük..
Ne askeri kantinde ne de dükkânlar da bozuk “bi”lira kalmıyor.
Kimin cebine gitmiş ise o neşeli.
Kimden çıkmış ise, o kederli.
Herkes, “bi” lira peşinde.
Söylenen muhtelif.
Filan yerde “bi lira, 5 lira ediyor” deniyor.
Elinde “bi”lirası olan o yöne koşuyor.
Parası olan “bi”lirasını 5 katı ile değiştiriyor.
Bazıları daha fazla veriyor.
“Bi”liralar, dakikalar ve saniyeler içinde sürekli cep değiştiriyor.
Satan zararda, alan karlı..
Ve akşam olurken ülkenin en ucunda kurulan “bi”lira borsası 20 katlara varan dönüşümle kapanıyor.
Akşam, ellerinde farklı fiyatlarla topladığı epeyce “bi” lira ile dolaşanlar şaşkın.
Çünkü; “bi” liralar ancak yine “bi” lira ediyor.
Hatta kimse para bile vermiyor.
O kadar bozuk para kimin nesine gerek?
Olay sonradan anlaşılıyor.
Yüksekova, o dönem Şemdinli istikametine giden caddesi ile uzun bir cadde kenarına kurulmuş, şirin bir ilçe..
Adamlar nerden geldilerse gelip, şehrin girişinde “Bi” liraya 2, 5 lira verip alırlar.
Satanlar hemen, “Bi liralar altınmış. Eritip altın yapacaklar. Yoksa 2, 5 verirler mi?” diye “bi”lira toplamaya başlarlar.
Ve “bi”lira borsası otomatik olarak cadde boyu kurulur.
Kısa zamanda, okumuşu, “cahili”, amiri memuru, esnafı “borsa uzmanı” olarak cade boyu kurulan “bi” lira pazarında yer alırlar.
Caddenin sonuna varana kadar, “bi”liranın kıymeti 10-20 katına ulaşır.
Çuvallarla getirdikleri bozuk parayı iyi rakamlarla “yerlilere” devredenler; tuzla buz olurlar
Ne tanıyan vardır, ne de bilen
Yetkililer mi?
Onların çoğu olayı çözme yerine “bi”lira bulma operasyonuna katıldıkları için akılarına bile gelmez.
Akıllar, ancak akşam “bi”lira para etmeyince gelir.
İş işten geçmiştir.
Vurgunu vuran vurup, olay mahallinden, Yüksekova’dan çoktan uzaktadır.
Necati Çavdar -6 Mayıs 2009 Eryaman/ Ankara